Şikenin bir başka boyutu

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR [email protected]

Türk futbolunda şikenin sarsıcı etkisi sadece sportif, adli, yönetsel ve ekonomik anlamda devam etmiyor. Olayın bir de sermaye piyasaları boyutu bulunuyor. Başta Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor olmak üzere bu kulüplerimizin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören Sportif AŞ'lerin hisse senetleri bulunuyor. Bu sportif AŞ'lerin hakim çoğunluğunun kulüplerde olması nedeniyle, şike skandalı bu şirketlerin hisse birim fiyatlarını da çok olumsuz etkiledi.

Sportif AŞ'ler yüzde yirmi sekiz değer kaybetti

Sportif AŞ'lerin hisse senetlerindeki değer düşüşü 4 Temmuz - 22 Ağustos 2011 arasında ortalama %35.4 oldu. Şüphesiz ki, bu düşüşte küresel borç sorunu nedeniyle tüm dünyada sermaye piyasalarında çok önemli düşüşler yaşandı. Nitekim bu kapsamda ülkemizde de İMKB 100 endeksi de 3 Temmuz ile 22 Ağustos 2011 arasında yüzde 19 değer yitirdi. Buna karşın borsada işlem gören dört sportif AŞ'nin hisse senetleri fiyatı ve buna bağlı olarak piyasa değerleri yaşanan bu olumsuzluklar nedeniyle yaklaşık %28.5 değer yitirdi.

Sportif AŞ'lerin hisse senetlerinin şike skandalının patlak verdiği 3 Temmuz 2011 ile 22 Ağustos arasında değerlerinin değişimi aşağıdaki tabloyla sizlerle paylaşılıyor.

Sportif AŞ hisse senetleri fiyat değişim tablosu

(3 Temmuz-22 Ağustos 2011)

 19/08/2011

His.değeri  3/7/2011 Piyasa değeri

(milyon TL) 19/08/2011 Piyasa değeri

(milyon TL) Belirtilen tarihler arasında

değer kaybı

(%) Kur etkisi hariç piyasa değeri

(milyon TL) Azalış(%)

Galatasaray 25.8 1.048 717.3 31 648.8 38

BJK 8.34 410 332.7 19 300.9 27

FB 50.1 1.781 1249.7 30 1130.4 37

Trabzonspor 13.4 446 334.3 25 302.4 32

Toplam  3.685 2.634 28,5 2.382 35

Sportif AŞ'ler borsadan daha fazla düştü

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere borsada işlem gören dört sportif AŞ'nin 3 Temmuz 2011 itibariyle toplam piyasa değerleri 3.6 milyar TL iken, 22 Ağustos 2011 itibariyle piyasa değeri yüzde 28.5'lik bir azalışla 2.6 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Ancak belirtilen tarihler arasındaki yüzde 11 civarındaki kur artış etkisinden piyasa değerlerini arındırdığımızda dört hisse senedindeki düşüş daha dramatik bir hal alıyor ve toplam değer kaybı %35'e ulaşıyor. (Kur değişim tablosu aşağıda sizlerle paylaşılıyor)

Bu düşüşten en fazla etkilenen kulüp olarak karşımıza yüzde 31'lik kayıpla Galatasaray çıkıyor. Galatasaray'ı %30'luk düşüşle Fenerbahçe takip ederken, Trabzonspor yüzde 25'lik, Beşiktaş ise yüzde 19'luk değer kaybıyla son sırada bulunuyor. Kur etkisini arındırdığımızda bu kulüplerdeki değer kayıpları sırasıyla %38, %37, %32 ve %27 olarak karşımıza çıkıyor.

Şike skandalında adı en çok geçen kulüplerimizden Fenerbahçe Sportif AŞ'nin 3 Temmuz'daki piyasa değeri 1.7 milyar TL iken, bu değer 19 Ağustos itibariyle %30'luk değer kaybıyla 1.2 milyar TL'ye, kur etkisini çıkardığımızda ise 1.1 milyar TL'ye gerilemiş görünüyor.

3/07-22/08/201 arası kur değişimi

3/07 USD/TL Kur 16/8 USD/TL Kur Kur artışı

1.61 1.78 %10.56

Aynı dönemde İMKB küresel borç krizinin etkisiyle 63.264 puandan, %19'luk bir azalışla 53.201'e düştü. İMKB-100 değişim tablosu aşağıda sizlerle paylaşılıyor.

3/07-22/08/201 İMKB-100 değişimi

 19.08.2011 04.07.2011 Değişim (%)

İMKB 100 53.201 63.264 19

Mali yatırımcı parasının üçte birini kaybetti

Yukarıdaki bilgilerden de görüldüğü üzere Sportif AŞ'lerin hisse fiyatları İMKB'deki genel krizin etkisinden daha fazla bir düşüş kaydetti. Bu düşüşün temel yakıtını şike skandalı oluşturuyor. Şike skandalının özellikle kulüplerin sportif ve ekonomik gelişimini ve rekabet gücünü olumsuz etkileyeceği kaygısı, bu hisse senetlerinde ciddi bir satışı da beraberinde getirdi. Borsa 3 Temmuz 2011 ile 22 Ağustos 2011 arasında yüzde 19 değer kaybederken, Sportif AŞ'lerdeki değer kaybı %28.5 oldu. Kur etkisini çıkardığımızda bu düşüş %35 olarak gerçekleşti. Yani bu hisselere yatırım yapan mali yatırımcılar paralarının üçte birini kaybettiler.

Yöneticilere rücu edilebilir mi?

Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yöneticilerin basiretli bir tacir gibi davranmaları öngörülmüştür. Bu kapsamda olaya yaklaşıldığında şike olayına sebebiyet veren yöneticilerin adli yargıda suçlu bulunmaları halinde ve/veya Türkiye Futbol Federasyonu'nca kulüplere olası bir "düşürme" cezası verilmesi durumunda, kulüpler ekonomik anlamda çok önemli gelir kayıplarına uğrayacakları için bu kulüplerin borsadaki şirketlerine yatırım yapan yatırımcıların, bu kulüp yöneticilerine TTK'da öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediklerinden hareketle zararlarını tazmin talebinde bulunabilme hakları bulunuyor.

Yine Yargıtay'ın vermiş olduğu bir karara göre, anonim şirket yöneticilerinin eylemleri doğrudan zarara yol açmışsa, yani, bu eylemler sonunda yöneticiler, ortakların veya alacaklıların malvarlığında doğrudan azalmaya yol açmışsa, bu zararı veren yöneticilere karşı, zarar gören adına tazmin istemiyle dava açılması mümkündür.

Sonuç

Şike olayları nedeniyle kulüplerin hisse fiyatlarında ve buna bağlı olarak piyasa değerlerinde çok önemli düşüşler yaşanmış olması adli ve yönetsel yönden olduğu kadar bundan sonraki süreçte kulüp yöneticilerinin parasal yönden de sorumluluklarının aranmasını gündeme getirebilecektir.

Şike, teşvik ve rüşvet gibi TCK'da yasaklanmış eylemler nedeniyle kulüplerinin maddi ve maddi olmayan çıkarlarında bir kayba sebebiyet verilmesi, kulübün sportif performansını olumsuz etkileyeceğinden çok önemli parasal kayıplara yol açabilecek niteliktedir.

Hal böyle olunca, yukarıda dile getirdiğim nedenle, bu hisselere yatırım yapan mali yatırımcılar, kulübün doğal olmayan bir yoldan gelirlerinde azalmaya yol açan eylemleri sebebiyle bu yöneticilerden, doğmuş zararlarını tazmin etme haklarına sahip görülüyor.

Belki de ülkemizde ilk defa mahkemeler böyle bir karar vermek durumunda kalacaklar. Çünkü, kulübün doğal sportif performanstaki olası bir başarısızlığı nedeniyle küme düşmesi ya da puan kaybetmesi halinde bu durumu olası kabul edilebilir bir risk olarak değerlendirmek gerekecektir. Ancak şike olayında "yöneticilerin kulüp menfaatlerine" verdikleri zarar, kulüp yöneticileri aleyhine açılabilecek davaların da temel dayanağını oluşturabilecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar