Sn. Erdoğan, "Türkiye ilk 10'a girecek" diyor
AKP Başkanı Sn. Erdoğan cumartesi günü AKP'nin seçim beyannamesini açıkladı.
Sn. Erdoğan bu seçim dönemini "ustalık dönemi" olarak adlandırdığı için, seçim beyannamesinde "farklı-çarpıcı" projelerin yer alması bekleniyordu.
- Seçim beyannamesinde genel hedefler yer alıyor. Bu hedefler, AKP'nin daha önce uyguladığı politika ve projelerin hızlandırılarak devamı nitel.iğinde.
- Yeni, farklı, çarpıcı hedefler ve projeler yok.
Türkiye şimdilerde milli gelirinin büyüklüğü ile dünyanın 16'ncı veya 17'nci büyük ekonomisi ama kişi başına 10 bin dolar gelir ile CIA sıralamasında 73'üncü, Dünya Bankası sıralamasında 52'nci, IMF sıralamasında 64'üncü sırada.
Economist Intelligence Unit'in Ülkelerarası Yaşam Kalitesi sıralamasında 50'nci sırada. Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında (0.938'e karşı 0.679 puan ile) (42+83) 125'inci sırada.
Tabii ki büyüme önemli ama büyümeyi, kalkınma ve gelişme izlemiyor ise tank, tüfek, uydu, tank üretmek işe yaramıyor.
Kaldı ki büyüme ekonomik ölçekli üretime bağlı. Ekonomik ölçekli üretim. Talebi olan malı dünya kalitesinde dünya fiyatı ile üretmek demektir.
Yatırımcı önce istikrara ve para birimine güvenecek ki uzun dönemli yatıma,ekonomik büyüklükte üretime soyunabilsin. (1) Döviz kurunun düşük olması ve üretilen mal ve hizmetlerde dünya piyasalarında rekabete imkan verecek maliyeti engellemesi (2) Hükümetin uzun vadeli stratejisinde hangi sektörleri öne çıkaracağının belli olmaması karşısında kim ciddi risk altına girebilir?
Tarımda dünyada ilk 5'in arasına girme hedefi çok güzel bir hedef de, kendi halkının etini, fasulyesini, mercimeğini, pirincini üretemeyen, yağlı tohuma, pamuğa milyarlarla dolar ödeyen bir yapıdan nasıl çıkış sağlayacağız?
500 milyar dolarlık ihracat hedefi alkışlanacak bir hedef ama (1) İthalat nasıl küçülecek? (2) Ne üreterek satacağız? Bunları da düşünmeye mecburuz.
Sn. Erdoğan'ın açıkladığı AKP seçim beyannamesi böyle de CHP'nin seçim vaatleri daha mı iyi? CHP seçim beyannamesi henüz açıklanmadı. Ama bugüne kadar açıklanan vaatleri üretimi değil, paylaşmayı, rant dağıtımını hedef alan vaatler. Her aileye aylık ödeme derken, hafta sonu B2 diye adlandırılan eski orman arazilerinin işgalcilere dağıtımı vaadi ortaya atıldı.
Türkiye mevcudu paylaşarak değil, üreterek büyüyebilir, kalkınabilir, gelişebilir. Seçimde oy alma peşindeki partilerimiz halka çalışmanın, üretmenin, alın terinin esas olduğunu hatırlatmaz ise Türkiye, daha önce yola çıkmış ülkelere bir türlü yetişemez. Geri kalmayı sürdürür.