Şimdi reform sırası ekonomide
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün 1 saatlik konuşmasıyla bir süredir hazırlanan Demokratikleşme Paketini yasal düzenlemeler ve idari düzenlemeler içeren şekilde açıkladı. Yasal düzanlameler içersinde 14 yasal düzenleme yer alıyor. Bunların içersinde siyasi partiler ve seçim sistemi ile ilgili 6 düzenleme var. Ve idari reformlarda 7 düzenleme söz konusu. Başbakan açıklamasının ilk 45 dakikasında açıklayacağı paketin altyapısını hazırlarken “Demokratikleşme paketi bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır” diyerek, eksik görüleceklerin, beklentilerine yanıt bulamayacakların, bazı konuların zamana bırakıldığını düşünmeleri gerektiğini ortaya koydu...
Başbakan, Yasal düzenlemeler içersinde Seçim sisteminin üç seçeneğini tartışmaya açtı. Siyasi partilere yardımı yüzde 7 oy oranından yüzde 3’e indirilmesi yolunda yasal düzenlemeyi gündeme getirdi. Siyasi partilerin örgütlenmesinde belde teşkilatı zorunluğunun kaldırılması önerisinde bulundu. Siyasi partilerde eş başkanlık kuralının yasal düzenlemesini belirtti. Siyasi partilere üyelikte engellerin kaldırılması, farklı diller ve lehçelerde propagandanın önünün açılması, toplantı ve gösteri hakkının genişletilmesi, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı, köy il ve ilçe isimleri değiştirilmesinin önündeki yasakların kaldırılması, kişisel hakların yasal güvence altına alınması yönündeki uygulamalarla ilgili konularda yasal düzenlemelere gideceğini açıkladı.
Başbakan Erdoğan, idari reformlardan söz ederken, Kılık kıyafet kanunuyla ilgili düzenlemedeki kısıtların kaldırılacağını, başörtüsü yasağına son verileceğini, ilkokullardan da öğrenci andı uygulamasına son verileceğini, Süryani Mor Gabriel arazisinin manastır vakfına iadesi, bir üniversitede Roman dil ve kültür enstitüsünün kurulması konularında düzenlemeler yapacaklarını belirtti.
Başbakanın açıklamasının ardından yapılan ilk yorumlarda KCK tutukluları konusundaki beklenti, korucu sisteminin kaldırılması ile Cem evleri konusuyla ilgili statü ve Ruhban okulu açılması konularındaki beklentilerin yer almaması üzerinde duruldu.
Bize göre şimdi reform sırasının ekonomide. Bu konuda Naki Bakır’la yaptığım değerlendirme üzerine vardığım sonuçları özetle size sunmak isterim:
Önce ekonomik reforma yol açan gelişmeleri ele almalıyız: Bunlar arasında yeni dönemde küresel planda likidite daralması, sanayimizin ithal girdi bağımlılığı içinde olmasının üretim yapımız ve ihracatımızda olumsuzluk yaratması ve cari açık sorununa neden olması. Gelir dağılımında bozukluğun artması, bölgeler arası farklılığın sürmesi ve eğitim yapısının genç işsizliğinin büyük sorun olmasına engel olamaması, KOBİ’lerin ağırlıklı olarak cüce kuruluşlar olması gibi sorunlar yer alıyor.
2001 Kemal Derviş programının AK Partinin kullanmasının 2008 krizi sonrası miadını doldurmasının ardından yeni bir Ekonomik programın hayata geçmemiş olması ve Orta Vadeli Programların böyle bir refomist program anlamına gelmemesi bunları düşündürüyor.
Buna bağlı olarak yapılması gereken reform alanları içinde şunların yer alması gerekiyor:
0-Sürdürülebilir büyümeye hizmet edecek ithal bağımlılığını azaltacak, istihdam ve ihracat artışı sağlayacak yerli ve yabancı yirtiçi yatırımların desteklenmesi,
- Tasarruf bilincinin artırılması, kamuda ve özel sektörde israfın azaltılması,
- Ekonomide rekabet gücünü artıracak kayıtdışılığı azaltacak, basit ve adil vergi paketi,
- Enerjide dışabağımlılığı azaltacak, verimliliği artıracak desteklerin hayata geçmesi,
- Ar-ge ve yenilikçilik destekleriyle üretimin katma değerinin ve ihracatın teknolojisinin geliştirilmesi,
Doğaldır ki sizler bunlara iş ortamının iyileştirilmesi, ihracatta pazar çeşitliliği,iş piyasasında esnekleşme gibi bizlerin de ekleyecekleri olabilecektir.
Sürdürülebilir reformların sürdürülebilir büyümeye temel olacağı unutulmamalıdır...