Sık görülen sanata saldırı
1968 yılında halk oyuncuları Aksaray’daki tiyatrolarında “ Devri Süleyman” isimli oyunu kapalı gişe oynuyorlardı.
Aydın Engin’in yazdığı oyunu başrol oyuncusu Umur Bugay şapkasını sallayarak sandıktan çıktığında büyük bir alkış koparırdı. Oyun Demirel dönemini hicveden bir oyundu. O kadar tutmuştu ki torpille karaborsa bilet bularak oyunu iki üç hafta sonra izlemek başarısı gösterenler büyük bir mutluluk duyarlardı.
1969 yılı başında oyun sonrası gece tiyatro sabotaja uğradı, yakıldı. Sabotajcılar bulunamadı. Sabotaj sonrası gittiğim Aydın Engin’in kazancı yokuşundaki evinde çok kalabalık bir taziye grubu vardı. Evin her yanına dağılmışlardı.
Aydın, yatak odasına girip ışık yaktı, rahmetli Kuzgun Acar oradaydı. Aydın’ı kızgın görünce “Ben zaten bir zenciyim, her yer o kadar kalabalıktı ki buraya sığındım” diye espri yapmıştı.
Sanata saldırı sık karşılaşılan bir durumdur. Tophane deki işçi heykelinin kırılmasından ünlü sanatçılarının heykellerini saldırılarla ilgili haberler sık sık gündeme gelir.
Bu saldırılara en son eklenen halka Kadıköy’deki Müjdat Gezen Banat Merkezi’ne gece benzin döküp yakan bir sabotajcı güvenlik kamerasında saptandı. Şimdi yakalandı, olay çok yönlü olarak protesto edildi. Protestocular arasında çok sayıda orada eğitim almış sinema ve televizyon yıldızı da yer alıyordu. Müjdat Gezen saldırıyı “ Ülkemizde aydın ve sanatçılar üzerine uygulanan baskılar artık Nazi Almanya’sında Nazizm’in iktidara geliş yıllarıyla örtüştüğünü göstermesi ile özel bir önem taşıyor. Yetiştirdiği sanatçılarla ne denli yetkin bir kurum olduğunu göstermiş olan Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden ne isteniyor? Bir ülkeyi kendisi gibi düşünmeyenler için cehenneme çevirmeye kalkanlar tarihin akışını tersine çeviremeyeceklerini bilmeliler. Galileo’ya dünyanın dönmediğini söyletmeye çalışan gericilerle Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni yakmak aynı anlayışın temsilcileridir. Dünya dönüyor, dönmeyi de sürdürecek. Bu saldırıyı yapanları azmettiricilerini kınıyor failinin yakalanarak kamu oyunun aydınlatılmasını temenni ediyorum” diyerek bir bildiri ile kınadı. Saldırıyı kınayan oyuncu İlker Ayrık, “ Bir olay yaşandı geçti gitti, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu hem eğitime hem sanata yapılmış saldırı, inşallah saldıranlar layığını bulacaktır” açıklamasını yaptı. Kırk sekiz yıl arayla halk oyuncuları binasına ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne yapılan benzer sabotajlar sanat düşmanlığının benzer şekilde sürdüğünü ortaya koyuyor.