Şike, Türk futbolunu nasıl etkileyecek?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR [email protected]

Bu hafta da şike olaylarının Türk futbolunu iktisadi, mali ve sportif olarak ne ölçüde etkileyebileceğini soru-yanıtlarla analiz etmeye çalışalım. İki bölüm halinde yayınlayacağımız ilk bölümün soru ve yanıtlarını sizlerle paylaşıyoruz.

İşte soru ve yanıtlar:

- Yaşanan şike olayları ilerleyen günlerde Türk futbolunda ekonomik anlamda ne gibi tahribatlar yaratabilir?

Yaşanan olaylar şüphesiz ki Türk futbolunu parasal ve sportif anlamda olumsuz etkileyecek. Çünkü Fenerbahçe'nin Süper Lig'de yarattığı gelirler, toplam gelirlerin % 13'ünü oluşturuyor. Bu kapsamda olası gelir kaybı ligde futbol ekonomisinin daralmasına neden olacak. Bunun tahmini tutarı benim hesaplamalarıma göre ilk yıl için kulüpte yaklaşık 150 milyon TL'yi bulabilecek. Ligde ise bu tutar diğer kulüplerin de etkisiyle 170 milyon euroya kadar çıkabilecek.

Bu olaylar nedeniyle Türk futbolu 1. marka değeri olarak önemli bir zarar görebilecek 2. Uluslararası saygınlık zarar görecek. 3. Türk futbolunun parasal gelirlerinde bazı olumsuzluklar olabilecek.

Avrupa'da yaşanan iki önemli olayda şike nedeniyle liglerde ve kulüplerde gelişmenin farklı boyutlarda yaşandığını saptamış bulunuyoruz.

 Liglerde temel olarak;

1) Rekabet kalitesi düşüyor

2) Futbol pastası küçülüyor

3) Reyting düşüyor

Bu tür skandallar dev endüstriyel ekonomilerde, pasta büyük olduğu için daha çarpıcı sonuçlara yol açıyor. En önemlisi endüstriyel futbolun kendisini yeniden üretim aracı olan reyting düşüyor ve o ligler güvenilirliğini zaman içinde yitirmeye başlıyor. Güvenilirlik düzeyinin düşmesi peşinden kalite ve rekabet sorununu da beraberinde getiriyor. Düşük rekabet reytingin yükselmesinin önünü kesiyor. Reyting yüksek olmadığında da sponsorların o lige olan ilgisi en alt düzeyde oluyor. Güvenilirlik düzeyinin yüksekliği, o ülke liginde gelirlerin artması için bir baz oluşturuyor. Endüstriyel futbolun en önemli gelir kaynaklarından olan sponsorluk gelirleri özellikle reytingi yüksek, marka olmuş liglere daha çok yöneliyor. Naklen yayın gelirleri pastası buna bağlı olarak daha çok büyüyebiliyor. Bu nedenle endüstriyel futbolda gelirlerin artması ve pastanın büyümesi tamamen heyecanın en üst düzeyde tutulmasına, yani reytinge bağlı. Bu nedenle endüstriyel futbolda reyting yaşamsal bir öneme sahip. Bunun içindir ki, endüstriyel futbol hiç bir zaman teşvik, şike, doping gibi kendi mezar kazıcılarının sistemde gelişip, filizlenmesine izin vermiyor. Bunun en tipik örneğini bu skandalla İtalya'da yaşamış olduk.

Fenerbahçe toplam gelirin % 13'ünü tek başına kazanıyor

Şike davasının Fenerbahçe aleyhine sonuçlanacak olması durumunda, kulübün olası küme düşürülmesi halinde Süper Lig ekonomik anlamda etkilenecek. Çünkü dört büyük kulübün toplam futbol pastasından aldıkları payın yüzde 38 civarında olduğu ve bu kulüpler içinde Fenerbahçe'nin payının ise yüzde 12.54'e ulaştığı dikkate alındığında Süper Lig bu kardan muhakkak olumsuz etkilenecek.

Kulüplerde temel olarak;

1) Gelirler Düşüyor. Sponsorluk, reklam ve medya, maç günü ve naklen yayın gelirleri önemli ölçüde azalıyor. Gelirler azaldığı için giderler aynı hızda düşmediğinden sezon içinde kulüplerin faaliyet zararları artıyor. Artan zararların finansmanı için kulüpler yoğun olarak banka kredilerine yöneliyorlar. Ağırlaşan finans yükü kulübün sportif rekabet gücünü düşürüyor.

2) Marka değeri zarar görüyor. Bu üç şekilde gerçekleşiyor. 1. Kulüp borsaya kote ise kulübün hisse senetlerindeki düşüş nedeniyle kulübün piyasa değeri düşmeye başlıyor. Nitekim Juventus'un piyasa değeri bir sene içinde yüzde yetmiş iki azalırken, Fenerbahçe'nin piyasa değeri bir hafta içinde yüzde otuz beş düştü. 2. Kulübün oyuncularının bonservis bedelleri üzerinden takım değeri düşüyor. Juventus'da Viera, Zlatan İbrahimoviç'in İnter'e, Zamborotta ve Lilian Thuram'ın Barcelona'ya, Emerson ile Cannavaro'nun Real Madrid'e transferi nedeniyle takım değerinde 175 milyon euroya yakın bir düşüş yaşandı.

3) Sportif rekabet gücü düşüyor. Yukarıda da dile getirdiğimiz gibi takımdaki çok önemli oyuncuların federasyon kısıtları ve başka olaylar nedeniyle takımda kalmak istememeleri takımın sportif rekabet gücünü olumsuz etkiliyor.

Kısacası;

I- Kulüp bazında olumsuz etkiler

1. Kulüplerin gelirlerinde önemli ölçüde parasal kayıplar yaşanıyor.

2. Zedelenen itibar ve olumsuz etkilenen marka değerinin, sponsorları ve medya haklarını olumsuz etkiliyor.

3. Önemli oranda yıldız oyuncularını satmak durumunda kalıyorlar.

4. Kulüplerin rekabet güçleri önemli ölçüde zayıflıyor.

5. Borsa'da işlem gören kulüplerin borsa değerlerinde önemli düşüşler yaşanıyor.

6. Ayrılan futbolcular yüzünden takımların piyasa değerlerinde ciddi düşüşler meydana geliyor.

II. Ülke futbolu bazında olumsuz etkiler

1. Lokal ligde rekabet kalitesi düşüyor.

2. Futbol pastası küçülüyor.

3. Ülke dışına giden oyuncular nedeniyle ülke ligleri reytinginde bir düşüş yaşanıyor.

- Eğer ligden düşürme ve Avrupa kupalarından ihraç gibi cezalar işleme konulursa Fenerbahçe'nin uğrayacağı zarar ne kadar olacak?

Fenerbahçe'nin olası gelir kaybı 150 milyona ulaşacak

Fenerbahçe bu olaydan iktisadi, mali, sportif ve moral yönünden olumsuz etkilenecek gibi görünüyor. Özellikle parasal kayıp, yüksek takım maliyeti ve operasyonel gider sahibi Fenerbahçe'yi yoğun olarak yabancı kaynak kullanımına sevk edecek. Bunun yanı sıra yukarıda saydığımız olumsuz faktörlerin de etkisiyle kulübün rekabet gücü zayıflayacak. Mahkemenin Fenerbahçe aleyhine sonuçlanması ve federasyonun küme düşürme cezası vermesi durumunda kulübün alternatif getirileri de dikkate alındığında bir sonraki sene zararı toplamda 100 milyonu aşıyor. Bu durumda kulübün olası gelir kayıpları toplamı 150 milyon TL'ye kadar çıkabiliyor.

Yayın geliri en az 55 milyon TL düşecek

Fenerbahçe'nin ligi ilk 5 içinde bitirmesi durumunda alacağı televizyon geliri en az 50 milyon TL olacakken, Bank Asya 1. Ligi'nde oynarsa bu miktar 1.5 milyon TL'ye düşecek. Zarar: 50 milyon TL

Devler Ligi gelirinden olunacak

Şampiyonlar Ligi'nden bu sezon gelecek en az 20 milyon euro yaklaşık 45 milyon TL gelirden mahrum kalacak. Bunun yanı sıra Bank Asya'da oynaması nedeniyle bir sonraki sezon da Devler Ligi'ne gidemeyecek olan sarı lacivertlilerde zarar 2 katına çıkacak. Zarar: 90 milyon TL

Reklam gelirleri önemli oranda azalacak

Fenerbahçe'nin Spor Toto Süper Lig'den düşmesi halinde reklam verenlerin büyük bölümü bu reklamlarını geri çekebilir. Buradan da sarı lacivertlilerin kaybı son derece yüksek olacak. Zarar: 25 milyon TL

Sponsorluk gelirleri azalabilecek ve yeni sponsor bulmada bazı zorluklarla karşılaşılabilecek.

- Bir diğer önemli kaybınsa futbolcu değerleri açısından yaşanacağını belirtmek gerekiyor. Kötü senaryo dahilinde Fenerbahçe ya da diğer takımların küme düşürülmesi halinde, futbolcuların serbest kalmaları söz konusu olacak. Bu senaryo olursa futbolcu bazında değer kaybı ne olacaktır?

Bank Asya'da yabancı oyuncu sayısının 3 ile sınırlandırılmış olması nedeniyle Fenerbahçe ya da diğer kulüplerin küme düşürülmesi durumunda yabancı oyuncularını ya satmak ya da kiralamak durumunda kalacaklar. Ancak bu oyuncuların yıllık sözleşme tutarlarının yüksekliği kiralamayı zorlaştırmakta. O nedenle futbolcularla karşılıklı görüşerek sözleşmenin feshi yoluna gidilebilir. Bu da o takımların bonservis bedelleri üzerinden takım değerinin düşmesi anlamına gelir. Fenerbahçe kadrosunda yer alan 10 yabancı oyuncunun toplam değeri 140 milyon euroya ulaşan takım değerinin yüzde 49'una karşılık geliyor. Beşiktaş kadrosunda yer alan 13 yabancı oyuncunun 71.5 milyon euroya ulaşan toplam bonservis bedelleri, takım değerinin yüzde altmışına karşılık geliyor. Bu nedenle yabancı oyuncu sınırlaması kulüplerin takım ve oyuncu bazında önemli değer kayıplarına sebep olabilir.

- Diğer yandan futbol kulüplerinin en önemli gelir kalemlerinden birisi naklen yayın gelirleri. Büyük kulüplerin bütçelerinde bu gelirlerin oranı yüzde 55-60'a kadar çıkıyor. Naklen yayın ihalesini 320 milyon dolara alan Digiturk için de sıkıntıların yaşanması muhtemel mi? Dijiturk yayın ihalesi için tekrar isteyebilir mi?

Gerçekten de bugün endüstriyel futbolun en önemli gelir kaynaklarından birisi yayıncı kuruluşların maçları yayınlamak amacıyla futbola aktardığı paralardır. Yani naklen yayın gelirleri… Bu gelirlerin toplam futbol pastası içindeki payı ülkemizde dört büyük kulüpte yaklaşık yüzde kırk dokuz civarında. Ancak tüm ligi alırsak bu oran bazı kulüplerimizde yüzde 65'e, hatta 75'e kadar çıkar. Bu nedenle naklen yayın gelirleri futbolun yakıtı durumunda. Bu yakıt kesilirse Süper Lig çalışmaz…

Ancak yukarıda söylediğimiz nedenlerle reytingin düşmesi durumunda yayıncı kuruluş, bazı teminatlarını yakarak, ihalenin gereklerini yerine getirmeyip, yeni bir ihalenin yolunu zorlayabilir. Ya da TFF ile görüşerek, yıllık ödenen tutarın ki, bu tutar yaklaşık 320 milyon dolar civarında, bu tutarın revize edilmesini isteyebilir.

- Bir diğer önemli kaybınsa futbolcu değerleri açısından yaşanacağını belirtmek gerekiyor. Kötü senaryo dahilinde Fenerbahçe ya da diğer takımların küme düşürülmesi halinde, futbolcuların serbest kalmaları söz konusu olacak? Bu senaryo olursa kulüplerin takım değeri nasıl etkilenecek?

Bank Asya'da yabancı oyuncu sayısının 3 ile sınırlandırılmış olması nedeniyle söz konusu kulüpler yabancıları ya satmak ya da kiralamak durumunda kalacaklar. Ancak bu oyuncuların yıllık sözleşme tutarlarının yüksekliği kiralamayı zorlaştırmakta. O nedenle futbolcularla karşılıklı görüşerek sözleşmenin feshi yoluna gidilebilir. Bu da o takımların bonservis bedelleri üzerinden takım değerinin düşmesi anlamına gelir. Fenerbahçe kadrosunda yer alan 10 yabancı oyuncunun toplam değeri 140 milyon Euro'ya ulaşan takım değerinin yüzde 49'una karşılık geliyor. Beşiktaş kadrosunda yer alan 13 yabancı oyuncunun 71.5 milyon euroya ulaşan toplam bonservis bedelleri, takım değerinin yüzde altmışına karşılık geliyor. Bu nedenle yabancı oyuncu sınırlaması kulüplerin takım ve oyuncu bazında önemli değer kayıplarına sebep olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar