Sıradaki gelsin

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Yellen ve ekibi son derece başarılı bir şekilde 1 ay içinde piyasayı faiz artışına hazırladı ve tüm fiyatlamaların olumlu bir şekilde tepki vermesini sağladı.

Aslında Aralık ayında 2017 için 3 artışa işaret edildiğinde net bir takvim paylaşılmamıştı. Ancak piyasa olası artış tarihlerinin Haziran-Eylül ve Aralık olarak ön gördü. Bu nedenle Mart toplantısında faiz artışının gündeme gelmesi bir başka soruyu da beraberinde getirdi. FED 3 değil de 4 artışa hazırlandığı için mi Mart ayında ilk adımı atmaya karar vermişti. Toplantı sonrasında ise artış sayısında bir değişiklik olmadığını gördük ve global fiyatlamalar, yani bono getirileri, doların seviyesi vs faiz artışına rağmen yukarı tepki vermedi. Girişte başarılı olarak isimlendirdiğim durum işte bu. Öte yandan bu durum aşırı bir rehavet de yaratmamalı. FED kriz nedeni ile nötr oranların çok düşük olduğunu ve 0 ile yüzde 1 arasında salındığını düşünüyor. Dolayısı ile yüzde 2’lik enflasyonu da eklediğimizde uzun vadede FED faizlerinin yükseleceği seviye yüzde 3 olarak görülüyor. Ancak nötr oran gerçekten de kriz nedeni ile geriledi ve fakat önümüzdeki aylarda/ yıllarda tarihi ortalamasına geri dönecekse FED’in faizleri de yüzde 3’ün ötesine geçecektir. Bu daha uzun süreye yayılmış veya daha seri faiz artışları anlamına geliyor. Ancak faizlere ek olarak bir de 4.5 trilyon doları bulan bilançonun küçültülmesi konusu var.

Kriz öncesinde FED bilançosu 850 milyar dolar civarındaydı. Aktifler kaleminin büyük kısmını Hazine tahvilleri oluştururken pasif tarafta da ağırlıklı olarak dolaşımdaki para bulunuyordu. Bugün dolaşımdaki para 1.5 trilyon dolar. Yani dünyada basılı bulunan ve dolaşan 1.5 trilyon dolar bulunuyor (ama komplo teorisi programlarında uçuk rakamlar görüyoruz ki borç-kredi ve para terimleri arasında kafa karışıklığı olduğu anlaşılıyor). Peki ya geri kalan yükümlülükler neler? Öncelikle aktiflerden bahsedersem bu kez Hazine tahvillerine ek olarak mortgage varlıklarının da kendisine FED bilançosunda yer bulduğunu söylemek gerekiyor. Pasiflerde ise dolaşımdaki parayı çıkartımızda önemli bir oranda mevduat daha doğrusu banka rezervi bulunduğunu görüyoruz. Bu rezervlere de FED faiz ödüyor. Nitekim Çarşamba günü itibarı ile ödenen faiz yüzde 1’e çıkmış durumda. Peki FED’in bilançosunu küçültmesi şart mı veya ne kadar küçülebilir? Aslında çok büyük bir daralma yaşanmaması büyük bir ihtimal.

Değişen regülasyonlar neticesinde interbank piyasada dolaşan para ile FED’de tutulan paranın niteliği sermaye yeterlilikleri açısından farklılaştırılması bankaların davranış tarzlarını da değiştirecek. Kısa vadede, FOMC toplantısı ve borç tavanı komedisi ile Euro 1.0830 ve hatta 1.10’lara kadar yükselebilir ancak rüzgar halen dolar lehine esiyor. Hisse piyasasında ise geciken düzeltmeyi bir kenara bırakırsak S&P’nin yeni hedefleri 2450 ve 2650 seviyeler.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019