Siyasi partiler yeni arayış içerisindeler

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Parlamentodaki siyasi partilerde yenilenmeler ve farklılaşmalar söz konusu. Parlamento dışında da arayışlar söz konusu. Gelişmeler yeni dönem siyasette değişimler yaşanacağını gösteriyor.  

Türkiye’de siyaset sahnesindeki değişimler ağırlıklı olarak önemli olayların yaşanmasının ardından gündeme geliyordu. İkinci Dünya savaşı sonrası yaşanan değişim çok partili siyasi hayata geçiş oldu. 1960 darbesi, DP’yi sistem dışına iter yasaklarken. Onun yerini doldurmak isteyen iki parti AP ve YTP siyaset sahnesine çıktılar. 1971 askeri darbesi sonrası büyük partiler devre dışına çıkmadılar, ancak, CHP  siyaset sahnesindeki ağırlığını artırdı. 

1980 askeri darbesi siyaset sahnesindeki dört partinin liderlerini içeri alıp, partilerini kapattı. Bunun sonucunda yine darbe öncesinin iktidar ve muhalefetinin yerini doldurmak için partiler kurulurken, bir de darbe liderlerini destekleyip, yönlendirdiği bir parti siyaset sahnesine çıktı. Darbe öncesi iktidar partisi AP’nin yerini dolduran yeni iktidar partisi ANAP örgütlenmesini daha geniş yelpazeye yayarak “Dört eğilimi” bir araya getirmek istediğini ortaya koydu. CHP geleneği o dönemde Halkçı Parti ile sürerken, Necmettin Erbakan 1970’te kurduğu Milli Nizam partisinin kapatılması sonrası 1972’de kurduğu Milli Selamet Partisi 1980’de askeri darbe döneminde kapatıldığı için 1983’te Refah Partisini kurdu. Ancak, parlamentoya giren üç parti arasında yer almadı. Daha sonra, 1990’lı yıllarda iktidar ortağı olan Refah Partisi’ de geleneğinden geldiği partiler gibi 1998 yılında  “Laikliğe aykırılık” iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde kapatılınca, 2001 seçimlerine çok kısa süre kala aynı seçmen tabanına hitap için 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi AKP kuruldu. AKP daha sonra “milli görüş” gömleğini çıkardığını belirterek daha geniş seçmen tabanına hitap etti...

CHP  tabanından gelenler ise Halkçı Parti sonrası Sodep, SHP ve DSP isimli partilerde yer aldılar. 1992 yılında 1980 askeri yönetiminin kapattığı CHP’nin genel yönetim kurulu üyelerinden sağ olanlar CHP’yi yeniden kurup, ihya ettiler. 

İkinci Dünya savaşı sonrası Millet Partisi, CKMP, MHP ile süren Milliyetçi parti geleneği de 1980 darbesindeki kapatmanın ardından aynı seçmen tabanına hitap için siyaset sahnesine Muhafazakar Parti ile çıktı. Kasım 1983’te partinin adı Milliyetçi Çalışma Partisi olarak değişti. 1993 yılında dördüncü kurultayında bu kez adını Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirerek yoluna devam etti. 

Doğu ve Güneydoğu’da ağırlıklı olarak bölge halkının seçimine dönük son otuz yılda  HEP, ÖZEP,ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP , BDP ve HDP isimlerinde  partiler kuruldu. Bunların çoğu kapatılırken , 1994’te HEP’liler SHP listesinden parlamentoya girdiler. 2000’li yıllarda ise BDP’liler yüzde 10’luk baraj nedeniyle seçimlere bağımsız katılarak, Meclise geldiklerinde BDP çatısı altında grup kurdular. Son dönemde bölge partisi olma yaftasından kurtulmak için BDP milletvekilleri partilerinden ayrılarak Halkların Demokrasi Partisine HDP’ye geçip, Meclis’te HDP grubunu oluşturdular. 
Bu güne kadar genellikle askeri darbelerin ve Anayasa Mahkemesinin partileri kapatarak şekillendirmeye çalıştığı siyaset sahnesinde benzer partiler benzer seçmen tabanına hitapla yollarına devam ettiler. Yüzde 70’lik muhazafakar sağ, yüzde 30’luk ilerici sol bir seçmen dağılımı olduğu inancıyla bir dağılıma bağlı hareket ettiler.
Oysa, dünya siyasetinde son on yıllarda bazı yeni eğilimler gündeme geldi. Doğa koruyucu yeşiller, bazı bölgelerin güçlerini elde tutmak isteyen partiler, toplumun siyasetten yeterince pay alamadığına inanan gruplar yeni siyasal oluşumları gerçekleştiriyorlar.

Bugün Türkiye’de de partiler değişim yaşıyorlar. İktidar partisi bir yandan liderini Çankaya’ya göndermek isterken, bir yandan da üç dönem sınırlaması nedeniyle uzun süredir vitrininde yer alan yöneticilerin zorunlu olarak siyasete ara vermesi söz konusu. CHP yönetimi arayış içerisinde bir yandan parti üst yönetiminde değişime giderken, bir yandan da yeni arayışlar içerisinde. BDP milletvekilleri HDP’ ya katıldılar. MHP’de de arayışlar söz konusu. Parlamento dışında da yeni oluşumlar söz konusu. Siyaset sahnesi yarın bugün gibi olmayacak demek yanlış olmaz...
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar