Son on yılda yaşam koşullarında değişen bir şey yok...
TÜİK’in son on yıl gelir ve yaşam koşulları tablosuna baktığımızda değişen pek bir şey olmadığını gelir pastasından yüzde 20’lik grupların aldığı paylarda önemli bir değişim yaşanmadığını gösteriyor. 2009’dan bu yana en yüksek gelir grubunun payında 2014’e kadar yüzde 2’lik düşüş, en düşük gelirli yüzde 20’lik kesimin payında yüzde yarımlık artış olduğunu görüyoruz. 2015 yılında ise en yüksek yüzde 20’lik grubun payının, yeniden binde 6’lık artışla yüzde 46.5’a yükseldiğini, en düşük yüzde 20’lik bölümün payının ise binde 1 gerileyerek 6.1 oranında olduğu görülüyor.
Yüzde 20’lik bütün grupların 2006-2015 döneminde toplam gelirden aldıkları paylara baktığımızda TÜİK verileri tablonun yüzde 20’lik gruplar için pek değişmediğini ortaya koyuyor: En düşük gelirlilerin payı yüzde 5.1 -6.1 arasında yüzde 1’lik bir aralıkta yıllara göre değişiklik gösteriyor. İkinci yüzde 20’lik dilimin payı ise yüzde 9.9 ile 10.9 arasında yine yüzde 1’lik değişim içersinde yer alıyor. Üçüncü yüzde 20’lik bölüm ise 2006 yılında yüzde 14.8 olan payını yüzde 15’lerin biraz üzerinde sürdürüyor. Dördüncü yüzde 20’lik dilimin aldığı pay ise sürekli olarak yüzde 21 seviyesinin biraz üzerinde seyrediyor. En yüksek gelirli beşinci yüzde 20’lik grubun payı ise 2006 yılında yüzde 48.4 ile başladıktan sonra bazı yıllar inip bazı yıllar yükseliyor 2009 -2014 arasında sürekli küçük düşüşler göstererek yüzde 47.6’dan yüzde 45.9’a kadar yaklaşık 2 puanlık gerileme sonrasında 2015 yılında yeniden 46.5 seviyesine yükseldiği görülüyor.
Bu tablo bize neler söylüyor:
-Son on yılda yüzde 20’lik dilimlerin gelir ve yaşam düzeylerinde önemli bir farklılık olmadığını gösteriyor. Düşük gelirlilerin payı düşük kalırken, yüksek gelirlilerin payı da aynı seviyede kalıyor.
-Bu tablo aynı zamanda bu gruplar arasında gelir farklılığını azaltmak için ortaya konan teşviklerin de olumsuzluğu ortadan kaldırıcı olmadığını, bir iyileşmenin başlayamadığını, değişen bir şey olmadığını da gösteriyor.
-Tablo bu olduğuna göre, gelir ve yaşam koşullarındaki çarpıklığı ortadan kaldırmak için yeni kararlar alınması, gelir farkını ortadan kaldırıcı teşvikler çıkarılmasına ihtiyaç olduğu da ortaya çıkıyor.
-Uzmanlar, gelir adaletinin sağlayıcı en önemli unsurun vergi adaletinden geçtiğini belirtiyorlar. Dolaylı vergilerin vergi gelirleri içerisindeki payının yüzde 70’ler seviyesinde olmasının gelir adaletini olumsuz etkilediğini öne sürüyorlar. Yüksek gelir gruplarının gelir ve kurumlar vergisi istisnalarının da dolaylı vergi yükünün artmasına neden olduğunu belirterek, vergide yeni ve adil bir düzene ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.
-Bu alanda uzmanlarca tartışılan bir başka konu da asgari ücretin vergi dışı bırakılması. Bu konu sürekli tartışma gündeminde yer alıyor.
-Uzmanlar, dolaylı vergilerle vergi geliri yüksek oranda gerçekleştirilirken, vergi denetimlerinin yeterince yapılamadığını, bunun da gelir dağılımını olumsuz etkileyen bir unsur olduğunu belirtiyorlar.
Bütün bunlar, gelir dağılımında son on yıldır değişiklik göstermeyen gelir dağılımı tablosunun iyileştirilmesi için yapılması gerekenler olduğunu ortaya koyuyor.