Sonbaharla birlikte yoğunlaşan tarım ve çevre gündemi

Geçen hafta tüm ülkede yoğun bir tarım ve çevre gündemi vardı. Bunlardan öne çı­kanlara bugünkü yazımızda yer verdik.

Gıda hakkı-yaşam hakkı

2024 yılının “Daha iyi bir hayat ve daha iyi bir gelecek için Gıda Hakkı” temalı Dünya Gı­da Günü, açlık, gıda güvencesi ve küresel ısın­ma vurgularının yapıldığı çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Lübnan’daki Birleşmiş Milletler (BM) Ba­rış Gücü askerlerine İsrail’in yaptığı saldırı­ya etkisiz ve tepkisiz kalan BM’nin gıda hak­kı teması ne kadar ironik bir durum değil mi? Bölgedeki milyonlarca insanın yaşam hakkı her an tehlikede…

Gıda hakkı, yeterli gıdanın var olmasını, bu gıdayı temin edebilme imkanını ve kişinin ye­terli ve dengeli beslenmesini ifade ediyor. Bu anlamda, dünyadaki kaynakların yetersizli­ğinden çok adaletsizlik, sömürü, israf, beşerî hırslar ve empati yoksunluğu, yaklaşık bir mil­yon insanın gece aç uyumasına neden oluyor.

Çukurova Tarım Zirvesi

Ankara’da Tarım Orman Panorama televiz­yon çekimleri ile başlayan hafta, 17 Ekim’de Adana’daki Uluslararası Lezzet Festivali’nin ilk günündeki Çukurova Tarım Zirvesi ile de­vam etti. Adana’nın tarım paydaşlarının ve çok sayıda yabancı uzmanın konuşmacı ola­rak katıldığı zirve, iklim değişimi, planlama ve gastronomi konularının ağırlıklı olarak gündeme alındığı bir program oldu. Dünya Gıda Günü’nde BM tarafından Küresel Gı­da Kahramanı unvanı verilen ve bu anlamda dünyadaki yedi isimden birisi olan Şef Ebru Baykara Demir’in katkılarıyla düzenlenen zirvede gıdanın geleceği, dünyadan örnekler­le masaya yatırıldı.

Tarım ve Orman Şûrası toplanıyor

Haftanın son iş günü olan 18 Ekim’de Anka­ra’da, DÜNYA Gazetesi İklim Ekonomisi, Sür­dürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi, Bakan Yumaklı’nın da katılımlarıyla gerçekleştirildi. Sayın Bakan, ilk defa bu top­lantıda Tarım ve Orman Şûrası’nı toplama ka­rarını açıkladı. Nisan 2025’te toplanacak olan şûrada, kamunun yanı sıra diğer tüm paydaş­larla, gelecek on yıllarda ülkemizi nelerin bek­lediğini ve bunlara uygun stratejiler geliştiril­mesi için açık bir platform sağlama amacını güttüklerini de ifade etti Bakan Yumaklı.

Kösem’den tarım ve su kaynakları vurgusu

Zirvenin açılış konuşmasını yapan DÜN­YA Gazetesi CEO’su Burcu Kösem, su kay­naklarının azalmasının ve tarım alanlarının kuraklaşmasının çevresel olduğu kadar eko­nomik açıdan da ciddi sonuçlar doğurduğu­nu söyledi. Türkiye’de son 50 yılda ortalama sıcaklığın 1,5°C arttığını ve bu trendin devam etmesinin beklendiğini ve özellikle, 2023 yı­lında, Türkiye’nin bazı bölgelerinde yıllık ya­ğış miktarında yüzde 30’a varan düşüşler göz­lemlendiğini söyleyen Kösem, ülke olarak ta­rım ve su kaynakları konusunda stratejiler geliştirmenin ve çözüm önerileri sunmanın zirvenin ana teması olduğu vurgusunu yaptı. DÜNYA Gazetesi’nin üçüncüsünü düzenledi­ği iklim ekonomisi konulu zirveler, bu konu­da farkındalık oluşturması bakımından bü­yük öneme sahip.

Tüm gün devam eden zirvenin moderatör­lüğünü yaptığım ilk oturumunda, Tarım Re­formu Genel Müdürümüz, üretim planlaması konusundaki tereddütleri giderdi. Diğer pa­nelist ise Avrasya Tarım Ekonomistleri Der­neği Kurucu Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, saha deneyimi ve bilimsel birikimi ile farkı­nı ortaya koydu. Özellikle iklim değişiminin tarım ekonomisine etkileri konusunda detay­lı açıklamalar yaptı. Kafadaki soru işaretleri ve ümitsizlikler, program sonunda yerini taze bir heyecana bıraktı.

Gerçeklerimiz, ümidimiz ve samimiyet sorunu

Oldukça yoğun geçen haftadan arta kalan­ları şu şekilde özetleyebilirim:

İklim değişikliği gerçek, tarımsal üretim planlaması ümit verici. Sürdürülebilirlik ise samimiyetsiz.

Siz ne dersiniz?