Şimdi ileriye bakma zamanı

Kemalettin BULAMACI
Kemalettin BULAMACI Ters Köşe kemalettin.bulamaci@dunya.com

Pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı, enerji krizi, küresel enflasyonist ortam, kü­resel resesyon tehlikesi. Tüm bunlar son üç yıl içerisinde dünya ile birlikte yaşadı­ğımız sorunlar.

İlave olarak Türkiye’de büyük bir deprem yaşadık. Maddi ve manevi hasarlarının açtı­ğı yaraları sarmaya çalışıyoruz. Akabinde bir seçim dönemi yaşadık. Ülkeyi önümüzdeki beş yıl yönetmesi için bir cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçtik. Şimdi, ileriye bakma zamanı.

Ülkenin, mevcut politikalarla ileriye git­mesinin bir ihtimali yok. İleriye gidebilse bi­le, mevcut medeniyet göstergesi sıralamala­rında, önündeki ülkeleri geçebilme ihtimali yok. Yeni politikalar üretme ve uygulama za­manı şimdi.

Türkiye’nin sürekli dillendirilen yapısal sorunlarını, bırakayım uzmanları değerlen­dirsin. Ben, işin bilişim, teknoloji ve telekom kısmına bakıyorum. Türkiye’nin teknolojik ilerlemesinin temeli, altyapı, eğitim ve insan kaynağından geçiyor. Daha başka gereksi­nimler de var. Yatırımcı ekosistemi, kaynak, sermaye, teknoloji transferi, araştırma ve ge­liştirme gibi. Ancak, bunlar yapısal sorunla­rımızla ilgili. Bence, altyapı, eğitim ve insan kaynağı bağımsız sorunlarımız.

Altyapı sorununu ve fiberleşmenin öne­mini defaatle yazdık. Fiber, internet hızımı­zı belirleyen en önemli faktör. Tüm dünya fiberleşme seferberliğine başlarken, biz ço­ğunlukla hâlâ ADSL/VDSL teknolojileri ile 100 mbit/s hız sınırını aşamıyoruz. Ortalama internet hızlarımız günümüz dünyasının ka­bul edilebilir seviyesinin çok ama çok altın­da. Her ay dünya internet hızı ortalaması sı­ralamalarında aşağıya doğru iniyoruz.

Acilen, bu konuyu çözüme kavuşturma­mız gerekiyor. Öncelikli konularımızdan bi­risi fiber altyapının, erişim ağı seviyesinde her okula, her işyerine, her konuta ulaşması­nı sağlamak olmalı. Bununla ilgili olarak ya­pılması gerekenlerin listesi uzun. Ancak, bu konuda bir politika belirlenip, bu politika uy­gulanırsa bu sorunu çözebilmemiz mümkün.

Sonrasında işin insan kaynağı ve eğitim ko­nuları geliyor. İkisi birbiriyle iç içe.

Bizi teknolojik anlamda ileriye taşıyacak olan bilişim ekosisteminde nitelikli insan kaynağı sorunu var. Sorunun da iki temel kay­nağı; müfredatın piyasanın ihtiyaç duyduğu insan kaynağını karşılayamaması ve yetişmiş olan insan kaynağının da ekonomik koşullar neticesinde gelişmiş olan ülkelere kayması. Pandemi sonrasında, bu insan kaynağı bede­nen değil fikren de elimizden çıkabiliyor. Ça­lışanların bedeni Türkiye’de kalıyor, beyinle­ri yurtdışına çalışıyor.

Eğitim sistemimiz her ne kadar piyasa is­teklerinden uzak insan gücü yetiştirse de bu­na rağmen ciddi oranda piyasanın isteklerini karşılayacak insan kaynağı yetiştirebilen eği­tim kurumlarımız var.

Kısacası, bu gençleri hem bedenen, hem beynen ülkede tutacak formülleri acilen dev­reye sokmamız gerekiyor. Bunun yanında, müfredatı da elden geçirerek piyasanın ihti­yacı olan kalifiye insan kaynağını yetiştirme­ye odaklanmamız gerekiyor.

İşin altyapı kısmı kolay. Yatırımı yapacak parayı ayırabilirsek, kolay tabii ki. Çeşitli he­saplamalar, çeşitli maliyetler konuşuluyor. Ortak yatırım yapılırsa, maliyetin aşağıya dü­şeceğini iddia edenler var. Bu konuda çeşitli tartışmalar sürekli gündeme geliyor.

Yeni iktidar öncelikle gerekli politikaları üretmeli, düzenlemeleri yapmalı ve bu işin kaynağını yaratmalı. Gerisi kolay. İnternet hızımız, 3-5 yıla kabul edilebilir seviyelere ulaşır. Eğitim ve insan kaynağı konusunda da gerekli önlemler alınır, adımlar atılırsa altya­pımız hazır olduğunda insan kaynağımız ile yarışa yeniden katılma şansımız olur.

Doğru adımlar atılırsa, dünya ülkeleri ile yarışa yeniden başlayacak seviyeye ulaşma­mız bile önümüzdeki beş yıllık iktidarın an­cak son dönemlerine denk geliyor. Geçmi­şi bir kenara bırakarak ancak geçmişteki ha­talardan dersler de çıkartarak şimdi ileriye bakma zamanı. Önümüzde pek çok fırsat var. Tercihlerimiz, bu fırsatları yakalamaya çalış­maktan yana mı olacak? Bu fırsatları tepmek­ten yana mı? Buna yeni iktidar karar verecek. Bu fırsatı, bu sefer de tepersek Türkiye, ser­best düşüşe devam edecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Türkiye’nin becerisi… 24 Haziran 2024
Yapay zekâda neredeyiz? 27 Mayıs 2024
BiTaksi, kimin olur? 22 Nisan 2024
Abonelik ekonomisi 15 Nisan 2024