Sosyal girişimcilik alanında başarılı bireyler yetiştirmeye hazır mıyız?

Prof. Dr. Güler ARAS
Prof. Dr. Güler ARAS Momentum [email protected]

Bir önceki yazıda, yeni neslin beklentilerindeki değişimden bahsetmiş ve çalışırken tek amaçlarının para kazanmak olmadığını, aynı zamanda yaptıkları işin anlamına ve sonuçlarına da büyük önem verdiklerinden bahsetmiştim. Bugünün gençleri, dünya üzerinde para kazanmayı istedikleri gibi olumlu bir etki yapmakla ilgileniyorlar. Bu eğilim doğrultusunda günümüzde popülerlik kazanan konuların başında ise “sosyal girişimcilik”geliyor. Bu alan, milenyum kuşağı olarak bilinen Y kuşağı ile popülerleşmekle birlikte, sosyal girişimciliğin tarihte uzun zamandır var olduğu biliyor. 19. yüzyıl mucitleri Florence Nightingale ve peyzaj mimarı Frederick Law Olmsted sosyal girişimciler olarak kabul ediliyor.

Sosyal girişimcilik sosyal ve çevresel değişimi de dikkate alıyor

Sosyal girişimcilik, en basit ifadeyle sosyal bir amaç için iş yapmaktır. Ticaretin sosyal meselelerle birleşimi olarak da ifade edilebilecek sosyal girişimcilik, sadece kar elde etmek ile ilgilenmiyor aynı zamanda yapılan işin dünyayı nasıl iyileştirdiği ve dünya üzerinde nasıl bir olumlu etki yarattığına odaklanıyor. Bu alanda en çok karışımıza cıkan konuların başında ise sosyal girişimciliğin, kar amacı gütmeyen kuruluşlarla karıştırılıyor olması geliyor. Kar amacı gütmeyen kuruluşların aksine sosyal girişimcilikte kar elde ediliyor ancak odak noktası bu karı elde ederken yapılan sosyal veya çevresel değişimi de dikkate alınıyor.

Sosyal girişimcilik modelini kullanan işletmelere talep giderek artıyor

Günümüzde, sosyal girişimcilik modelini kullanan, sosyal sorumluluğu iş stratejisinin odağına alan işletmelere olan ilgi de giderek artıyor. Çünkü insanlar ihtiyaç duydukları veya istedikleri bir şeye para harcadıklarında, sadece ihtiyaçlarını karşılamıyor aynı zamanda sosyal bir sorunu çözmeye yardımcı oluyorlar. Bu da bu ilgiyi arttıran en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Misyonu sadece büyümek ve kazanmak değil aynı zamanda “evren için iyi bir kurum” olmak olan sosyal girişimcilik alanında en çok bilinen örneklerin başında TOMS ve Grameen Bank geliyor. TOMS ilk olarak bir çift ayakkabı alındığında ihtiyacı olan bir çocuğa bir çift ayakkabı verilen bire-bir modeli uygularken bu modelini ihtiyacı olan bölgelere sağlık ve güvenlik alanlarıyla ilgili destek sağlamak üzere geliştirdi. Grameen Bank ise finansal olarak kendi kendine yeterliliklerini geliştirmelerine yardımcı olmak üzere ihtiyaç duyanlara mikro krediler sağlıyor. Grameen Bank’in kurucusu Muhammed Yunus 2006 yılında yaptığı bu çalışmalarından dolayı Nobel Ödülü kazandı.

Sosyal girişimcilik alanında başarılı bireyler yetiştirmeye hazır mıyız?

Alanın popülaritesine rağmen, gelecekteki sosyal girişimciler ve yenilikçiler olarak yeni neslin sağlam bir beceri seti geliştirebilmesine yönelik aldıkları eğitim ile ilgili sorunlar devam ediyor. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi kuruluşlar, eğitim sistemlerinin desteklediği beceriler ve toplumun ihtiyaç duyduğu beceriler arasında oluşan boşluğa ilişkin endişelerini dile getiriyorlar. Toplumumuzda ve yakın geleceğin bilgi tabanlı ekonomisinde, başkalarıyla uyumlu olarak çalışmak, başkalarını ikna etmek, karmaşık problem çözme becerileri, çeviklik ve esneklik gibi sosyal yetenekler büyük önem taşıyor. Bu noktada, geleneksel öğrenme yaklaşımlarının, yeni neslin çağın gerektirdiği bu özellikler ile donatılıp gelecek için hazırlanmaları konusunda yeterli olup olmadığı sorusu ortaya çıkıyor. Günümüzün girişimcileri için en büyük zorlukların başında, eşitsizliklerin artması ve piyasa oyuncuları arasında sosyal sorumluluk bilinci eksikliği geliyor. Bu bağlamda, başta üniversiteler olmak üzere tüm eğitim kurumlarının, öğrencileri tek başına işgücü piyasasının taleplerini karşılamaya yönelik hazırlamanın ötesine geçmesi gerekiyor. Öğrencilerin aynı zamanda ekonomik, sosyal ve politik krizler gibi değişen koşulların getirdiği belirsizliklerle de başa çıkabilmeleri için eğitilmeleri şart. Özellikle de kişisel zenginleşmenin aksine toplumsal değerin yaratılmasını hedefleyen sosyal girişimcilik alanında başarılı bireyler yetiştirmek istiyorsak, girişimcilik konusundaki yeterliliklerin çevresel değişikliklerle ilişkilendirilmesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle, toplumların gelişimi açısından önemli bir yere sahip olan sosyal girişimcilik ile ilgili yetkinliklerin geliştirilmesini destekleyecek eğitim ile ilgili yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğu açık.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar