Şirket birleşmesinde devralınan yatırıma katkı tutarı
HAKAN ŞİRİN - SMMM
Halihazırda birçok müteşebbisimiz birden fazla şirket kurarak ticari faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunun çeşitli vergisel avantajları olabileceği gibi faaliyetlerin farklılaştırılması gibi sebeplere dayandığını görüyoruz. Bazen birden fazla şirketle ticarete devam etmek, beklenen faydanın azalması sebebiyle gereksiz maliyetleri önümüze çıkarabiliyor. Bu durumda şirketin bir tanesinin kapatılması gündeme geliyor.
Kapatılması düşünülen işletmenin, devam edecek olan şirkete varlıkları satılarak, çalışan personellerinin çıkışlarının yapılarak, geçmiş yıl karlarının vergilenerek içeriğinin boşaltılması ciddi tutarda kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir stopajı ile kıdem tazminatları maliyetini karşımıza çıkardığı gibi, özü itibariyle işçinin işten çıkışı olmadığı için yanlış uygulama sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca ciddi idari para cezalarına önümüze getirecektir. Bu sebeple yapılan işlemin özü ve uygulamasının bir olması için şirket birleşmesi en doğru metottur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 136- 158 ve devam maddeleri şirketlerin birleşmesine izin vermektedir. Birleşmeden doğan karların; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 18-19 ve 20. maddelerine göre kurumlar vergisine tabi olmadığını, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-c bendi uyarınca KDV’den istisna olduğu hükmü amirdir. Buraya kadar birleşmenin avantajlarından kısaca bahsettikten sonra asıl mevzu hakkında detaya girelim.
Yukarıda mezkur maddeler uyarıca A şirketinin devralan B şirketinin ise devrolan (münfesih) şirket olduğu örneklemesiyle yola çıkalım. B şirketinin birleşme tarihi sonunda devreden yatırıma katkı tutarının kaldığı durumda devralan şirket bu vergi avantajını kullanabilmektedir. Bu hükme Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A- 7 bendide “Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde indirimli vergi oranından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise devralan, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla yatırıma katkı tutarının kalan kısmı için yararlanır.” İfadesiyle ulaşabiliyoruz. Peki A şirketi bu vergi avantajından hangi tarih itibariyle yararlanmaya başlayacaktır. Örnekleyerek devam edelim. A şirketi B şirketini devralmak suretiyle 10.11.2016 tarihinde birleşmiş olsun. B şirketi 10.11.2016 tarihine kadar olan kazançlarını indirimli kurumlar vergisi uygulaması sonucu devreden yatırıma katkı tutarını A şirketi kullanmaya devam edecektir. A şirketinin indirimli kurumlar vergisini bu birleşme sonrası uygulayacağı beyanname 2016 yılı dördüncü dönem geçici vergi beyannamesidir. Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin (1 Seri No) “32.2.10.2. Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devredilmesi durumu” başlığındaki ifadede “Kanunun 32/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde, indirimli vergi uygulamasından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise devralan, ilgili mevzuatta belirtilen koşulları yerine getirmek kaydıyla yararlanabilecektir” denilerek, A şirketinin birleşme tarihi olan 10.11.2016 tarihine kadarki kazançlarını genel orana tabi matrah, 11.11.2016 - 31.12.2016 tarihleri arası kazançlarını indirimli orana tabi matrah olarak beyan edecektir. Düz mantıkla baktığımızda A şirketi 2016 dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinde, 01.01.2016 - 31.12.2016 arasındaki kazançlara indirimli oran uygulamasına, mevzuatta lafzi bir hüküm bulunmasa da birleşme işlemi özü itibariyle birleşme tarihinden sonra hüküm ifade edeceğinden A şirketi 2016 dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinde yukarıda da ifade ettiğim üzere 01.01.2016 - 10.11.2016 tarihleri arası kazancı için genel orana tabi matrah, 11.11.2016 - 31.12.2016 tarihleri arası kazançlarını indirimli orana tabi matrah olarak beyan etmesi gerekmektedir.