Son günlerde en çok duyduğum bazı uyarılar

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

21. yüzyıl her alanda çok hızlı bir değişimin yaşandığı çağ. Son dönem sohbetlerde en çok duyduğum değerlendirmelerden biri, "21. yüzyılın sorunları, 20. yüzyılın düşünce yapısı ve araçlarıyla çözülemez” şeklinde. Bu konu etrafında duyduğum bazı uyarılar var...

Son günlerde, kiminle olursa olsun sohbetlerde en çok duyduğum bazı uyarı cümleleri var. Bunların ilk sırasında yer alanı “21. yüzyılın sorunları 20. yüzyılın düşünce yapısı ve araçlarıyla çözülemez. Bu çağın hızla değişen araçlarıyla sorunlara çözüm aramak gerekir” şeklinde.

Bunun hemen ardından gelen bir başka uyarı, “Sorunların çözümü için nicel ölçülere değil, nitel yapıya bakmak gerekir” şeklinde oluyor.

Bunu da en çok bizde büyüme ve benzeri konulardaki değerlendirmelerde tartışmalarda duyuyorum. Örneğin, son yüksek büyüme rakamının irdelenmesi gerektiğini öne süren ekonomistler, bunun toplumda bireylerin refahına etkisini, büyümenin içeriğinin kalitesini ele almadan, sadece nicel bir rakam olarak ele alınmasının anlam taşımadığını söylüyorlar.

Ülkenin kalkınmasının kişisel refahla ölçülmesi gerektiği konusu üzerinde duranların sayıları her geçen gün artıyor...

Sohbetlerde öne çıkan bir başka konu da yapılan bir işin, üretimin, yarın açısından değelendirilmesi. Bugün faydalı görülen bir işin, yarın açısından faydasının mutlaka ele alınması gerektiğini sık sık duymaya başladım.

Bu, en çok eğitim konusunda ele alınıyor. Bundan yıllar önce, insanlar çocuklarının dönemin geçerli meslekleri konusunda eğitim almalarının önemli olduğunu düşünüp, ona göre hareket ederlerdi. Şimdilerde, bir başka düşünce öne çıkmaya başladı: "Çocuğumuza aldıracağımız eğitim, yarının geçerli mesleğine sahip olmasını sağlayabilecek mi?” Bu düşüncede olan birçok insan kendi yönlendirmeleri yerine çocuklarının kendi seçimlerinin daha doğru olduğunu düşünüyorlar.

Bu gelişmelere neden önem verdiğimi söylemeliyim:

Son günlerde iyi eğitim almış, birkaç dil bilen 30 yaş üstü bir gençliğin işsizlik çektiğini, iş aradığını gözlemliyorum. Daha düne kadar, eğitimleri, yabancı dil bilgileri ve bilgileriyle hemen iş bulacağına inandığım bazı dost çocuklarının iş aradığını, hatta birkaç yıldır işsiz olduğunu duyuyorum.

21. yüzyıl her alanda çok hızlı bir değişimin yaşandığı bir çağ. O nedenle dünün değerleriyle sorun çözmeye, yaşamaya çalışanlar, her gün hayatın tokadını yiyorlar.

Bu da son dönem tartışmalarında sık sık “21. yüzyılın sorunları, 20. yüzyıl düşünce yapısı ve araçlarıyla çözülemez” düşüncesini öne sürenlerin ve "değişmeyeni, sorunların çözümü için bu çağın araçlarını kullanmayanı her alanda çağın sistem dışına çıkaracağını" iddia edenlerin haklı olacağını gösteriyor. Bu çağın hızı her alanda geçmişten çok farklı....

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar