Şirketlerin sermayeleri eriyor

Mahmut Bülent YILDIRIM
Mahmut Bülent YILDIRIM [email protected]

Son yıllarda enflasyonist etkilerle bir­likte hammadde ve enerji maliyet­lerinin artışı, işçilik ücretlerinin artışı, TL nin değer kaybı gibi hususların şir­ket sermayelerinde ciddi azalmalara yol açtığını gözlemlemekteyiz. Sermaye ka­lemlerinin enflasyonist etkilerle erime­siyle birlikte işletmeler yabancı kaynak teminine yönelmektedir. Kredi borçları belirli zamanlarda anapara ve faiz öde­meleri gerektirmekle birlikte yabancı kaynak için ödenen faiz vb. maliyetler vergi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmektedir. Bu noktada işletme­lerin yabancı kaynak maliyetlerini vergi matrahlarının tespitinde indirim konu­su yapmaları durumunda Finansman Gi­derleri Kısıtlaması ile karşı karşıya kal­maları söz konusu olmaktadır.

Finansman gider kısıtlaması nedir:

Finansman Gideri Kısıtlaması özet­le, 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uy­gulanmak üzere, işletmede kullanılan ya­bancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet un­surlarının %10’ unun kurum kazancının tespitinde indiriminin kabul edilmeme­sidir. Söz konusu düzenleme, 3.2.2021 ta­rih ve 3490 Sayılı Cumhurbaşkanı Kara­rıyla yürürlüğe girmiş olup, yapılan dü­zenlemeye göre yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan kurumlar vergi­si mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı ol­mak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin fa­iz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur far­kı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kıs­mı, kurum kazancının tespitinde Kanu­nen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) ola­rak dikkate alınmakta ve kurumlar vergisi matrahına ilave edilerek vergiye tabi tu­tulmaktadır.

Kimler finansman gideri kısıtlamasına tabidir:

Finansman gider kısıtlaması, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan kurumlar vergisi mükellefleri hakkında uygulana­caktır. Ayrıca, bu düzenleme bilanço esa­sına tabi mükellefler için geçerli olup iş­letme hesabı esasına tabi mükellefler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.

Finansman gider kısıtlaması kapsamın­da olup bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, her geçi­ci vergilendirme döneminin son günü iti­barıyla Vergi Usul Kanununa göre çıkara­cakları bilanço esas alınmak suretiyle öz kaynak ve yabancı kaynak mukayesesi ya­parak finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacaklarını tespit edeceklerdir.

Finansman gideri kısıtlaması kaldırılmalıdır:

Hammadde ve enerji maliyetlerinin ar­tışı, işçilik ücretlerinin artışı, TL nin de­ğer kaybı gibi unsurlar şirket sermaye­lerinde ciddi azalmalara yol açmaktadır. Uygulamanın getirdiği ihtilaflar ve mü­kellef aleyhine olan Maliye açıklamala­rının tartışılması devam etmekle birlik­te, uygulamanın şirket sermayelerinin erimesindeki nedenlerden biri olduğu tartışılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygulamanın getiriliş ge­rekçesi “firmaların finansman ihtiyaç­larını borçlanma yerine öz kaynaklar ile finanse etmelerini teşvik etmek” olarak açıklanmış, oysa ki enflasyonist ortam­da işletmelerin yabancı kaynaklara yö­nelmesi firmaları daha avantajlı hale ge­tirebilmektedir. Azalan sermayeler kar­şısında kullanılan yabancı kaynaklar üzerinden belli şartlar dahilinde vergile­me yapılması, işletme sermayelerin da­ha da fazla erimesine yol açmakta olup, finansman gideri kısıtlamasının kaldırıl­ması işletmelerin büyümesine katkı su­nacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar