Sosyal girişimcilik için güçlü işbirliği
Sosyal girişimcilik, sosyal değişim yaratan global bir hareket olarak tüm dünyada yükseliyor. Sosyal girişimciler, geleneksel girişimcinin odaklandığı bir sorunu inovatif bir yaklaşımla çözerek, sosyal fayda yaratmayı hedefliyorlar.
Sürdürülebilir kalkınmaya odaklanan sosyal girişimler, aslında sivil toplum kuruluşlarının yapmak istediğini yeni bir ekonomik modele dönüştürüyorlar.
Sosyal girişimlerin en büyük farkı; sürdürülebilir kalkınmanın önündeki engelleri görmek ve bu engellere yönelik çözüm üretmek.
Bu yıl 50. yaşını kutlayan Vehbi Koç Vakfı, sosyal girişimcilik alanında Türkiye için çok önemli bir projeyi hayata geçiriyor.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sivil Toplum Destek Programı çerçevesinde finanse edilen ve Vehbi Koç Vakfı liderliğinde yürütülen Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi ile sosyal girişimcilik kültürünün tüm ülkeye yayılması ve ekosistemin geliştirilmesi hedefl eniyor.
Projenin içeriğini ve hedeflerini dinlediğimiz tanıtım toplantısında konuşan Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım, Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı ile bugüne kadar yaptıkları çalışmaları bir adım öteye taşımayı hedeflediklerini ifade ediyor.
“Kurucumuz Vehbi Koç cesaretli bir iş insanı olmasının yanı sıra, ülkemizin sosyal sorunlarına çözüm üretmek adına harekete geçen sorumlu bir vatandaş idi. Bizler attığımız her adımda bu sorumluluğu hissediyoruz. Eğitim, kültür ve sağlık alanlarında ‘Üstümüze Vazife’ diyerek 50 yıldır topluma fayda sağlayan çalışmalara imza atıyoruz. Bu güne kadar yaptığımız harcamalar 1 milyar 355 milyon dolara ulaştı” diyen Yıldırım, geleneksel modellerin bugünün ihtiyaçlarına cevap vermediğini ve önümüzdeki dönemde sosyal girişimciliğin çok önemli bir rol üstleneceğini ifade ediyor.
Sosyal girişimcilik için mevzuat çalışması gerekli
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı’nın dikkat çektiği konu ise, Türkiye’de sosyal girişimciliğin geliştirilmesinin hem AB politikalarına uyum kapsamında hem de toplumsal sorunların çözümünde büyük katkı sağlayacak olması. Tabi ki, sosyal girişim ekosisteminin gelişmesi için öncelikle sosyal girişimcilik konusunda mevzuat çalışması yapılması gerektiğini ifade ediyor Kaymakçı.
AB-Türkiye ilişkilerinde en önemli itici gücün sivil toplum olduğunun da altını çizen Kaymakçı, 500 bin euro hibe almaya hak kazanmış olan Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi’nin de içinde bulunduğu Sivil Toplum Destek Programı ile 48 projeye toplam 6.4 milyon euro destek sağlandığını söylüyor. Kaymakçı’nın verdiği bilgiye göre, değerlendirme süreçleri tamamlanmak üzere olan diğer hibe programları ile 9 milyon euro daha destek yakın zamanda hayata geçirilecek. Kaymakçı’nın paylaştığı bir diğer bilgi ise, yıl içinde duyuruya çıkarılacak olan hibe programları ile 10.5 milyon euroluk bir hibe desteğinin daha sivil toplumun kullanımına sunulacak olduğu.
Projenin hedefleri neler?
İki yıl sürecek olan Türkiye Sosyal Girişim Ağı Projesi’nin hedefleri şöyle:
✓ Pilot iller olarak belirlenen Ankara, İstanbul, Bursa, Van, Gaziantep, Kayseri, Muğla ve Samsun’da sosyal girişim potansiyeli ve bu alandaki ihtiyaçları anlamak üzere görüşmeler ve atölyeler düzenlenecek. Bunun sonucunda, kapsamlı bir ihtiyaç analizi raporu hazırlanacak.
✓ Koç Üniversitesi bünyesinde sosyal girişimcilik eğitimleri düzenlenecek. Ülke çapında eğitim verecek eğitmenler yetiştirilecek.
✓ İş fikirlerinin oluşturulabileceği, bilgi paylaşmının yapılacağı referans niteliğinde bir online platform oluşturulacak.
✓ Sosyal girişimlerin yasal statülerini iyileştirmek için yasa koyucular, devlet kurumları gibi tüm ekosistem aktörlerinin katılacağı atölyeler ve toplantılar düzenlenecek.
✓ Sosyal girişimcilerin birbirleriyle, yatırımcılarla ve aktif vatandaşlarla bir araya gelecekleri network’ler oluşturulacak.