‘Solmak üzereyken çiçek açtık’
Doğuş, 300 şirketi ve 35 bin çalışanı ile ekonomide yarattığı etkiyi, toplumsal kalkınmaya da yansıtmayı hedefleyen bir grup. Bu nedenle sosyal sorumluluk projelerine önem veriyor. Nitekim bugün sosyal sorumluluk projelerine en fazla yatırım yapan ikinci grup konumunda. Çocuk, kültür-sanat ve spor alanında ülke genelinde çok sayıda proje gerçekleştiriyor. Bu projelerin sürdürülebilir olmasına ve toplumda olumlu bir dönüşüm yaratmasına öncelik veriyor. Doku Projesi de bunlardan birisi.
Doğuş, Doku Platformu ile kadınların toplumda, şehir hayatında ve ekonomide olması gerektiği gibi aktif bir şekilde yer almasına; kültürel ve sosyal değerlerin korunmasına, bu değerlerin sürdürülebilirlik kazanmasına ve toplumun refah düzeyinin geliştirilmesine katkı sağlamayı hedefliyor.
Doğuş Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi, Doku Projesi kapsamında iki sene içinde 120 kadına üretim desteği verildiğini, 198 bin adet ürün ile 271 bin TL’lik satış yapıldığını söylüyor. Elde edilen gelir 700 bin TL olurken, kadınlar 250 bin TL’nin üzerinde hak ediş kazanmışlar.
Gelelim Doku’nun hikayesine; Doku Platformu, 2015 yılında Uçhisar ve sonrasında Didim’de faaliyete geçirilen iki projenin 2016 yılında birleşmesinden doğmuş.
Uçhisar’da restore edilen eski bir okul, Uçhisar Kadın Kültür Evi’ne dönüştürülmüş. Daha önceleri evlerinden pek çıkmayan Uçhisarlı kadınlar, şimdi burayı ‘ikinci ev’leri olarak görüyorlar. Burada bir araya geliyorlar, kendilerini geliştiriyorlar, eğitimler alıyorlar, üretiyorlar, para kazanıyorlar. El işlerini ve yöresel lezzet paketlerini sergiledikleri bir mağazaları var. Kültür Evi kapsamında açılan Kadıneli Restoran’da ise kendi elleri ile pişirdikleri yemekleri, gelire dönüştürüyorlar.
Uçhisar Belediye Başkanı Ali Karaaslan’ın da bu değişimde önemli bir rolü var. Kadınların ekonomik özgürlüklerini elde etmeleri için, Kadın Konseyi oluşturulması gerektiğini düşünmüş ve bu fikri Kent Konseyi’nde kabul ettirmiş. “Bilinçli bir nesil yetiştirmek için, anneleri daha iyi eğitmeliyiz” diyor Karaaslan ve ekliyor: “Kadın Evi olarak düşündüğümüz okulun restorasyonunu Belediye bütçesi ile gerçekleştirmemiz mümkün değildi. Doğuş Holding bu dönüşümü üstlendi. Bu proje güçbirliği ile neler yapılabildiğinin bir kanıtı.”
İkinci adres Didim
Doku projesinin ikinci adresi ise Didim. Uçhisarlı kadınlar daha çok mutfak hünerlerini ön plana çıkartırken, Didimli kadınlar, tekstil ürünlerine, dekoratif eşyalara odaklanıyorlar.
Didimli ve Uçhisarlı kadınlar kendilerine “Doku kadınları” diyorlar ve mutlulukları gerçekten gözlerinden okunuyor. Çünkü üretiyorlar ve para kazanıyorlar. Hem değer yaratıyorlar, hem de kendilerini değerli hissediyorlar. Üretirken aynı zamanda sosyalleşiyorlar; dertlerini, mutluluklarını paylaşıyorlar.
“Solmak üzereyken, çiçekler açmaya başladık” diyorlar. “Eskinden köy meydanına çıkmazken, şimdi köy meydanında satış yapıyoruz” diyorlar. Eşleri de bu dönüşüme olumlu destek veriyor.
Gelinen bu noktada, görev bizlere düşüyor. Çünkü, büyük bir sevgi ve dayanışma içinde üreten Uçhisarlı ve Didimli kadınlar, hepimizi bu ürünlerin tedarik zincirine dahil olmaya ve satış ağını genişletmeye çağırıyorlar. Onlara destek vererek, kadınların ürettiklerini satın alarak, kadının ekonomik gücünü artırabiliriz.
Ve bugün ayaklarının üzerinde durabilen kadınlar, yarın ekonominin zirvesine de çıkabilirler.
‘Yatırımımızı geleceğe yapıyoruz’
Doğuş Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi, Doğuş Grubu’nun sosyal sorumluluk projelerine en fazla yatırım yapan ikinci şirket olduğunu söylüyor. ‘Doğuş’tan İyi Bir Gelecek Doğuş ile Gelecek’ sloganı ile hareket eden grup, “Biz yatırımımızı geleceğe yapıyoruz” diyor. Doğuş Grubu’nun 2016 yılında sosyal sorumluluk projelerine ayırdığı bütçe ise 272 milyon TL’ye ulaşıyor. Genç sanatçıları destekleyen ‘Sanata Bi’ Yer’; çocukların sporla ve müzikle birlikte büyümesini destekleyen ‘Oyunda Kal’ ve ‘Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’; çocuklara tasarruf bilinci kazandıran ‘3 Kumbara’; kültürel mirasımızı korumak amacıyla gerçekleştirilen Göbeklitepe kazı, koruma ve tanırım faaliyetleri; milli yelkencilerimizi destekleyen ‘Rüzgarın Çocukları’; sanata destek veren ‘Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’, ‘Bodrum Müzik Festivali’ ve ‘Ara Güler Fotoğraf Müzesi’; trafik güvenliği bilincini güçlendiren ‘Trafik Hayattır’, grubun uzun yıllardır sürdürdüğü önemli projeler arasında yer alıyor. Bu arada Ayhan Şahenk Vakfı tarafından gerçekleştirilen projeler de sanat, eğitim ve çevre başta olmak üzere farklı toplumsal konulara odaklanıyor.