Sosyal ağlar sarmış dört yanımızı
Geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız bir haber yayınlandı. İlk GSM görüşmesinin üzerinden tam 20 yıl geçmiş. Diğer iletişim teknolojileri ile kıyaslandığında aslında oldukça kısa bir zaman dilimi. Ancak artık bir neslin bu teknolojiler ile doğup büyüdüklerini idrak etmek için yeterli bir zaman. Türkiye'de fütursuz iletişiminin miladı 99 - 2000 olarak kabul edersek, şu anda 15 yaşında olan birçok kişinin hatırlayabildiği çocukluğundan itibaren çevresinde cep telefonu taşıyan, SMS gönderen ebeveynler vardı. 2000'lerin sonrasında doğanlar ise polifonik melodi, java oyunlar, Wap, renksiz ekran, kamerasız telefon bilmiyor.
Son iki yıldır ise sosyal ağların istilası mevcut. Facebook gelişimini tamamladı artık yenilerine yer yok derken Twitter benzer mikro bloglar, konum servisleri ile entegre Foursquare gibi servisler, profesyonel yaşam ağları ve son olarak Google +… yani her yanımız sosyal ağ doldu. İnsanlar artık anlık olarak her yaptıklarını, bulundukları mekanı, kişisel beğenilerini, rahatsızlıklarını hatta mahrem fotolarını bile anında milyonlarla paylaşıyor. Andy Warhol'un "herkes birgün 15 dakika da olsa ünlü olacaktır" sözüne inancımız hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Yurt dışındaki hiper aktif kardeşimiz Tolga'nın "Serkan is my girl" şarkısı ile bir anda milyonlara ulaşıyor. 56 saniyelik "Charlie Bit Me" videosunun izlenme sayısı 350 milyona yaklaşıyor. Müthiş.
Peki, teknoloji ile bu kadar sarılmış, sosyal ağlar hayatımızın önemli bir iletişim aracı haline gelmişken, sizlerle ilginç bir çalışmayı paylaşayım. Bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre diye başlayıp, jenerik ve kaynaksız bir giriş yapmayacağım. Sosyal ağların yine çok sık kullanıldığı bir memleket olan İngiltere'de Cambridge Üniversitesi bilim kadını Anna Mieczakowski'nin, ülkenin en büyük operatörü BT müşterileri üzerinde yaptığı araştırmaya göre kullanıcıların üçte biri aşırı teknolojiden bunalmış durumda. Üstelik bu yetişkinler arasında yapılmış çalışmanın oranı. Yaşı 10 ila 18 olanların %41'i ise özellikle sosyal ağlarla olan ilişkilerini azaltmak için çaba gösteriyorlar. Üstelik araştırma yalnızca İngiltere'de değil, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya'da ülkelerinin her birinde 1000 kullanıcı ile yüz yüze gerçekleştirilmiş. Sosyal ağ kullanımı hakkında ilginç ipuçları verecek en büyük araştırmalardan biri. Araştırmadan ilginç bir ayrıntı ise şöyle: Katılımcıların %20'si teknolojiyi günde 7 saatten daha fazla kullanıyor ve önümüzdeki dönemde bunun artacağına inanıyor. Raporun kendisini http://bitly.com/iVh3gL adresinden indirebilirsiniz.
1 Temmuz 2011 itibariyle açıklanan rakamlara göre günde 200 milyon Tweet gönderiliyor. Her geçen gün sosyal ağ kullanıcılarının sayısı artıyor. Ve hemen hemen herkes bu curcunanın bir parçası olmaya çalışıyor. Nasıl aşırı yemek kilo yapıyorsa ve abartmamak lazımsa, yoğun sosyal medya kullanımında da insan psikoloji ve toplum üzerinde olumsuz etkilerinin oluşacağından korkuluyor. Kim bilir, belki de vakit varken biraz sosyal ağ diyeti yapmanın zamanı gelmiştir. Sizce?