SMMM'lere torba darbesi

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

 

İş dünyasının talep ve baskısıyla TBMM'de Ocak 2011'de kabul edilen Türk Ticaret Kanunu 2012 yılına yine iş dünyasından yükselen "Nereden çıktı bu kanun?" tepkileriyle girdi. Hükümetin 18 Haziran'da meclise sevk ettiği değişiklik tasarısıyla epey törpülendi. Nihayet 30 Haziran 2012'de yakasını kurtardı… derken bu kez içinde ne aranırsa bulunan bir "torba" kanun tasarıya "gece yarısı" eklenen bir madde ile tekrar değiştirildi.
TBMM'nin yasama işlevinde iktidar odaklı alışkanlık haline gelen "torba kanun" yöntemiyle, birbiriyle ilgisiz alanlarda çoklu ve karmaşık düzenlemeler yapılıyor. Bu yöntem, "yasama kalitesinde" özellikle 2000'li yıllarda hızlanan bozulmayı ağırlaştırıyor. Bunu bir kez daha not edelim.

TTK değişiklik tasarısının "bağımsız denetimle" ilgili maddeleri de bu yöntemden nasibini aldı. 18 Haziran'da iktidar partisi milletvekilleri tarafından meclise sunulan "torba" kanun teklifi bu kez serbest muhasebeci mali müşavirler (SMMM) camiasının vurdu!
TÜRMOB'un değerlendirmesine göre, "torba" kanun ile yapılan düzenleme SMMM'lerin TTK hükümleri çerçevesinde "bağımsız denetçi" olabilme haklarını sınırlandırarak zora soktu. Denetim alanını temel kanun olarak düzenleyen 3568 sayılı Serbest Muhasebe Mali Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanunu'nun bu konudaki eşitlikçi yaklaşımını da ihlâl etti.

Yasama özensizliği

Yasama özensizliği sadece çıkarılan kanunların kapsama alanlarında yeni hukuk sorunlarının doğmasına değil, TTK konusunda olduğu gibi, bir meslek erbabına özel kanunla verilmiş hakkın, onlarca farklı konuyu içeren "torba" kanunla geri alınmasına veya sınırlandırılmasına da yol açıyor. Bu, bir.

İkincisi "torba" kanunlar genel hukuk düzeni kadar ekonomiyi ilgilendiren mevzuatı da karmakarışık hâle getiriyor. Yasama kalitesindeki hızlı bozulma yasa dilindeki bozulmayla at başı gidiyor. Yasa dilindeki bozulma da toplumsal hayatın her alanını saran "Türkçe katliâmının" siyasete yansımasından kaynaklanıyor.
SMMM'leri vuran TTK değişikliği yasama sürecinde dört aşamadan geçti:
Birinci aşama: Hükümetin meclise sevk ettiği tasarıda, TTK'nın denetimle ilgili 400. maddesi, 3568 sayılı Kanunun "münhasıran"  SMMM ve YMM'lere verdiği hak ve yetkini kaldırılması öngörüldü.

İkinci aşama: TBMM Adalet Komisyonu, hükümet tasarısını SMMM camiası ve TÜRMOB'un girişimleriyle anılan yetki ve hakları koruyacak şekilde düzelterek genel kurula indirdi.
Üçüncü aşama: Tasarı bu haliyle TBMM Genel Kurulunda da benimsendi ve TTK'nin 400. maddesi denetçilerin SMMM veya YMM olmaları şartıyla kabul edildi.
Dördüncü aşama: SMMM ve YMM'lerin TTK 400. madde kapsamında korunan denetleme hak ve yetkileri, TTK değişiklik tasarısıyla aynı tarihte, yani 18 Haziran'da meclise sunulan "torba" kanun teklifinin görüşülmesi sırasında tekrar düzenlendi.
Ancak, bu kez AKP'li Nurettin Canikli, CHP'li Akif Hamzaçebi, Mevlüt Aslanoğlu, Mehmet doğan Kubat, Alim Işık ile BDB'li Hasip Kaplan'ın "gece yarısında" verdikleri ortak önergeyle SMM'lerin hak ve yetkileri kaldırıldı.

Nasıl çözülecek?

Böylece SMMM ve YMM camiası TTK kapsamındaki bağımsız denetim hakkı konusunda ayrıştırılmış oldu. "Torba" kanundaki bu düzenlemede iktidar ile muhalefet "nadir" görülen bir işbirliği fotoğrafı verdiler. O kadar ki Gümrük ve Ticaret Bakanı hayati Yazıcı, "devre dışı" değilse bile "gece yarısı önergesi verildiğini daha sonra öğrenecekti.
Şimdi "kucaklarda"  nasıl çözüleceğini yetkili bakanın dahi bilemediği bir sorun var. Sorun şu: TTK değişiklikleri, 400. madde ile birlikte 26 Haziran'da meclisten geçti, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onandı ve yürürlüğe girdi. Buna göre, SMMM ve YMM'lerin TTK'nin 400. maddesindeki hakları geçerli.

Bu hakkı SMMM'ler aleyhine kaldıran "torba" tasarı ise 4 Temmuz'da kabul edilerek cumhurbaşkanlığına gönderildi, henüz onanmadı. Bakan Yazıcı'nın vurguladığı gibi, ortada bir "hukuki ihtilâf/anlaşmazlık" var. Nasıl çözüleceğine gelince, ya Meclis ya da yargı… Bakalım hangisi, nasıl ve ne zaman…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013