Son dış ticaret rakamları ve cari açığımız
İki hafta önceki yazımda Türkiye’nin cari açığının 45 milyar doların, cari açığın milli gelire oranının da yüzde 6 seviyesinin altına kolay kolay düşmeyeceği iddiasında bulunmuş ve bunun sebeplerini başka bir yazıda ele alacağımı yazmıştım. Salı günü açıklanan dış ticaret rakamları bu konuyu ele almam için iyi bir vesile oldu.
Temmuz ayında ihracatımız yüzde 16.2 gerilerken, ithalattaki azalma yüzde 8.7 olmuş. Doğal olarak bu sonuçlarla aylık dış ticaret açığı da yüzde 6.5 artarak 7 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Şimdi bazıları “Döviz kurları bu kadar artmasına, TL bu kadar değer kaybetmesine rağmen dış ticaret açığımız azalacağı yerde artıyor” şeklinde bir yorum yapabilir. Açıkçası böyle bir yorum yapmak için oldukça erken. Döviz fiyatlarındaki değişimlerin dış ticarete etkisi belirli bir zaman alır.
Aslında durum görünenden biraz daha olumlu. Mesela altın ticaretini dışarıda tuttuğumuzda ihracat ve ithalattaki gerileme birbirine biraz daha yakınlaşıyor: Sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 11 azalma. Dış ticaret miktar endeksleri gecikmeli olarak yayınlanıyor ancak Haziran endeksleri ihracatta yüzde 2.8, ithalatta ise yüzde 3 artışa işaret ediyordu. Bu ay ise belki 2 endeks de biraz gerileyecek, ancak ikisi için de gerileme oranları gene birbirine yakın olacaktır. Bu arada TİM tarafından ağustos ayına ilişkin geçici ihracat verileri de yayınlanmış bulunuyor. Buna göre ağustosta ihracatımız yüzde 4.9 azalmış. Eurodaki 12 aylık değer kaybı dikkate alındığında bu kötü bir sonuç değil, ve aslında miktar bazında bir artışa işaret etmekte. (Ayrıca Çin’in bile ihracatı yüzde 8.2 düşerken, bizim ihracatımızın bu kadar düşmesi normal karşılanmalı.) İhracatımızı asıl ivmelendirecek gelişme AB’de bir toparlanma olması. Bu açıdan da ağustos verileri ümit vaat eder nitelikte. İlk 7 ayda yüzde 12.7 azalmış olan AB ihracatımız bu ay sadece yüzde 4.6 düşmüş. Öte yandan, ağırlıklı olarak AB’ye yapılan otomotiv ihracatımızın bu ay (dolar bazında) yüzde 7.7 artmış olması da olumlu.
Dikkat edilirse şu ana kadar dış ticaretimizle ilgili çizdiğim resim pek çok yorumcudan daha olumlu. Ancak ben buna rağmen, sene sonunda cari açık oranımızın bugünkü seviyelerinin altına düşmeyeceğini tahmin etmekteyim. Dış ticaret verileriyle ilgili gördüğüm olumsuz bir gelişme TL’nin değer yitirmesine karşın tüketim malı ithalatında görülen artış. Bütün dış ticaret gruplarında düşüşler görülürken tüketim malı ithalatımız temmuzda yüzde 6.6, ilk 7 ayda ise yüzde 2.2 artmış bulunuyor. İç tüketim çok canlı değilken böyle bir artış görülmesi, tasarrufları ağırlıklı olarak dövizde bulunan ithal tüketim malı kullanıcısı üst gelir gruplarının kur hareketinden etkilenmediğini gösteriyor. İthal enerji faturamızdaki düşüşten sağladığımız avantaj ise petrol fiyatlarındaki düşüşü birebir yansıtmıyor. İlk 7 ayda enerji faturamız yüzde 27 geriledi. Ancak aynı dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş yüzde 46 civarındaydı. (Bunda enerji ithalatımızda fiyatları düş(ürüle)meyen doğalgazın da önemli bir payının olmasının etkisi var.)
Cari açığı tahmin ederken dış ticaret dışında turizm ve bavul ticareti gibi gelirlere de bakmakta fayda var. İlk 6 ay itibariyle, bu 2 kalemden elde edilen net gelirlerde yüzde 20’lerin üzerinde düşüş var. Bu da senelik bazda 8 milyar dolar kadar bir gelir azalması anlamına geliyor. Bütün bu faktörleri bir araya koyduğumuzda cari açığımızın sene sonunda bugünkü seviyesi olan 45 milyar dolarların altına düşmesi pek mümkün görünmüyor. Bir de tabii, bu sene dolar bazında milli gelirimizin ne olacağı konusu var. Eğer sene sonuna kadar kurlar bugünkü seviyesinde seyrederse (ki bu oldukça iyimser bir tahmin de olabilir!) 2015 yılı milli gelirimiz 714 milyar dolar civarında gerçekleşmiş olacak. (2014 yılındaki 800 milyar dolara göre yüzde 11’e varan çok büyük bir düşüş. Eğer doğru denge kurunun bu civarlarda olduğunu düşünüyorsak, 714 milyar dolar Türkiye’nin milli gelirini daha doğru yansıtan bir rakam da diyebiliriz. Aynı zamanda bu rakam bizi resmi kurlara göre dolar bazında hesaplanan milli gelir bakımından 2 sıra daha düşürerek Dünya’da 19. sıraya geriletiyor!) Öte yandan, iyimser bir tahminle bu seneki cari açığımızın 42 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini varsaysak bile, cari açık oranımız yüzde 5.9 oluyor. Bu 2014’teki yüzde 5.8’in de üzerinde bir oran!