Sinoplu Diyojen’in aradığı ve Sinopluların mutluluğu
Ulaşım imkanları artan Sinop’ta bir yandan Nükleer Santral tartışmaları sürüyor. Bir yandan rda kentin turizm, eğitim ve organik tarım alanlarında sahip olduğıu jimkanların projelendirilmesi isteniyor.
İki gün önce Garanti Anadolu sohbetlerinin 12. Yılı ilk toplantısı olan 91.Anadolu Sohbeti için Sinop’a giderken, TÜİK’in mutluluk araştırmasının ilk sırasında Sinop yüzde 77.7 oranıyla Türkiye’nin en mutlu ile olduğu haberini okudum.
İ.Ö. 5. yüzyılda yaşayan “İnsanın kendi kendine yeterliğine inanan” Sinoplu filozof Diyojen bir fıçının içersinde sokakta yaşamını sürdürürken, elde fener gündüz vakti gezip “adam aradığını” söyleyerek bir ironik değerlendirmeyi insanlığa sunuyordu. Belki de bu değerlendirmesiyle yoksulluğu dile getirip mutluluğu arıyordu.
O yüzden Sinop’ta toplantı öncesi yemek yerken “En mutlu kent” olmayı nasıl değerlndirdiklerini kentin yöhneticilerine sordum. Vali, Yavuz Selim Köşger, bunda kent yöneticilerinin uyumunun ve kent insanının sakinliğinin etkili olduğunu belirtirken, Sinop TSO Başkanı Erol Derici, “Bozulmamış doğaya” sahip olmalarının öneminden söz etti. Son seçimde ikinci dönem için yeneiden seçilen Belediye Başkanı Baki Ergül ise “Kentimiz birçok EN’e sahipti, onlara bir yenisi eklenmiş oldu.” dedikten sonra, “Bakın şu sofradaki yiyeceklere hepsi birbirinden taze, hepsi sağlıklı” diyerek kentlerinin önemli avantajları olduğunu belirttirken o da kent yönetiminin uyumunu dile getirdi.
Kentin güncel en önemli konusu “Sinop’a Nükleer santral” kurulması kararı. Halkın karşı olduğu bu karar konusuna değinirken Vali Köşker, “Bunun bir devlet kararı olduğunu, halkın tepkisinin santralın güvenliğinin artırılması açısından önemli olduğunu” dile getirdi. Hem TSO Başkanı Derici, hem Belediye Başkanı Ergül, “Halka sorulmadan alınan karar” karşısında, “Termik santrala karşı protestolarla durdurma başarısı gösteren Sinop’luların Nükleer Santral inşaatını durdurmak için de protestolarını sürdüreceklerini” belirttiler. TSO Başkanı Derici, “Yapım önlenemezse, kente en yüksek fayda getirecek, imkanların yaratılması için özel kanun çıkarılmasını” gerektiğini söyledi.
Toplantıda ise üç konuşmacı kentin üç gelişme alanında turizm, eğitim ve organik tarımda neler yapılabileceğini dile getirdiler. Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’da ekonomideki gelişmeleri açıkladı.
Türkiye’deki eğitimin “eski dönem imkanlarına” göre insan yatiştirmeyi amaçladığını belirten Yenilikçi Öğren(t)me Merkezi başkanı Kayhan Karlı, “Yaşamdaki sorunlara yanıt verecek yeni bir eğitim sistemine ihtiyaç olduğunu”söyleyerek, “şu an ilk okulda olan çocuklar 20 yıl sonra iş arıyor olacak, ona uygun eğitilmeleri geretir” iddiasını ortaya koydu. Karlı, kentin İngiltere’de Glahamara bölgesindekine benzer, orman içi doğa yürüyüşlerine imkan veren, bir turizm örgütlenmesini gerçekleştirebileceğini de söyledi.
Turquia Genel Müdürü İskender Çayla, “Sürekli ülke tanıtını yaptık. Şimdi bölge tanıtımı yapmalıyız”diyerek Sinop için yapılması gerekenleri sıraladı. Fuarlarda tanıtımı, Pazar ülke seçimini, kente çağrı getirecek, ayrıcalığını ortaya koyan logo ve internet sitesi kurulmasını önerdi. Arap ülkelerinden ve Kruvaziyer turizminden önemli imkanlar yaratılabsileceğini belirtti.
Ekolojik tarım Organizasyon Başkanı Atilla Ertem, Sinop’un organik tarım açısından imkanlara sahip olduğunu, bunun yanı sora orman içi doğal ürün toplama açısından da kentin önemli imkanlara sahip olduğunun altını çizdi.
Toplantı sonunda bu üç alanda önemli ve kentin ihtiyaçlarına uygun bilgiler ortaya konduğu belirtilirken, bu üç alanda üç yeni çalıştayın yapılmasının iyi olacağı söylendi.