Son üç yılda kamu ihalelerini kazanan ilk üç yabancıdan biri olan İtalya
Türkiye'deki beş yıllık görev süresi tamamlanan İtalyan Ticaret Merkezi Müdürü Dr. Robert Luongo, Türkiye'de faaliyet gösteren İtalyan şirketlerinin sayısının beş yılda yüzde 128.5 oranında artış göstererek 350'den 800'e ulaştığını söylüyor. Luongo, "Türkiye'deki İtalyan KOBİ'lerinin sayısındaki artış, Türkiye'nin İtalya için ne derece önemli ve stratejik bir pazar olduğunun göstergesi" diyor.
Kurulduğu 1986 yılından bu yana Türkiye ile İtalya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan İtalyan Ticaret Merkezi, son beş yıldır Dr. Roberto Luongo liderliğinde faaliyetlerini sürdürüyor. Eylül ayı başında Türkiye'deki beş yıllık görev süresini tamamlayan Luongo ile, geçtiğimiz beş yıl içinde kaydedilen ilerlemeleri, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde bugün gelinen noktayı konuştuk.
Dr. Luongo 2005 yılı sonunda Türkiye'ye ilk geldiğinde iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 13 milyar dolar civarındaydı. O dönemde Türkiye'de faaliyet gösteren İtalyan firmalarının sayısı 350; toplam yatırım oranı ise 3.2 milyar dolara denk geliyordu.
Luongo, 2010 sonu itibariyle dış ticaret hacminin 18 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bugün Türkiye'deki İtalyan firmalarının sayısı 800'ü buluyor. Bu firmaların yatırım oranı ise 5 milyar doları aşmış durumda.
Dr. Luongo, Türkiye-İtalya ilişkilerine yönelik bu olumlu tablo karşısında şu yorumlarda bulunuyor: "Türkiye'de faaliyet gösteren İtalyan şirketlerinin sayısı beş yılda yüzde 128.5 oranında bir artış kaydetti. İtalyan Ticaret Merkezi son beş sene içinde, ikili ticaret ve yatırımları teşvik etmek adına 300'ü aşkın promosyonel faaliyet düzenledi; İtalyan Büyükelçiliği ile koordineli çalışmalar sonucunda, İtalyan firmalarının önemli ihaleleri kazanmaları sağlandı. İtalya son üç yılda kamu ihalelerini kazanan ilk üç yabancı ülke arasında yer aldı. İtalya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler iki ülke arasındaki mükemmel siyasi ilişkilerden de olumlu etkilendi. İtalya, Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen ülkelerin başında geliyor. Türkiye bu dönemde dev adımlarla, dünya çapında bir güç olma konumuna geldi."
İtalyan KOBİ'lerinin sayısı arttı
Dr. Luongo'nun verdiği bilgilere göre, İtalya, 5 milyar doları aşkın yatırım stoku ve yüzde 4 pazar payı ile Türkiye'deki beşinci yatırımcı ülke konumunda. Bu arada İtalya'da faaliyet gösteren yaklaşık 100 Türk firmasının toplam yatırım oranı da 2 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye'nin 4. ticari partneri olan İtalya, Türkiye'nin ithalat payında yüzde 5.6 pazar payına sahip.
Yatırımlara gelince, Dr. Luongo, İtalyan firmalarının son 2-3 yıldır çevre, yenilenebilir enerji, enerji altyapı, savunma sanayi, ulaşım ve telekomünikasyon sektörlerine yoğun ilgi göstermeye başladıklarına dikkat çekiyor. Luongo'nun yorumları şöyle: "Türkiye'deki başlıca İtalyan firmaları arasında Fiat, Pirelli, Unicredit, Menarini'yi sayabiliriz. Özellikle son yıllarda Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli firmaların sayısı arttı. Bu da Türkiye'nin İtalya için ne derece önemli ve stratejik bir pazar olduğunun göstergesi. İtalyan firmaları her sektörde mevcut. Ancak geleneksel olarak, özellikle makine otomotiv, tekstil ve hazır giyim, kimya sektörlerini tercih ediyorlar. Son 2-3 yıldır ise çevre, yenilenebilir enerji, enerji altyapı, savunma sanayi, ulaşım ve telekomünikasyon sektörlerine yoğun ilgi gösteriyorlar."
2008'deki 20 milyar dolarlık dış ticaret hedefine ulaşacağız
İtalya, AB yolunda Türkiye'nin en önemli destekçilerinden birisi. Türkiye'nin, gelişmiş ekonomisi ile AB üyeliğine çok yaklaştığını söyleyen Dr. Luongo, "70 milyonu aşkın, genç ve eğitimli bir nüfusa sahip büyük bir pazar olan Türkiye, aynı zamanda, Irak, İran, Ortadoğu, Orta Asya, Kafkas ülkeleri, Karadeniz havzası ülkeleri gibi İtalya için ticari önem taşıyan ülkelerle de komşu. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler çok iyi derecede, ancak daha da artırılabilir. 2008 yılında yaklaştığımız 20 milyar dolarlık dış ticaret hedefine kısa vadede ulaşabileceğiz. Daha önceden ifade ettiğim üzere, İtalya başlıca makine ve teçhizat ihraç ediyor. Ancak son 2-3 yılda İtalyan lüks tüketim ürünleri ile İtalyan modası da pazardaki yerini hızlı bir şekilde artırıyor. Her iki ülke için bu ilişkilerin daha da artırılması gerekiyor. İki toplum arasında zaten dostluk, sevgi ve sempati bağları mevcut. Bu durum ticari ilişkilere de yansıyor. Ayrıca Avrupa bazında kuvvetlice birbirine kilitlenmiş bu iki ülke, AB için de önemli bir Akdeniz aksi oluşturabilir."
İstanbul'da evimde gibiydim
Napoli doğumlu olan Dr. Luongo, bu şehrin bir çok açıdan İstanbul'a ve Akdeniz'de kıyısı olan diğer Türk şehirlerine benzediğini söylerken, "Ailemle birlikte İstanbul'da kendimizi evimizde hissettik. Türk insanını, yemeklerini, tüm ülkenin güzelliklerini takdir etme imkanına sahip olduk. Ekonomik anlamda zor geçen bu senelerde, genç ve dinamik Türk girişimcilerinin elde ettiği başarıları gözlemledim ve bu girişimcilerin Avrupa'ya uyma ve ülkenin üretim ağını genişletme eforlarına şahit oldum" diyor.