Şirketlerde kâr dağıtımı politikası ve vergi kanunları
Dr. Mehmet ŞAFAK
Türk Ticaret Kanunu'na göre kurulan şirketler 2 ana grup olarak sınıflandırılır. Şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri. Şahıs şirketleri kolektif ve adi komandit şirketlerdir. Sermaye şirketleri ise anonim ve limited şirketlerdir. Bunlar dışında Borçlar Kanunu'na göre kurulan adi ortaklıklarda şahıs şirketleridir. Kooperatifler Kanunu'na göre kurulan kooperatifler sermaye şirketleri arasında kabul edilir. Şirketlerin niteliğine göre dağıtılan kârın vergilemesi farklılık gösterebilir.
Şahıs şirketlerinde kâr dağıtımı
Kolektif, adi komandit şirketlerin ve adi ortaklıkların gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti yoktur. Sadece katma değer vergisi mükellefi olurlar. Ayrıca vergi stopajı yapma ödevleri bulunur.
Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyetleri olmadığından bunlarca elde edilen ticari, zirai veya mesleki kazançlar ortaklarca yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ve geçici vergi beyannameleri ile özel bir kâr dağıtım kararına gerek olmaksızın beyan edilir ve vergiler beyan eden ortaklarca ödenir. Yedek akçe ayırma zorunluluğu da yoktur.
Sermaye şirketlerinde kâr dağıtımı ve vergi kesintisi
Sermaye şirketlerinde bir hesap dönemi içinde elde edilen kazanç kurumlar vergisine tabi olur. Ödenen kurumlar vergisinden sonra kalan safi kardan varsa geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kalan kısım şirket genel kurulu (limited şirketlerde ortaklar kurulu) kararıyla dağıtılır. Dağıtım kararı kârın kanuni yedek akçelerden başka olağanüstü yedek akçe ayrılması, sermayeye eklenmesi, ortaklara dağıtılması ya da hiç dağıtılmaması şeklinde olabilir.
Genel kurulca dönem kârının dağıtılmaması yönünde karar verilirse genelde bir vergi kesintisi söz konusu olmaz. Kârın dağıtılması halinde vergileme söz konusu olur. Kârın sermayeye eklenmesi halinde genel olarak vergi kesintisi söz konusu olmaz. Ancak bazı hallerde vergileme gerekli olabilir.
Kar dağıtımı ve vergileme
Dağıtılan kâr payından kesinti yapılması 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15 ve 30. maddelerinde düzenlenmiştir. 15. maddeye göre; vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesinin fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen kar payları üzerinden, bu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 (2009/14593 sayılı BKK. Yürürlük; 03/02/2009) oranında vergi kesintisi yapılır.
30. maddeye göre ise; tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden bu Kanunun 15. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 (2009/14593 sayılı BKK. ile %15. Yürürlük; 03.02.2009) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu'n 94. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-i) ve (b-ii) alt bentlerinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan kâr paylarından; tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan kâr paylarından vergi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dağıtılan kârlardan vergi kesintisi yapılacak kurumlar
Kurumlar tarafından elde edilen kâr paylarının vergi kesintisine tabi olup olmadığı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin ikinci fıkrası ve 30. maddesinin üçüncü fıkrasına göre belirlenecek olup;
- Kurumlar vergisinden muaf olan kurumlara,
- Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç dar mükellef kurumlara,
- Kurum statüsünde olup bu kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere
Dağıtılan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (1),(2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen kar payları üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre vergi kesintisi yapılacaktır.
Dağıtılan kârlardan kesinti yapılacak gerçek kişiler
- Tam mükellef gerçek kişilere,
- Gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara,
- Gelir vergisinden muaf olanlara,
- Dar mükellef gerçek kişilere,
- Gelir vergisinden muaf olan dar mükellef gerçek kişilere
Dağıtılan kar payları üzerinden, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi kesintisi yapılacaktır.
Yatırım fonu ve yatırım ortaklıklarının istisna kazançları üzerinden yapılacak vergi kesintisi
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin üçüncü fıkrası ile emeklilik yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere, kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yazılı olan yatırım fonu ve ortaklıklarının vergiden istisna kazançlarından, dağıtılsın veya dağıtılmasın, kurum bünyesinde vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür.
Öte yandan, söz konusu fon ve ortaklıkların kazançları, ayrıca kâr dağıtımına ilişkin vergi kesintisine tabi olmayacaktır.
Söz konusu istisna kazançlar üzerinden, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67. maddesi kapsamında vergi kesintisi yapılması halinde, gerek Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesi gerekse Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Dağıtılan kârlar üzerinden vergi kesintisi oranı
Bakanlar Kurulu'na tanınan yetkiye istinaden yayımlanan 2009/14594 sayılı kararla kârın dağıtımı halinde yapılacak vergi kesintisi oranı %15 olarak belirlenmiştir.
4842 sayılı kanunla yapılan düzenleme ile kurumların istisna kazançları ile normal kazançları ayırımına son verilmiş, vergi kesintisi kazancın istisna olup olmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı hale getirilmiştir. İstisna kazançlar üzerinden prensip olarak kesinti yapılmayacak ancak, bu kazançların kar dağıtımına konu edilmesi halinde bu kâr paylarından vergi kesintisi yapılacaktır.
Anılan kanunla getirilen vergileme rejimi, prensip olarak istisna kazançlar üzerinden vergi kesintisi yapılmamasını öngörmekle birlikte, aynı kanunla Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 61. madde ile yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların vergilendirilmesine yönelik olarak özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre, yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın %19,8 oranında vergi kesintisi yapılmaya devam edilecektir.
Vergi kesintisi yapılmayacak kârlar
Gelir Vergisi Kanunu geçici 62. madde ile 2003 yılından itibaren, istisna kazanç ve istisna dışı kazanç ayırımına son verilmiş ve vergi kesintisi, kâr dağıtımı aşamasına bırakılmıştır.Bu tarihten önceki dönemlere ilişkin dağıtılmamış karların ne şekilde vergilendirileceği hususu da geçici 62. maddede düzenlenmiştir. Buna göre;
a) 31/12/1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,
b) (a) Bendi kapsamı dışında kalan ve 31/12/2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,
c) Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 61. maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş kazançlarının,
Dağıtımı halinde kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılmaması hükme bağlanmıştır. Ayrıca belirtelim ki, 31/12/2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde;
- Serbest bölgelerden,
- Teknoloji geliştirme bölgelerinden,
- Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden,
- 5422 sayılı eski Kurumlar Vergisi Kanunu'n geçici 24 ve geçici 28. maddeleri çerçevesinde elde edilen istisna kazançların dağıtılması halinde kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Ancak, 2003 ve izleyen yıllardaki hesap dönemlerinde elde edilen söz konusu istisna kazançların dağıtılması halinde, dağıtılan bu tutarlar üzerinden kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin yapılması gerekir.
Diğer taraftan, 01/01/1999-31/12/2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerine ilişkin normal kazançların dağıtıma tabi tutulması halinde ise dağıtılan bu kâr payları üzerinden, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.
Avans kâr payı dağıtımı
Kurumlar vergisi mükellefleri, geçici vergi dönemleri itibarıyla doğan ticari karları üzerinden avans kâr payı dağıtabileceklerdir. Mükelleflerce dağıtılabilecek avans kâr payı, geçici vergi dönemleri itibarıyla hazırlanan mali tabloların yer alan kârlardan, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir.
Avans kâr payı dağıtımı yapılması halinde de, dağıtılan kâr payları üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre vergi kesintisi yapılacaktır. Kesilen vergiler, avans kâr payı dağıtımının yapıldığı aya ait muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.
Kârın sermayeye eklenmesi, sermaye azatlımı ve tasfiye
Kurumlar Vergisi Kanunu'n 15 ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/6. maddesinde karın sermayeye ilavesinin kâr dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu maddeler vergi kesintisi yapılması ile ilgilidir. Bu düzenleme çerçevesinde sermayeye eklenen kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmamaktadır.
Kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesini amaçlayan düzenleme ile kâr dağıtımı yapmayan kurumlardaki kurumlar vergisi yükünü (%20'de) eşit hale getirmektedir.
Ancak kârın bir kısmını veya tamamını sermayeye ekleyen şirketlerin, bulunduğu sektörlerde, teknolojide, tüketici zevklerinde değişme ve benzeri nedenlerle faaliyetinin hacmi önemli ölçüde düşer ve bu nedenle sermayesini azaltma yoluna giderse yada şirketin tasfiyesi zorunluluğu doğarsa (muvazaa hali hariç olmak üzere) sermaye azaltma veya tasfiye dolayısıyla ortağa dağıtılan sermaye üzerinden vergi tevkifatı yapılacak mıdır?
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 13.07.1.GİB.434.16.01/GVK-9416 sayılı muktezasına göre vergi kesintisi yapılmalıdır. Muktezada özet olarak;
Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, daha önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl kârlarının, şirketin sermaye azatlımı yapması veya tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklara dağıtılması durumunda, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Öte yandan daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin sermaye azaltımı yapması veya tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklara dağıtılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, vergi sonrası dağıtılan kazancın da kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir…." denilmektedir.
Bu görüşe göre, kârın sermayeye eklenmesi durumunda, kanunun tanıdığı teşvik sadece karın şirket bünyesinde kalması hali ile sınırlı olmaktadır.
Personele kârdan pay verilmesi
Personele yıl sonu kârından, şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması ve genel kurulda karar alınması halinde, pay verilebilir. Personele verilen pay gider unsuru niteliğinde olduğundan ticari kârın tespitinde indirim konusu yapılır. Personele kârdan ayrılan pay ücret niteliğinde sayıldığından gelir vergisi ve SSK pirimi hesaplanması gerekir. İlgili yıl kârından indirilebilmesi için şirket genel kurulunca,izleyen yıl nisan ayı içinde karar alınmalıdır.