Soelberg:Yeni nesil insülinler diyabetin mali yükünü azaltacak

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Novo Nordisk BANEC Bölgesi Kurumsal Başkan Yardımcısı Peter Soelberg: Yeni nesil insülinler diyabetin mali yükünü azaltacak 

Diyabet ve obezite gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor.

Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF)'nin yayınlandığı Diyabet Atlası verilerine göre; dünya genelinde bugün 415 milyon yetişkin diyabet hastası var. Yani, her 11 yetişkinden 1 tanesi diyabetli. Bu rakamın 2040 yılında yüzde 55 artış ile 642 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Diğer yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde obezite hastalarının sayısı 600 milyona ulaşıyor.

Bilim odaklı küresel bir sağlık şirketi olan Danimarka merkezli Novo Nordisk, diyabet ve obezite alanlarında önemli çalışmalara imza atan bir şirket. Novo  Nordisk bugün hem dünya geneli, hem Türkiye'de diyabet tedavisinin en önemli oyuncusu konumunda. Şirketin diyabet tedavisi ürünleri 28 milyon hastaya ulaşıyor.

Şirket bir süredir obezite alanında da çalışmalara başladı ve hastalığa karşı geliştirdiği ilacı ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde pazara çıkardı.

Novo Nordisk BANEC Bölgesi (Yakın Doğu, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu) Kurumsal Başkan Yardımcısı Peter Soelberg, "Türkiye Novo Nordisk için küresel ölçekteki en stratejik ve en önemli 10 ülkeden bir tanesi" diyor.

Türkiye'deki diyabet ve obezite hastalarına bakacak olursak: Ülkemizdeki erişkin her 100 kişiden 14'ü diyabet hastası. Türkiye, Avrupa'da en yüksek diyabet görülme sıklığına sahip ülke konumunda. Son 10 yılda ise diyabet hastalığı görülme sıklığı 2 kat artmış.

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması ise Türkiye'de obezite hastalığı görülme sıklığının yüzde 30 seviyelerinde olduğunu ortaya koyuyor. Yani bugün Türkiye'de her üç kişiden bir tanesi obezite hastası.

Peter Soelberg, Novo Nordisk'in 1995 yılında girdikleri Türkiye pazarına bu derece önem verilmesinin birçok nedeni olduğunu anlatıyor.

Türkiye pazarı neden önemli?

Bunlardan birincisi Türkiye'nin sağlık sektöründe gerçekleştirmiş olduğu reformlar ve bu reformlar sayesinde sağlık hizmetlerinin toplum tarafından daha ulaşılabilir hale gelmiş olması.

Türkiye'nin coğrafi konumu, öncelikli pazar olmasının nedenlerinden bir diğeri. Yakın Doğu bölgesindeki 11 ülkenin operasyonlarını uzun bir süredir  İstanbul'dan yöneten Novo Nordisk, 2017 Nisan ayında İstanbul'da bulunan yönetim ofisini genişletme kararı aldı ve Türkiye'den yönettiği ülke sayısını 22'ye çıkardı. Yakın Doğu, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan oluşan bu 22 ülke 670 milyonluk bir nüfus yoğunluğunu temsil ediyor.

Bir diğer önemli neden de, Türkiye'nin Avrupa'da en yüksek diyabet görülme sıklığına sahip ülke olması.

Türkiye'nin 2017 için toplam ilaç bütçesi 24 milyar TL olarak belirlendi. Bunun yaklaşık yüzde 5'inin diyabet ilaçları için yapılan doğrudan harcama olduğu tahmin ediliyor.

Diyabet hastalığı ve komplikasyonlarının getirdiği ek yük milyarlarca liralık bir ekonomiye dönüşüyor. SGK'nın 2013 yılında yayımladığı Diyabet raporuna göre; komplikasyonlar ile beraber diyabetin bütçeye toplam maliyeti yaklaşık 10 milyar TL'ye ulaşıyor. Bu toplam maliyetin yüzde 74'ü diyabete bağlı komplikasyonlardan kaynaklanıyor. Diyabet kaynaklı komplikasyon maliyetinin, diyabetin doğrudan maliyetinin yaklaşık 3 katı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Dolayısıyla komplikasyonları düşürebilmek, diyabet tedavisi ve diyabetin mali yükünün azaltılması açısından önem taşıyor.

Yeni nesil ilaç yaratma maliyeti 1,3 milyar dolar

"Diyabet tedavisinde Türkiye'de hastalarımız modern insülinler ile tedavi ediliyor. Fakat dünyada modern insülinlerden de daha yeni ve üstün teknolojili tedaviler uygulanıyor. Bunlar 'Yeni Jenerasyon İnsülinler'" diyen Peter Soelberg, halihazırda Türkiye'de bulunmayan "Yeni Jenerasyon İnsülinler'in"  Türkiye'de de hastaların hizmetine sunulması ile; hem diyabetle mücadeleye önemli katkı sağlanacağını; hem de diyabetin mali yükünün azaltılacağını söylüyor.

Soelberg yeni nesil insülinler hakkında şu bilgileri veriyor: "Yüksek teknolojili yeni bir molekülün keşfi ve geliştirilerek ilaç haline getirilmesi sürecinin ortalama maliyeti yaklaşık 1,3 milyar dolar. Laboratuvar çalışmasından ürünün pazara gelmesine kadar ortalama 10-15 yıl geçiyor. Yaklaşık 10 bin fikirden sadece bir tanesi ilaca dönüşüyor. Yeni nesil yani yüksek teknolojili ilaçlar, insanların yaşam kalitesini yükseltiyor, yaşam süresini uzatıyor, komplikasyın maliyetlerini düşürüyor."

Klinik araştırmalar için yılda 14 milyon yatırım

Novo Nordisk'in Türkiye'de klinik araştırma ve AR-GE yatırımları var. Peter Soelberg, "Sadece klinik araştırmalar için Türkiye'ye yılda 14 milyon TL yatırım yapıyoruz. 2012-2016 arasında klinik araştırmalar için yaptığımız yatırım 50 milyon TL'ye ulaştı. Küresel ciromuzun yaklaşık yüzde 14'ünü AR-GE faaliyetlerine ayırıyoruz" diyor. Şirket, Kocaeli Üniversitesi ile AR-GE işbirliği gerçekleştirmiş. Bu kapsamda Deneysel ve Klinik Araştırmalar Merkezi ve Diyabet & Obezite Araştırma Birimi açılmış; Ar-Ge projeleri desteklenmiş, burslar, değişim programları ve diyabet, hemofili ve büyüme hormonu ile ilgili alanlarda eğitimler gerçekleştirilmiş.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar