Siz hala 31 Mart’ta yerel seçim mi var sanıyorsunuz?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

“İstanbul'u alan Türkiye'yi alır” yaygın bir söylemdir. İstanbul’u kazanmanın bir moral üstünlüğü vardır elbette, bir de matematiksel gerçekler söz konusudur.

Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre 31 Mart’ta oy kullanabilecek seçmen sayısı yaklaşık 53 milyon. Ve bu seçmenlerin yaklaşık 10 milyonu İstanbul’da. Yani neredeyse her beş seçmenden biri İstanbul’da bulunuyor.

İstanbul'da yarıdan bir fazla oy alarak seçimi kazanacak parti, Türkiye'nin diğer yerlerinden hiç oy alamasa bile Türkiye genelinde yüzde 10 oy oranına ulaşır.

Yani İstanbul’u kazanmak, Türkiye geneli için yüzde 10 oy oranına ulaşmak demektir. İşte bu yüzden “İstanbul'u alan Türkiye’yi alır, alamayan da kaybeder” yargısı oluşmuştur.

AKP için çok önemli

İstanbul'u 1994’ten beri, yani çeyrek yüzyıldır iktidar partisine mensup başkanlar yönetiyor. Bir başka ifadeyle CHP için İstanbul’u bir kez daha kaybetmek çok sıradan bir durum. Ama ya AKP için?

Hem büyük bir prestij kaybı olur bu, hem de “İstanbul'u alan Türkiye'yi alır” söyleminin tersten okunuşu gündeme gelir.

İktidar partisi işte bu yüzden İstanbul için en güçlü gördüğü isimle, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'la yarışa giriyor ya...

TBMM’ye başkan bulmak kolay, hele hele seçmekte hiç sorun yok elbette, ama İstanbul’a böylesine popüler bir isim bulmak zor.

Çünkü AKP için ne yapılıp edilmeli, İstanbul kazanılmalı. Ankara ikinci planda, İzmir'de zaten şans görülmüyor. Varsa yoksa İstanbul!

AKP adına işler ters gider, İstanbul kaybedilirse bu durumun yaratacağı moral bozukluğu bir yana, girişte de değindiğimiz gibi matematiksel gerçekler devreye girecek ve bu sonuç Türkiye genelindeki oy oranının da aşağı inmesi anlamına gelecektir.

İşte böyle bir durumda Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bile sorgulanır hale gelebilir.
CHP İstanbul’da “penaltı karşılayan kaleci” durumundadır. Gol yese de bu normal karşılanır. Ama AKP “penaltı kullanan futbolcu” konumunda ve bu atıştan yararlanamazsa çok eleştiri alır, çalkantı yaşayabilir.

CHP’de neler olur?

Ama bu demek değil ki CHP İstanbul ve Ankara’yı kaybetse bile parti içinde hiçbir dalgalanma yaşanmaz, sorun çıkmaz. Kim bilir belki de 31 Mart’ta sandıktan çıkacak sonuç CHP’yi çok daha fazla etkileyecektir.

CHP, İstanbul ve Ankara’yı kazandığı takdirde Kılıçdaroğlu’nun koltuğu çok sağlamlaşacak, Muharrem İnce siyasette daha da güç kaybına uğrayacak, belki siyaset sahnesinden tümüyle silinecek.

Tersi olur ve bu iki büyük kent kaybedilirse bu sefer de Kılıçdaroğlu’nun durumu çok kritik hale gelecek. İstanbul’a niye İnce’nin aday gösterilmediği sorgulanacak, Ankara için CHP içinden bir isim çıkarılamamış olması eleştiri konusu yapılacaktır.

Ekonomide 31 Mart seferberliği

31 Mart seçimi, yerel seçimin ötesinde anlamlar taşıyor. İşte bu yüzden iktidar partisi bir dizi önlem alarak, daha önce alınmış önlemlerin süresini uzatarak seçmeni yanına çekmeye çalışıyor.

31 Mart’ta yerel yöneticiler seçilecek ama seçmenin tercih yaparken ekonomik durumunu göz önünde bulundurduğu da bir gerçek.

Adaya da bakılıyor, adayın hangi partiden olduğuna da bakılıyor; ama cüzdan da kuşkusuz ihmal edilmiyor.

İşte bu yüzden ekonomide bir 31 Mart seferberliği başlatılmış durumda.

Bu köşede otomotiv, beyaz eşya ve mobilyada 2018 sonunda bitecek olan ÖTV ve KDV avantajının süresinin uzatılmasının kaçınılmaz olduğunu 7 Aralık’ta yazmıştık. Görünen köy kılavuz istemiyordu çünkü. Bu vergiler 1 Ocak’ta normal düzeyine çekilmiş olsaydı ocakta rekor bir fiyat artışı görürdük. Bu yüzden avantajın süresi beklendiği gibi uzatıldı. Hem de üç aylığına uzatıldı.

Bu süre uzatımına seçim için gidildiğini bu kadar belli etmeseydiniz bari, örneğin dört aylık bir uzatma kararı alsaydınız...

İmar barışı örneği ortada. İmar barışında süre altı ay uzatıldı.

Elektrik ve doğalgazda indirim

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere konutlarda kullanılan elektrikte yüzde 10 indirime gidildi.

Aynı tarihten geçerli olmak üzere konutlarda, küçük ve orta boy işletmelerde ve ticarethanelerde kullanılan doğalgazın fiyatında da yüzde 10 oranında indirim yapıldı.

MTV aşağı çekildi

2019 yılı motorlu taşıtlar vergisi yüzde 23.73’lük yeniden değerleme oranından daha az artacak.

Cumhurbaşkanlığı kararıyla indirim yetkisi kullanıldı ve artışın 2019 yılı TÜFE artış öngörüsü olan yüzde 15.9 düzeyinde olması kararlaştırıldı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar