“Sıkılaşma” etkisiyle büyümede sert fren
Parasal sıkılaştırma esaslı ekonomik programın üretim, tüketim ve yatırımları baskılayıcı etkisi Türkiye ekonomisinde yavaşlamaya yol açtı. Milli gelirde büyüme oranı yılın ikinci çeyreğinde hız keserek yüzde 2,5’le düşük beklentinin de altında gerçekleşti. İkinci çeyrekte yavaşlaması beklenen büyüme oranında piyasaların tahmini yüzde 3 dolayında bulunuyordu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılının ikinci çeyreğindeki gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) gelişmelerini açıkladı. Buna göre GSYH, nisan-haziran dönemini kapsayan ikinci çeyrekte cari fiyatlarla geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 78,6 artarak 9 trilyon 949 milyar 792 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 308 milyar 158 milyon dolar olarak gerçekleşti. Zincirlenmiş hacim endeksi ikinci çeyrekte 216,1 olurken, geçen yılın ikinci çeyreğine göre büyüme oranına ilişkin ilk tahmin yüzde 2,5 olarak açıklandı.
Bu yılın ilk çeyreğine ilişkin daha önce yüzde 5,7 olarak açıklanan büyüme oranı da yüzde 5,3’e revize edildi. Buna göre ilk yarıda milli gelirde geçen yılın aynı dönemine göre büyüme yüzde 3,8 düzeyinde gerçekleşti.
Çeyreklik büyüme sadece yüzde 0,1
Bu arada takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksine göre ikinci çeyrekte yıllık büyüme oranı yüzde 2,8 oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endekste bir önceki çeyreğe göre artışın yüzde 0,1’de kalması ise parasal sıkılaştırmanın ekonomideki fren etkisini net biçimde ortaya koydu.
Büyümede yaşanan sert firenle, geçen yılın ikinci yarısında uygulamaya konulan parasal sıkılaştırma esaslı programın ekonomiyi soğutma etkisi somutlaşırken, resesyon senaryolarını ve yüzde 50’ye yükselmiş olan Merkez Bankası politika faizinin düşürülmesi gerektiğini savunan kesimlerin argümanları güçlendi.
Sanayi yüzde 1,8 küçüldü
Üretim yöntemiyle GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; en hızlı büyüme yüzde 7,4’le diğer hizmet faaliyetlerinde gerçekleşti. Revize verilere göre sektörün ilk çeyrek büyümesi yüzde 0,9 olmuştu. İnşaat, ilk çeyrekteki yüzde 11’lik büyümeden sonra ikinci çeyrekte de yüzde 6,5 büyüdü. İlk çeyrekte yüzde 4,9 büyüyen tarım sektörü ikinci çeyrekte yüzde 3,7 büyüme kaydetti. Gayrimenkul faaliyetleri ilk çeyrekte 2,1 olan büyüme oranı, ikincide yüzde 3,7’e yükseldi. İlk çeyrekte bilgi ve iletişim faaliyetlerinde yüzde 4,3, finans ve sigorta faaliyetlerinde yüzde 6,4 olan büyüme oranları ikinci çeyrekte her iki sektörde de yüzde 3,4 olarak gerçekleşti. Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri ilk çeyrekte yüzde 4,4, ikinci çeyrekte yüzde 3,2, hizmetlerde ilk çeyrekte yüzde 3,8, ikinci çeyrekte yüzde 2,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetlerinde ilk çeyrekte yüzde 5,7, ikinci çeyrekte yüzde 0,6 büyüme yaşandı.
En stratejik sektör olan sanayide ise ilk çeyrekteki yüzde 4,2’lik büyümenin ardından ikinci çeyrekte yüzde 1,8 küçülme yaşandı.
Büyüme, yavaşlayan tüketimle hız kesti
İkinci çeyrekteki düşük büyümede, tüketim harcamalarındaki artışın hız kesmesi etkili oldu. Yerleşik hane halklarının nihai tüketim harcamalarında önceki yıl aynı çeyreğe göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2023 ilk çeyrekte yüzde 17,3, ikinci çeyrekte yüzde 16, üçüncüde yüzde 12,3, son çeyreğinde yüzde 10,1 ve bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,8 olan artış, ikinci çeyrekte yüzde 1,6’ya kadar düştü.
Devletin nihai tüketim harcamalarında bu yıl ilk çeyrekte yüzde 5,4 olan büyüme ikinci çeyrekte yüzde 0,7’ye, yatırımları gösteren gayri safi sabit sermaye oluşumunda ilk çeyrekte yüzde 9,3 olan büyüme de ikinci çeyrekte yüzde 0,5’e geriledi.
İkinci çeyrekte mal ve hizmet ihracatı geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 0,04 oranında bir artış kaydederken, ithalatının yüzde 5,7 azalması, büyümedeki düşüşü az da olsa frenledi.
İş gücünün payı yüzde 40,8
Milli gelirde emeğin payını gösteren iş gücü ödemeleri, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 112,4, sermayenin aldığı payı ifade eden “Net işletme artığı/karma gelir” ise yüzde 47,7 arttı. İşgücü ödemelerinin geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 33,8 olan cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı, bu yıl aynı çeyrekte yüzde 40,8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 44,6’dan yüzde 37,4’e geriledi.
2023’te büyüme yüzde 5,1; kişi başı gelir 13.243 dolar
Daha önce 2023 yılı GSYH verilerini çeyrekler bazında açıklamış olan TÜİK, 2023 bağımsız yıllık verilerini de açıkladı. Yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan “bağımsız yıllık GSYH”, zincirlenmiş hacim endeksiyle 2023 yılında önceki yıla göre yüzde 5,1 arttı. Üretim yöntemiyle cari fiyatlarla GSYH, 2023’te önceki yıla göre yüzde 76,8 artarak 26 trilyon 545 milyar 722 milyon TL, kişi başına GSYH cari fiyatlarla 311 bin 109 TL, ABD doları cinsinden de 13 bin 243 dolar olarak açıklandı. Daha önce 2023 yılında büyüme oranı yüzde 4,5, kişi başına düşen milli gelir de 13 bin 110 dolar olarak açıklanmıştı.
Bağımsız yıllık verilere göre geçen yıl, üretim yöntemiyle milli gelirde en yüksek payı yüzde 19,5 ile imalat sanayi aldı. Bu sektörü yüzde 13,9’la toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 9,5 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi. Yıllık GSYH’de en düşük pay sıfıra yakın değerle hane halklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti.
Diğer hizmet faaliyetleri yüzde 12,7, toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı yüzde 11,5 ve finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 8,5’le yılında en hızlı büyüyen; madencilik ve taş ocakçılığı yüzde 14,7, su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri yüzde 8,5 ve mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler ise yüzde 2,5 ile en çok küçülen sektörler oldu.
Devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı 2023 yılında yüzde 13,1, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı yüzde 31,9 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 2,4, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 8,4 arttı. Mal ve hizmet ihracatı 2023 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 2,8 azalırken ithalatı ise yüzde 11,8 arttı. Harcama yöntemine göre cari GSYH ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı yüzde 31,9, ithalatın payı ise yüzde 34,4 oldu.
Gelir yöntemiyle GSYH hesaplamalarına göre işgücü ödemeleri, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 116,7, brüt işletme artığı/karma gelir yüzde 62,3 arttı. İşgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içinde 2022 yılında yüzde 26,3 olan payı 2023 yılında yüzde 32,5’e yükseldi. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 53,7’ten yüzde 47’ye indi.
Net ihracatın katkısı tüketimi geçti
Uzun yıllar boyu iç tüketim, milli gelir büyümesinin ana kaynağı olurken, sıkılaştırmanın fren etkisiyle iç tüketimdeki yavaşlama paralelinde GSYH büyüme oranının düşük kaldığı bu yılın ikinci çeyreğinde, “net ihracat”ın büyümeye katkısı ilk kez hane halkı tüketim harcamalarını geçti. Bu da ithalattaki düşüşten kaynaklandı.
İlk çeyrekte yüzde 5,3 olarak gerçekleşen büyüme oranının 5,1 puanı hane halklarının nihai tüketiminden, 0,7 puanı devletin nihai tüketiminden, 2,3 puanı gayri safi sabit sermaye oluşumundan gelmiş, stok değişimi eksi -4,4 olmuştu. İkinci çeyrekte ise yüzde 2,5 olan büyümeye hane halkı nihai tüketiminin katkısı 1,2 puan olurken, net ihracat (ihracat-ithalat) 1,3 puanla bundan daha fazla katkı verdi, devletin nihai tüketimi ile gayri safi sabit sermaye oluşumunun katkıları 0,1’er puan, stok değişiminin etkisi de -0,2 puan oldu.