Şirket kazançlarının vergilendirilmesi – Dünya ve Türkiye

Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR
Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR [email protected]

Türkiye’de yüzde 20 olan kurumlar vergisi (KV) oranı, daha pandemi öncesinde getirilen geçici maddelerle 2018’den itibaren önce yüzde 22’ye, 2021 için yüzde 25’e, 2022 için ise yüzde 23’e çıkartıldı. Bu değişikliğin somut neticesi 2022’de elde edilmiş; Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2022 Ocak-Kasım ayı bakımından ülkemizde -saptanabildiği kadarıyla- ilk defa KV’den elde edilen gelir, gelir vergisinden elde edilen geliri geçtiği gibi ithalde alınan KDV’nin ardından ikinci sıraya yerleşmiştir.

Buna karşılık dünyadaki eğilim tam tersi yöndedir. OECD’nin 117 ülkede yaptığı araştırmaya göre, 2000 ve 2022 yılları arasında KV oranı 97 ülkede azalmış, 14 ülkede değişmemiş ve sadece altı ülkede artmıştır. Bunlardan biri de Türkiye’dir. 117 ülkede KV oranı ortalama yüzde 28,1’den yüzde 20’ye inerken, Türkiye’de yüzde 3 yükselmiştir.

Geçtiğimiz yıl yasal KV oranları bakımından OECD ortalaması yüzde 21,48’di ve Türkiye 38 OECD ülkesi arasında 23’üncü sıradaydı. Listenin başında, İsviçre (yüzde 8,5 [merkezi idare]) ve Macaristan (yüzde 9) bulunmaktaydı. Efektif KV oranları bakımından ise 2021 yılı rakamlarına göre, Türkiye 104 ülke arasında 52’nciyken, Batı Avrupa’ya kadar soldaki hemen tüm ülkeler ile Norveç hariç nordik ülkelerin üstündeydi.

Türkiye iş yapılması en kolay 33’üncü ülke

İş hayatının durumuna gelince, Dünya Bankası’nın 2021 İş Yapma Kolaylığı sıralamasında Türkiye 190 ülke arasında iş yapılması en kolay 33’üncü; TMF Grup’un vergiyi de esas alarak hazırladığı 2022 Küresel İş Karmaşıklığı Endeksi’nde ise 77 ülke arasında iş yapılması en zor yedinci ülke oldu. Gerekçe olarak; “mevzuatın sürekli değiştirilmesi, değişikliklere uyum sağlamak için mükelleflere verilen sürenin kısa olması, değişikliklerin asgari bilgi ve rehberlik ile uygulamaya konması” gösterildi. Türkiye’nin yedinciliği hak edip etmediği ayrı bir konu, ancak bu eleştirilere katılmayacak mükellef şirket sayısının az olmayacağı düşüncesindeyim.

Birbiri ardına açıklanan uluslararası raporlar, belirsiz, eşsiz ve çalkantılı bir 10 yıl için uyarmakta, özellikle gelecek iki yılın çok zor geçeceğini belirtmektedirler.

Hükümetler enerji dönüşümünü sağlamalı

Dünya Ekonomi Forumu’nun 2023 Küresel Risk Raporu’na göre, hükümetler, üstelik jeopolitik açıdan çok daha istikrarsız bir dünyada, bir yandan kamu borçlarını artırmaksızın vatandaşlarını hayat pahalılığının sonuçlarından korurken, bir yandan da enerji dönüşümünü sağlamak zorundalar. Büyük ekonomik güçler arasında artan çatışmalar ve devletlerin piyasalara müdahalesiyle, ekonomik savaşlar artık bir “kural” haline gelecek.

Böyle bir ortamda Türkiye ne yapmalı?

Jeopolitik konumunun bilincinde, yatırım ve üretimi etkin şekilde destekleyen, küresel rekabette şirketlerimizin yanında duran bir KV sistemine sahip olmalı. Bu, şirketlerin toplam vergi yüküne adil şekilde katılmamaları anlamına gelmez. Ancak, bir ülkenin refaha giden yolda, güçlü ve rekabetçi şirketlere sahip olması şart... Küresel refah endekslerinde üstte yer alan ülkelerin, vergi ve iş yapma kolaylığı ile ilgili listelerde de üst sıralarda olması tesadüf değil.

Genel seçimler sürecine girilirken, tüm ilgili taraflar kurumlar vergisinde ivedi reform konusunda ciddi çalışmalar yürütmeli. Bütüncül ve sistematik bir bakış açısıyla hazırlanacak değişiklikler hayata geçirilene kadar, küçük adımlar önemli. Bunlardan biri de dağıtılmayan KV kazançlarının -zorunlu yasal yedek akçe dışında kalan kısmı- üzerindeki efektif KV oranının tam mükellef şirketlerde azaltılmasıdır. Uluslararası son gelişmeler, yüzde 15’e kadar yolu açmıştır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar