Soru ve cevaplarla yeni TTK

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları, bugün Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili 8 soru ve cevabını sizlerle paylaşıyorum. Bu konuda daha fazla bilgi için www.ttkrehberi.com'u ziyaret edebilirsiniz.

1. Soru: Yeni Türk Ticaret Kanunu'na (Yeni TTK) göre bir anonim şirket kurarken başka ortaklar alma zorunluluğu kaldırıldı mı, mevcut şirketler için de ortak sayısının azaltılması mümkün mü?

Cevap: Mevcut Ticaret Kanunu çerçevesinde bir anonim şirketin kurulması için pay sahibi en az beş kurucunun bulunması şarttır. Ancak, Yeni TTK, tek bir kişinin de anonim şirket kurabileceğini öngörmektedir (Madde 338). Bu anlamda Yeni TTK yürürlüğe girdikten sonra yatırımcılar yanlarına başka bir ortak alma zorunluluğu olmadan tek başlarına şirket kurabilirler. Mevcut çok ortaklı şirketler de, kanun yürürlüğe girdikten sonra ortak sayısının azaltılması yoluna gidebilirler.

2. Soru: Tek kişilik yönetim kurulu mümkün mü?

Cevap: Yönetim Kurulu asgari üye sayısının 3 olması kurulu kalkmıştır. Yani yönetim kurulu tek bir üyeden oluşabilir.

3. Soru: Yeni TTK'ya göre, pay sahibi olmayan kişiler de yönetim kurulu üyesi olabilecek mi?

Cevap: Yeni kanun çerçevesinde yönetim kurulu üyelerinin artık pay sahibi olma zorunluluğu yoktur.

4. Soru: Sadece yabancılardan müteşekkil bir yönetim kurulu mümkün mü?

Cevap: Yeni kanunun 359'uncu maddesinde, şirketi temsile yetkili yönetim kurulu üyelerinden en az birinin Türkiye'de bulunması ve Türk vatandaşı olması şartı getirilmiştir. Bu nedenle, yabancı bir yatırımcı tek başına bir anonim şirket kurabilir ama yönetim kurulu üyesi olarak yanına Türk vatandaşı olan ve Türkiye'de yaşayan bir üyeyi almak ve bu üyeye temsil yetkisi vermek zorundadır.

5. Soru: Yeni TTK'ya göre fiili envanter zorunlu mu?

Cevap: Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde maddi duran varlıkların en az her 3 yılda bir fiziki sayımının yapılması zorunludur.

6. Soru: Yeni TTK ile kapalı (halka açık olmayan) anonim şirketlerin de (AŞ) kayıtlı sermaye sistemini uygulamaları mümkün müdür? Hali hazırda sadece halka açık şirketler için geçerli olan kayıtlı sermaye sisteminin nasıl bir avantajı vardır? Yeni TTK'ya göre AŞ ve limitet şirket (LŞ) kurmak için asgari olarak koyulması gereken sermaye tutarları ne kadardır?

Cevap: Yeni kanun halka açık olsun veya olmasın tüm AŞ'ler için iki sermaye sistemi kabul etmiştir: Esas Sermaye ve Kayıtlı Sermaye.

Sermaye, ana sözleşmede yazılı hususlardan biri olduğundan Esas Sermaye sisteminde sermayede yapılacak artırımlarda ana sözleşme değişikliği yapmak gerekir. Ana Sözleşme değişiklikleri ise genel kurul onayına tabidir. Bu nedenle Esas Sermaye sisteminde her sermaye değişikliğinde genel kurulun toplanması gerekmektedir ve bu da detaylı ve uzunca bir süreçtir. Kayıtlı sermaye sisteminde ise, çıkarılmış sermayenin yanı sıra şirketin genel kurulu toplantıya çağrılmadan yönetim kurulu kararı ile sermayesini artırabileceği bir kayıtlı sermaye tavanı vardır. Bu tavana kadar yapılacak sermaye artışları genel kurul onayına gerek olmaksızın sadece yönetim kurulu kararı ile gerçekleştirilebilir. Daha önce halka açık şirketler için bir avantaj olarak getirilmiş olan bu kural, yeni kanun ile tüm AŞ'ler için getirilmiştir.

AŞ kurmak için minimum esas sermaye tutarı 50 bin TL'dir. Halka açık olmayan AŞ tarafından kayıtlı sermaye sistemi tercih edilecekse başlangıç sermayesi tutarı minimum 100 bin TL'dir.

Nakdi sermayenin 1/4'ü tescilden önce, geriye kalan tutar ise tescilden itibaren 24 ay içerisinde ödenir. Kısacası AŞ kurmak isteyen bir kişi, taahhüt ettiği sermayeyi en geç iki sene içerisinde ödemelidir.

LŞ kurmak için minimum sermaye tutarı 10 bin TL'dir ve nakdi sermaye payı bir defada ödenir.

7. Soru: Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda; Şirketler topluluğuna ilişkin olarak, finans, bağımsız denetim ve raporlama alanlarında ne tip düzenlemeler getirilmiştir?

Cevap: Yeni TTK şimdiye kadar mevzuatımızda yer almayan şirketler topluluğuna ilişkin düzenlemeleri oldukça ayrıntılı olarak ele almış bulunmaktadır. Konuya ilişkin hükümler 195 ve 209'uncu maddeler arasında 15 madde olarak düzenlenmiştir.

Hükümlere bakıldığında hâkim ve bağlı şirket tanımının yapıldığı, pay ve oy oranlarının nasıl hesaplanacağı, karşılıklı iştirakin ne olduğu, karşılıklı hak ve sorumlulukların türleri ve bunların yaptırımları, hâkimiyet sözleşmesi ile güvenden doğan sorumluluk ve benzeri kurumların detaylı olarak işlendiği görülmektedir.

Kanunda finans, bağımsız denetim ve raporlama alanında, şirketler topluluğunu ilgilendiren hükümlere bakıldığında ise dikkat çeken detaylar şunlardır:

- Şirketler topluluğu için konsolidasyon zorunluluğu getirilmiştir (madde 517).

- Şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, Uluslararası Denetim Standartları'yla uyumlu Türkiye Denetim Standartları'na göre denetlenir. Şirketler topluluğunun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetimi; envanterin (stok kastedilmiyor), muhasebenin ve Türkiye Muhasebe Standartlarının öngördüğü ölçüde iç denetimin ve 378'inci madde uyarınca verilen raporların denetimidir. Denetçi, şirket genel kurulunca; Topluluk denetçisi, ana şirketin genel kurulunca seçilir (maddeler 397, 398 ve 399).

- Özel Denetim: Lütfen madde 207'ye bakınız.

- Faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketlerin hâkim ve bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bir rapor düzenlenir. Detaylar için lütfen 199'uncu maddeye bakınız.     

8. Soru: Yeni TTK'ya göre işlem denetçisi kimdir ve başlıca hangi işlemleri denetleyebilir? İşlem Denetçisi'nin atanması ve görevden alınması şirketin hangi organı tarafından yapılır?

Cevap: Şirketin kuruluşunu, sermaye artırımını, azaltılmasını, birleşmeyi, bölünmeyi, tür değiştirmeyi, menkul kıymet ihracını veya herhangi bir diğer şirket işlem ve kararını denetimini yapan denetçiye işlem denetçisi denir. Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, işlem denetçisi genel kurul tarafından atanır ve görevden alınır.

Yukarıda sayılan işlemler şirketin ihtiyaç duyduğu zamanlarda gerçekleştirdiği işlemlerdir. Bir başka deyişle rutin işlemler değildir. Dolayısıyla yapılacak her bir işlemin denetimini yapacak işlem denetçisinin atanması için her seferde "olağanüstü genel kurul toplantısı" yapılması gerekebilecektir. Bu nedenle, şirketleri her seferinde doğabilecek olağanüstü genel kurul maliyet ve işlem yükünden kurtarmak için her yıl yapılan olağan genel kurulda, yıllık denetimi yapacak bağımsız denetçinin ataması ile birlikte o yıl yapılacak işlemlerin denetimi için işlem denetçisinin ataması da yapılabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar