Şimşek de gitse önemli değil

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Ali Babacan görevinden ayrıldıktan sonra da bugünkü mevzular konuşuluyordu. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarından kaçacağı, USD/TL’nin 3.20’ye, 3.50’ye gideceği dillendiriliyordu. O dönemde yazdığım yazılarda: ‘‘Babacan başarılı yıllar geçirdi. Ancak bir finansal sistem kişilere bağlı olmaz. Endişe edecek bir durum yok’’ ifadelerini kullanmıştım. Bugün de benzer düşüncelere sahibim. On yıldır Bakanlık yapan Mehmet Şimşek’in yeni dönemde kabinede yer almayacağı spekülasyonu yapılıyor. Şimşek, yabancı yatırımcıların beğendiği bir isimdir. Ayrılırsa da önemli değildir. Yerine uygun bir kişi gelir.

İsimleri fazlaca tartışıyoruz. Yabancı yatırımcılar, kimin gidip kimin geleceğine çok kısa vadede takılırlar. Göreve gelen insanların ne söylediğine, ne yaptığına bakarlar. Kritik nokta erken seçimin olup olmayacağıdır. Bu risk fiyatlara tam olarak girmedi. Gelişmelere göre, ekimde bir seçimin olabileceği söyleniyor. Meclis’te dört parti var. Yapılan anketlere göre, bu pazar seçim olsa iki parti barajın altında kalıyor. Farklı bir politik iklim yaşanır. Ekonomik yansımaları da olumsuz olabilir. 2014 ve 2015 senelerinde dört seçim yaşadık. 2014’te büyüme rakamı yüzde 2.9, 2015’te yüzde 4 idi. Bu büyüme rakamlarının üzerinde, kamu harcamalarının belirgin bir etkisi oldu. Özel sektör önünü göremediği zaman geri çekiliyor. Kaldı ki, inşaat ve turizm başta olmak üzere, kritik sektörlerdeki sıkıntılar uzun süredir devam ediyor. 

Türkiye’de son günlerde yaşanan gelişmeler, global piyasalardaki risk alma iştahının biraz azaldığı döneme denk geldi. Geçen hafta Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülkeler grubundan önemli bir para çıkışı oldu. Ocak ayının üçüncü haftasından beri görülen en büyük çıkıştı. Haftalık bir hareket olabilir. Biraz daha izlemek lazım. Çünkü küresel fon yöneticilerinin gelişen ülkelerin hisse senetlerine olan genel ilgisi sürüyor. Gelişen ülkelerin hisse senetlerinin portföy ağırlığı, Eylül 2014’ten beri ilk kez, gelişmiş ülkelerin hisse senetlerinin portföy ağırlığından fazla. Küresel riskleri iyi analiz etmek gerekiyor. Çin’de nisan ayının önemli makro verileri zayıf. Açıklanan veriler alarm sinyali verirken, inşaat tarafındaki canlılık sürüyor. Bu durum ikinci çeyrek büyümesini dengeleyebilir. Bu durumda önümüzdeki günlerde Fed üyelerinin yorumları önem kazanabilir. Piyasa oyuncuları, haziranda faiz artırımına yüzde 10 civarında bir olasılık veriyor. Düşük bir orandır. Birkaç haftadır: ‘‘Fed üyeleri haziran toplantısından önce şahin açıklamalar yapabilir.’’ vurgusunu yapıyorum. Oy hakkına sahip Fed üyesi Rosengren’in, ‘‘Haziranda faiz artırımı olabilir’’ açıklamasından sonra, oy hakkına sahip başka bir üye Mester, ‘‘Haziranda faiz artırımı olmalı’’ dedi. Birkaç gün önce de San Francisco Fed Başkanı Williams, ‘‘Bu sene 2-3 faiz artırımı kesinlikle mantıklı’’ yorumunu yaptı. Haziran ayını pas geçerlerse, Başkan Yellen’ın basın toplantısının olacağı ve ekonomik tahminlerin güncelleneceği eylül ve aralık toplantıları kalıyor. ABD Başkanlık seçiminden birkaç gün önce olacağı için, kasım toplantısından kuvvetle muhtemel faiz artırımı çıkmaz. Bu durumda faiz artırımları ne zaman olacak? Piyasaları nasıl hazırlayacaklar? Fed’in 15 Haziran’daki toplantısı hararetli geçebilir . ABD’de geçen hafta yayımlanan perakende satışlar verisinin çok iyi gelmesi, önceki çeyreklerdeki başarılı büyüme tahminleriyle öne çıkan Atlanta Fed’in 2. çeyrek büyüme öngörüsünün yüzde 2.8 olması, faiz artırımı konusunda Fed üyelerinin iştahını kabartıyor. 

İngiltere’nin AB’den çıkma riski, Çin ekonomisi, Fed’in faiz politikası gibi, küresel yatırımcıları temkinli olmaya itebilecek risk faktörleri var. Önümüzdeki ay Fed’i biraz daha fazla konuşabiliriz. İçeride yeni kabinenin fiyatlaması yapıldı. Olası bir erken seçimin fiyatlaması tartışma konusudur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019