Şirketinizin fotoğrafına bakıyor musunuz?
İnsan her gün yaşlanır. Bu doğal bir süreçtir. Ancak günlük olarak aynaya baktığımızda, kendi görüntümüz ile ilgili değişikliğin farkına pek varamayız. Değişim yavaş fakat istikrarlıdır. Görüntümüzün yaş almayla birlikte ne kadar değiştiğini fark edebilmek için aynaya değil, fotoğraflara bakmamız gerekir. Üç, altı veya sekiz sene önce çekilen fotoğraflarımız, uzun vadede bize ne kadar değiştiğimizi net olarak gösterir. Her fotoğrafta farklı bir insan görürüz adeta. Şaşırırız.
Şirketler aynaya baktığı kadar fotoğraflarına da bakmalı!
Şirketlerde de her gün operasyonlar yürütürüz. Bu koşuşturmaca içinde, günü kurtardıysak, kısa vadede başarı sağladıysak, her şeyin yolunda olduğunu varsayarız. Bu anlamda, bütçeler, EBITDA’lar, KPI’lar aynalarımız gibidir. Bize o anki mevcut durumu gösterir, mevcut durum iyi ise, her şey yolunda der ve yola bildiğimiz şekilde devam ederiz. Hayatta olduğu gibi, şirketlerde de aynaya bakmak gereklidir ve doğrudur. Ancak yapmamız gereken düzenli olarak fotoğraf da çektirmektir. Uzun vadede gerçeği bize fotoğraflar gösterir.
Bir şirket fotoğrafını nasıl çektirebilir?
Bu noktada çoğumuzun kendi şirketinde büyük bir ihtiyaç olduğunu fark ettiği, ancak nereden ve nasıl başlayacağını bilmediği veya muhtemelen doğru kurgulamadığı “iç denetim” kavramı karşımıza çıkıyor. Son on sene içinde, büyük ölçekli şirketler sürekli aynaya bakarak ilerlemenin hatalı olabileceğini fark ettiler ve iç denetime yöneldiler.
İç denetim nedir?
İç denetim bir şirketin karlılığını, pazar payını, itibarını, varlıklarını, faaliyetlerini ve geleceğini tehdit eden iç ve dış unsurların (riskler) şirket bünyesinde iyi yönetildiğine dair şirket yönetim kurulu ve üst yönetimine görüş sağlayan bir mekanizma. Bu görüşü; kurumun mali ve mali olmayan tüm faaliyetlerini denetlemek ve denetim sonuçlarını raporlamak suretiyle sağlıyor. Ayrıca, süreçlerin ve iş sonuçlarının iyileştirilmesi, şirket genelindeki risklerin daha etkin yönetilmesi ve şirket performansının artırılması amacı ile danışmanlık yapıyor.
Bir anlamda şirketinizin pek çok açıdan fotoğrafını çekiyor. Fotoğraflar objektif araçlar olduğundan, size gerçeği sunuyor. Bu iş yıllara sari olarak yapıldığında gelişimi veya başarıyı daha net olarak görebiliyorsunuz. İşin güzel tarafı kurumsal aynalarınızın doğru seçilip seçilmediği, doğru yere koyulup koyulmadığı veya doğru görüntü verip vermediğini de size söylüyor. Yani kısa vadede kendinizi değerlendirdiğiniz araçları da denetlemiş oluyor.
İç denetim nasıl oluşturulmalı?
Bu, şirketinizin ölçeği, iş hacmi, operasyonlarınızın coğrafi yayılımı, cironuz, vb. pek çok parametreye göre değişiyor. İç denetim hizmetini şirket içinde ekip kurarak oluşturabileceğiniz gibi, dışarıdan uzman kişi veya kurumlardan iç denetim hizmeti de alabiliyorsunuz. Ancak hangi yöntem tercih edilirse edilsin, unutulmaması gereken iç denetimin şirketin fotoğrafını bütüncül şekilde çekmesi gerektiği. Yani mali ve mali olmayan tüm iş süreçlerinizi denetimden geçirmelisiniz. Ayrıca, bunu her sene ve sürekli olarak yapmalısınız. Doğru kurgulanmış ve faaliyet gösteren bir iç denetim faaliyeti ile, şirketinizin fotoğrafını doğru yorumlamanız, değişimi ve gelişimi net görmeniz mümkün.
İç denetim deyince akla, hile ve suiistimallere yönelik dar bir müfettişlik rolü aklınıza gelmesin. İç denetim, stratejileriniz, organizasyonunuz, kaynaklarınız, operasyonlarınız ve risklerinizi iyi yönetip yönetmediğiniz ile alakalı son derece kapsamlı bir iş. İş yaşamım boyunca ROI’si en yüksek yatırımlardan bir tanesi olduğunu tecrübe ettim. Aynaların yanı sıra fotoğraflara da bakmak, doğru tedbirleri almanızı sağlayarak kurumsal performansınızı artıracaktır.