Son gelişmeler ve gözden uzak tutulan yönleri...

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Geride bıraktığımız hafta genelinde, finansal piyasalarımız kalıcı olması pek mümkün görünmeyen kısa vadeli ve aşırı iyimser yönlendirmelerin etkisi altında kaldı. Avrupa Merkez Bankasının aldığı kararlar ve Rusya ile Ukrayna arasındaki ateşkes konuları fazlası ile abartıldı; NATO Zirvesinde ele alınan konular ve bizden beklenen sorumluluklar fiyatlama aşamasında pek dikkate alınmadı. Ülkemizdeki muhtemel maliye politikası uygulamaları ile değişen küresel koşullar arasındaki büyüyen uyumsuzluk ve enfl asyon rakamları ile artan belirsizlikler ise yeterince tartışılmadı. Durum böyle olunca Türk Lirası geçici olarak kısmen değerlendi, faizler bir miktar geriledi ve sermaye piyasaları bir miktar rahatlama yaşadı. Bu durumun risk almak mı, yoksa riskten kaçınmak için mi iyi bir fırsat sunduğu konusunda kafalar iyice karıştırıldı. 

Şahsen Avrupa Merkez Bankasının aldığı son kararlar çerçevesinde benimseyeceğini beyan ettiği uygulamaların, diğer koşullardan bağımsız olarak Euro Bölgesini durgunluktan çıkarabileceğini pek olası görmüyorum; eğer aksi doğru olsa idi son beş yıldaki çabaların istenen yönde somut sonuçlar üretmiş olması gerekirdi. Belli ki AB ekonomik bölgesi çok sorunlu, likidite bolluğu ve faiz düşüşüne olan hassasiyetlerini tümüyle kaybetmiş; içine düştüğü açmazdan kurtulamıyor. Euro’daki değer kayıpları rekabet gücü kaybını telafi etmediği gibi daha önceki örneklerde olduğu gibi küresel ölçekte riskten kaçınma eğilimini tetikleyen unsurlardan biri olabiliyor. NATO Zirvesinde ele alınan konular da bu kanaatimizi güçlendiriyor: Çok kutupluluğun tescil edilmesi ve askeri çözüm arayışlarının ön plana çıkması, Doğu Avrupa ve Orta Doğu’ya ilişkin ekonomik kırılganlığın çok yüksek düzeylere tırmanmış olduğunu düşündürüyor. Bu durumda Rusya ve Ukrayna arasındaki ateşkesin kalıcı olamayabileceğini, artması muhtemel gerginliğin özellikle kış aylarında Doğu Avrupa’yı da sarsmaya başlaması ve Euro Bölgesindeki durgunlaşmayı derinleştirmesi olasılıkları güçleniyor. 

Diğer taraftan ABD’den gelen tarım dışı istihdam verileri, parasal genişlemenin kısılması ve belli bir gecikme ile faizlerin yükselmesi konularında mevcut beklentileri değiştirecek bir şey barındırmıyor. Başka bir deyişle gelişmekte olan ekonomilerdeki risklerin azaltılmasını öteleyecek bir unsur taşımıyor. Tam aksine Euro’nun değer kaybetmeye devam etmesi durumunda gelişmekte olanlardaki, dolar cinsi fonlamalı ve yüksek kaldıraçlı pozisyonların küçültülmesinin zorunlu hale gelebileceğini görmek gerekiyor. ABD Merkez Bankasının tavrında, kendi iç gelişmelerinden çok ifade etmeye çalıştıklarımızın daha belirleyici olabileceğini ihmal etmemek hayati nitelik taşıyabilir. Riskten kaçınma eğiliminin alevlenmesi durumunda güvenli liman arayışı nedeniyle dolar daha da güçlenebilir ve söz konusu para otoritesi sterilizasyonu hızlandırmak zorunda kalabilir! 

Çok kırılgan bir yapınız var ise ve buna bağlı olarak çok korkuyor iseniz, mecburen kısa vadeye odaklanır ve gelişmelerin olumlu yanlarını abartarak beklentileri yönlendirmeye, eğilimleri kontrol altında tutmaya çalışabilirsiniz. Fakat bu herkesin sizin gibi düşüneceği ve istediğiniz yönde eğilimler sergileyeceği anlamına gelmez. Gerçekleri görmezden gelmek ve direnmek, size olan güveni kademeli olarak azaltır ve hiç istemediğiniz koşullara sürüklenmenizi engelleyemez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar