Solu bırakın

Yok bu bir siyasi söylem değil. Tamamen trafik. Bu hafta içi güzel bir test aracım ,Opel Grandland’im vardı. Ben de bahaney­le mini bir uzun yol yapayım istedim. Yol da 350 km. Mini uzun derken tam anlamıyla bu.

Yol boyu kendime “Volkan sakin ol yaş­lanmadın sen” diye telkinlerde bulunurken, aslında hiç değişmediğimi 10 sene önce de aynı olduğumu hatırladım.

Konu şu, defaatle yazdım, kural bilmiyo­ruz, kanunu uygulamıyoruz, hata yapandan sadece para alıyoruz ama doğruyu öğretmi­yoruz. Ben öğretenlerin de çoğunun kural kaide bilmediğine eminim. Sol şerit hasta­lığı bitmiyor. Kural şu: Sol şeride geç, solla orta şeritten devam et.

Bizdeki kural ise şu “sol şeridi ölümüne savun, defans hattını çek, yaklaşırsa biri gaza bas.” Olur da seni geçerse el kol yap, kötü bakış at. Yıl 2025’e geliyor. Biz hala sol şeritte giden otobüs, 80 ile otoyoldan giden sürücü, kavşakta gözü­ne ışık tutulmuş tavşana dönen şoför görü­yoruz. Sol şerit geçiş şerididir 400 km sol­dan gidemezsiniz, gitmeyin. Millet sizi ge­çeceğim diye sağ sol saçma sapan tehlikeli hareketler yapmasın.

Arkadan gelen birisi­ne yol verdiğiniz anda gururunuzdan bir şey kaybetmezsiniz, mahallede dalga geçmez­ler, arabanız yavaştır belki. Arkadaki sürü­cüyü yavaşlatarak cezayı kendiniz kesmeye çalışmayın Her ne kadar ülkemizde pek ka­nun yoksa da olanlar uygulanmıyor olsa da cezayı kesmek sürücünün işi değil. Çok zor olmasa gerek bunu birlikte başarmamız.