Şimşek’in cari açık yakınması ve atılmasını istediği adımlar...

2016 yılı mart ayında cari işlemler dengesi geçen yıla göre 1 milyar 92 milyon dolar azalarak 3 milyar 677 milyon dolara gerilerken mart ayı yıllıklandırılmış cari açık rakamı da 29 milyar 491 milyona indi. 

2011 yılında 74.4 milyar dolar olan cari açık, o günden bu yana 2013 yılı hariç sürekli geriliyor. 2012 yılında 47.9 milyar dolar olan cari açık, 2013’te 63.6 milyar olduktan sonra, 2014’te 43.5 milyar dolara 2015’te 32.1 milyar dolara geriledi. Görüldüğü gibi gerileme bu yıl da sürüyor. 

Bu olumlu tablonun arkasında ithalattaki önemli düşüş yer alıyor. İthalat gibi ihracatımız da düşüyor. Büyümemiz de yıllık geleneksel büyüme oranımız yüzde 5’in altında kalıyor. Cari açık düşüşü üretim ve ihracat artışı olumlu gelişmesinden değil, daralmadan olumsuzluktan kaynaklanıyor. 

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dün 2016 Asya Bölgesel Kamu Borçları toplantısında cari açık konusuna değinirken, “Türkiye’nin büyük bir cari açık sorunu var. Açık daralsa bile hala önemli seviyede” değerlemesini yaparak konunun olumsuzluğunu dile getirdi. 

Mehmet Şimşek, dünya ekonomisinin zorlu bir dönemden geçtiğini küresel ekonominin “güllük gülüstanlık” olmadığını, Türkiye’nin de makro ekonomik açıdan “güllük gülistanlık” bir durum içinde olmadığı gerçekçi tanımlamasını da yapıyor. Ürün ve servis pazarında rekabeti artıracak reformlara ihtiyacımız olduğunu belirtiyor. Tasarruf oranlarının düşük, yatırım ihtiyacının yüksek olduğunun altını çizerek, "Yapısal reformlarla bu aşılabilir. İnovasyon ve Ar-Ge önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Kurumların kalitesi önemlidir. Orta gelir tuzağından kurtulmak için de reformlara ihtiyaç var ” değerlandirmesini yaptı. 

Şimşek, uzun vadede refahın sağlanabilmesi için kurumların önemine dikkat çekerek bu konuda yapılması gerekenler konusunda AB müzakerelerinin öneminin altını çizerek yapılacakları şöyle dile getirdi: 

“Hukukun üstünlüğü, demokrasinin standartları, temel hak ve özgürlüklerde ilham aldığımız Avrupa Birliği. Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin kendisi önemli bir reform. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmamızı hizmetler, kamusal alımlar ve tarımı içerecek şekilde genişletmeye çalışıyoruz. Anlaşma mamul ürünleri zaten kapsıyor. Uzun lafın kısası, geniş kapsamlı bir reform programımız var. Amacımız orta gelir tuzağından kaçmak. Bundan kaçmanın yolu reform yapmak.” 

Mehmet Şimşek , pek çok sorunumuz olduğunu belirterek, “İyi haber şu ki, bu sorunları idare etmekte ve cari açığı düşürmekte iyi iş çıkardık. Mali bir boşluğumuz var. Reform yapmak için bu boşluğa ihtiyacımız var. İhtiyaç olduğunda dıştan gelen şoklara cevap verebilir. Risk primimizi düşerebilir ve reform yapmak için kaynağımız olur. Reformlar için kaynak gerekli. Bazı reformlar bedava. Bazıları ise önemli bir kaynak gerekiyor” diyerek konuşmasını noktalıyor. 

Mehmet Şimşek hem küresel ekonomi hem de ülkemiz ekonomisi açısından yeni dönemde sorunların bizi beklediğinin altını çizerken, kurumsal yapıyı geliştiren, ürün ve servis pazarında rekabet gücümüzü artıracak yapısal reformları hayata geçirerek, inovasyon ve Ar-Ge’ye önem vererek, gelecekte orta gelir tuzağından çıkıp, halkımızın refahını artırabileceği gerçekçi değerlemesini yapıyor. Adı geçmediği dönemde Başbakanlık için onun adını geçen hafta geçirmemin nedeni de bu. Başbakan olmasa da Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı koltuğunu koruyarak, yapısal reformların hayata geçirilmesi çalışmasına yeni dönemde katılması gerektiğine inanıyorum.