Sıkılaşma beklentileri not artışı etkisini yeniyor
Borsa İstanbul fiyatlamaları açısından zor bir mart ayı içindeyiz. Aralık ayı sonunda 7.200 seviyesinden başlayan ralli 26 şubatta görülen 9.450 zirvesi ile tamamlanmış gibi görünüyor.
Buradaki hareketin alt dinamiklerini incelediğimizde beklentilerden daha yüksek seyreden enflasyonun bir noktaya kadar piyasayı beslediğini gördük, ancak bir noktadan sonra TCMB’nin ek müdahale gereksinimi ortaya çıkmaya başlayınca ise aksi yönde fiyatlamalar başladı diyebiliriz.
Bu süreçte XTUMY endeksi içinde bulunan biraz daha küçük ölçekli şirketler grubunun pozitif ayrıştığını söyleyebiliriz, diğer taraftan ekim ve kasım aylarında yüzde elli yukarı giden bankacılık endeksi bu hareket içinde geride kalmış görünüyor.
Yabancı girişleri yatay seyrediyor
Yabancı hareketlerini incelediğimizde seçim sonrasından geçen yılın sonuna kadar 2,9 milyar kadar net giriş kaydedildiğini takip ettik, bu bakiyenin büyük kısmı başta bankalar olmak üzere holdingler ve ulaştırma sektöründeki şirketlere park etti.
Ocak ayından itibaren ise yabancı girişlerinin yerini yataya bıraktığını takip ediyoruz. Yıl başından bu yana yabancının hisse senedindeki net pozisyon değişimi sadece 39 milyon dolar oldu.
Yılın geri kalanı için yabancı girişinde yeni bir ivmelenme bekliyoruz. İçeride seçim belirsizliğinin ortadan kalkmış olması, not görünümünde pozitif yönde revizyon ve beklenen not artışları paralelinde Türkiye, gelişmekte olan ülkelere para girişi noktasında rakiplerinden pozitif ayrışacak pozisyonda görünüyor.
Küresel gelişmeler üzerinden bir okuma yaptığımızda ise özellikle yılın ikinci yarısı başlayacak faiz indirimleri, ABD ve Avrupa fonları açısından getiri arayışı doğuracak ve Borsa İstanbul bu iklimden pozitif etkilenecektir. Diğer taraftan geçtiğimiz hafta Cuma akşamı kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye değerlendirmesinde hem not artışı yapması hem de not görünümünü pozitif yönde revize etmesi borsa fiyatlarına olumlu yansıdı.
Özellikle geçtiğimiz hafta bu beklentiyi satın alan ve bu hafta başında gerçekleşeni satmayı başarmış bir kitle olduğunu da Borsa İstanbul takaslarından takip edebiliyoruz. Ancak Fitch etkisi mevcut sıkılaşma beklentileri karşısında etkili olamadı gibi görünüyor, gözler TCMB’nin alacağı yeni kararlara çevriliyor.
Faizde artış beklentisi güçleniyor
2023 sonundan 2024 ocak ve şubat aylarını öngörmeye çalıştığımızda ücret artışları ve yeniden değerlemeler ile birlikte aylık enflasyonda bir miktar kıpırdanma olacağı zaten bekleniyordu, ancak ocakta gelen %6,70’in ardından şubat enflasyonu da beklentilerin çok üzerinde %4,53 açıklanınca beklenti yönetimi kanalı ve fiyatlama davranışlarında yeni bir refleks oluştu, burada yeni bir müdahale gereksinimi ortaya çıkmış gibi görünüyor.
Bu kapsamda son PPK’da Merkez Bankası zaten sıkılaşma sinyalini vermişti, bu hafta gelen bir çok raporda Merkez Bankası’ndan önümüzdeki iki toplantıda 250’şer baz puan faiz artışı ile faizlerin %50’ye yükseltileceğine yönelik raporlar geliyor. Biz de önümüzdeki dönem için hem faiz seviyesinde hem de miktarsal anlamda ek sıkılaştırma gelme ihtimalini yüksek görüyoruz, zira yıl sonu enflasyonda %36 beklentisi ihtimali inandırıcılığını yitiriyor.
Bu çerçevede Borsa fiyatlamalarına baktığımızda önümüzdeki kısa dönemde 8.750 – 9.350 bandında konsolidasyonun devamını öngörüyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren 9.000 seviyesi altında kalıcılık oluşması ihtimalini çok zayıf olarak değerlendiriyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz şekilde yabancı girişinin de etkisiyle 12.500 puan hedefimizi korumaya devam ediyoruz.