Sivas’taki "kültür elçileri"miz

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Çocukların eğitimi için yapılanların gönüllü takipçisi olacağım, gerekirse bütün işimi gücümü bırakıp öncelikle bu yöndeki projelerin desteklenmesi için elimden geleni yapacağım, diye yazmıştım yıllar önce... Çünkü, kendimi bildim bileli okullardaki ezberci eğitimin, ancak öğretmeye yaradığına üzüntüyle tanık oluyordum. Kültürel değerler hızla tüketiliyor, unutuluyordu. Çocuklar, geçmişten gelen bu değerleri hiç tanımadan büyüyorlar ve yalnızca, popüler kültürün sunduklarını öğreniyorlardı. Bu nedenle, onların gerçek anlamıyla eğitimi de sivil toplum kuruluşları ve bunları destekleyen şirketlerin çalışmalarıyla gerçekleştirilmeye çalışılıyordu.

Bu çalışmalardan birisi de 5 yıllık bir etkinlik olan "Eti - Çekül Kültür Elçileri" projesi idi. Böylelikle, Türkiye'nin kültürel ve doğal hazinelerinin değerini bilen, bu varlıkları koruma ve yaşatma sorumluluğuna sahip bilinçli kuşaklar yetiştirmek hedefleniyordu. Bu bilincin kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla binlerce yılın birikimi, paylaşılarak çoğalacaktı. Projenin hedefleri arasında; kültürel eğitimi, eğitim kuruluşlarının, eğitimcilerin ve yerel yönetimlerin önceliği haline getirmek ve yaygınlaştırmak; "kültür elçileri" aracılığıyla, koruma ve yaşatma bilincinin tüm topluma yayılmasını sağlamak da yer alıyordu.

Geçen yıl, projenin Beypazarı ayağında, Eti’nin bu sosyal sorumluluk projesinin ne kadar başarılı işlediğine kendi gözlerimle tanık olmuştum. Beypazarı Kültür Elçileri haftasonları dönüşümlü olarak bu yaşayan müze ilçemize gelen ziyaretçilere rehberlik ediyorlardı. Beypazarı ile ilgili bilgiler veriyorlar, el sanatları ile ilgili uygulamalarda görevlilere destek oluyorlar, geleneksel yaşam kültürü ve yöresel yemekler konusunda kentte uzun yıllar yaşamış ustalar ve kentin yaşlıları ile görüşmeler yapıyorlardı. Eti, 2008-2012 yıllarını kapsayacak olan bu uzun soluklu projeye, 3 milyon TL bütçe ayırmıştı.

Geçtiğimiz günlerde, aynı proje için 22. durak olan Sivas’taydık. Orada öğrendim ki "Eti - Çekül Kültür Elçileri" projesi kapsamında bugüne kadar bin çocuk, "kültür elçisi" olmuştu. 2012 yılına kadar 77 kentte toplam 4 bin "kültür elçisi" yetiştirilmesi hedefleniyordu. Proje süresince, yaygınlaştırma ve tanıtım çalışmalarıyla "kültür elçileri", kentlerindeki yaşıtları ile aldıkları eğitimi paylaşacaklar ve toplam 12 bin 200 çocuğa daha ulaşılarak kültürel mirasımızın korunması bilinci yaygınlaştırılacaktı.

Sivas’taki toplantıya Eti Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı, Çekül Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Sözen, Candan Erçetin ve Fatih Türkmenoğlu katıldılar. 

Herkesin amacı, ülkemizin geleceği olan çocukları, özellikle kültürel alanda bilgilendirmek çabasına, bir nebze olsun katkıda bulunmaktı. Tabii ki bunun için, öncelikle kendimizi yenilemeliydik. Çocukları eğitmek için, yeterli donanıma sahip olmalıydık. Bu, aileden başlayan bir seferberlikti...

Çekül Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, "Eti - Çekül Kültür Elçileri" projesinin, Türkiye'nin güncel koşulları ve geleceğini de göz önüne alan bir proje olduğunu ifade ederek, projenin aynı zamanda yaygın bir kültürel eğitim seferberliğinin çekirdeğini oluşturduğuna da dikkat çekiyordu.  

1200’lerde yapılan medreselerinde hayvan figürleri, saçları örgülü kadın yüzleri bulunan Selçuklu’nun aydınlık yüzü Sivas’ı, "kültür elçileri"nin rehberliğinde gezdik. Bize anıtları ve sivil mimari örneklerini, bölge tarihini ve coğrafyasını, yaşam biçimlerini, şive, dil, gelenek ve görenekleri, geleneksel kutlama ve törenleri, yöresel yemekleri anlattılar, âşık atışması,  Candan Erçetin ile birlikte seslendirdikleri Âşık Veysel’in "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsü ile yöresel ezgilerden örnekler verdiler. Yarınlar için, içimizi umutla doldurdular...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar