Sonuç itibarıyla
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
İnsanlar genel olarak belirsizlikten hoşlanmaz ve çabuk sonuç almak ister. Piyasa mekanizmasının faydalarından biri de yatırım kararları için sinyal üretmeleridir. Bu çabuk sonuç alma isteğinin çoğu zaman piyasalar için de geçerli olduğunu düşünüyoruz.
Fakat insan doğasında olan belirsizlikten kaçış ve çabuk netice görme isteği, belirli şartlar altında piyasaların sinyal verme özelliğini aşındırabilir. Özellikle, doğal olarak ortaya çıkan volatilitenin suni olarak baskılanması ve kısa vadeli performansa odaklanmanın aşırı baskın olması, piyasa sinyallerinin gerçekliğini belirsizleştirir.
Bu hengame içinde de ormanın tamamını görme yerine ağaçlara odaklanma eğilimi ağır basabilir; günlük ve kesin yargılara ulaşan yorumlar daha popüler hale gelebilir ve belirsizlik olgusunu dikkate alan daha geniş bakış açıları önemsenmeyebilir. Kısacası piyasalar ve ekonomik karar alıcıları, doğru, kesin olduğu iddia edilen yorumlara bağlanmaya, sadece bunları önemsemeye önem verir.
Halbuki özellikle kritik dönemlerde geniş bir bakış açısına duyulan gereksinim daha fazladır.
Burada kritik konu şudur: Sadece piyasa sinyallerine ve anlık gelişmelere odaklanan, altta yatan dinamikleri, oluşan trendleri yadsıyan bakış açıları; kimi yüzeysel ve anlık önlem formlarıyla yetinmeyi tercih eden karar süreçlerini beraberinde getirebilir.
Bu bahsettiklerimizin bir örneği olarak Yunanistan'da yaşanan gelişmeleri verebiliriz. Büyüklüğü nedeniyle Fransa'daki seçimler piyasalarda ve kanaat önderleri tarafından analiz edildiyse de, Yunanistan seçimlerinin olası sonuçları büyük oranda ihmal edilmişti. Seçim öncesinde aslında Yunanistan seçimlerinin daha önemli olduğunu ve ciddi riskler barındırdığını ısrarlı bir şekilde dile getirdik. O zamandan bu yana yaşanan gelişmeler ile piyasalarda oluşan fiyatlara baktığımızda ise bu basit gibi gözüken bilgi ve analizin ne kadar isabetli olduğunu görebiliyoruz.
Kısa vadeli gelişmelerin önemsendiği ortamlarda, yaşananlara dair daha geniş bir çerçeve çizmenin güç olduğunu söyleyebiliriz. Yorumların da, gelişen olayların ve haber akışının hızına eşlik etmesi önemli. Fakat bu hızlı akış içersinde bile daha geniş düşünmeye ve çıkarımları tartışmaya devam etmek son derece kritik bir nokta. Orta ve uzun vade dediğimiz de kısa vadelerin bir toplamından oluşuyor.
Sonuç itibarıyla Avrupa'da yaşanan gelişmelerin önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Nitekim gelinen noktada, Avrupa'da politikacıların müdahale etmesinin gerekebileceği bir döneme doğru geliyoruz. Bu müdahale değişik şekillerde olabilir ama Avrupa Merkez Bankası'na ciddi rol düştüğünü düşünüyoruz. Zaman ile seviye açısından böyle bir müdahalenin gelmesi ise, özellikle Yunanistan seçimleri öncesi siyasi olarak cesaret gerektirebilir ve karar alıcıları işlerin biraz daha kötüleşmesini beklemeyi tercih edebilir. Böyle geniş çaplı bir müdahalenin gelmesi durumunda, piyasalarda oluşacak tepkinin kalıcılığı ise müdahalenin niteliği, niceliğine ve başka ülkelerin de atacağı adımlara bağlı olur görüşündeyiz. Emtia fiyatlarındaki gerilemelerin ise piyasa ve politika yapıcıları açısından önemli, olumlu bir fırsat penceresi yarattığını düşünüyoruz.