Şiir, bir kez daha sokakta
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi ile İstanbul'un vapur işletmesi Şehir Hatları sponsorluğunda iyi şair sevgili Adnan Özer'in düşü bir kez daha gerçek oldu, İstanbul Uluslararası Şiir Festivallerinin dördüncüsü yine onun direktörlüğünde geçtiğimiz günlerde başladı.
İstanbul'a uluslararası standartlara sahip sürekliliği ve derinliği olan bir edebiyat festivali kazandırabilmek için yıllardır çaba sarf eden, onun da ötesine girişimlerde bulunan Adnan Özer'in “Londra, Paris gibi merkezlerin yerine, İstanbul'un da artık böyle edebi bir merkez olmasını istiyoruz” hayali bu dördüncü festivalle süreklilik kazanma yolunda güçlü bir adım daha atmış oldu...
Uzun ve köklü bir edebi geleneğimiz olan şiirin ülkemizdeki temsilcileri ile dünyanın önemli şairlerini 5 gün boyunca bir araya getirecek olan Uluslararası İstanbul Şiir Festivali'nin açılış törenine maalesef bu sene katılamadım... Böylelikle de Festival'in Yürütme Kurulu Üyelerinden sevgili dostum, iyi edebiyatçı Metin Celâl'le açılış etkinliği öncesi ve sonrası ritüellerimizi ne yazık ki yaşayamadık... Bir üzüntüm de yaz nedeniyle pek rastlaşamadığım şair dostlarımla birlikte olabileceğim bu güzel bir fırsatı kaçırmamdı... Tabii Pera Müzesi'nin o güzel ortamını çok özlediğimi de hemen belirtmeliyim...
Uluslararası İstanbul Şiir Festivali'ne bu yıl 10'u yurtdışından olmak üzere toplam 24 şair katılıyor. Bugüne kadar 40 ülkeden 180'i aşkın şairin yer aldığı festivalde bu sene Türk şiirinin genç kuşağına ağırlık verilmesi de çok güzel...
Festival kapsamında İstanbul'un çeşitli mekânları ve kültür merkezlerinde gün boyu etkinlikler düzenleniyor... Bunların arasında (bu yıl etkinlik yapılmayan) Sirkeci Garı'ndakileri geçtiğimiz senelerde hiç kaçırmazdım. Şiirlerin sesi ile trenlerin, vapurların düdüklerinin garın atmosferiyle çok uyuştuğunu düşünürdüm... Oradan hûşû içinde ayrılır, Metin'le birlikte Sirkeci'nin sokaklarında kaybolurduk...
Bu yıl, artık geleneksel hale gelen son etkinlik Şiir Hatları Vapuru da dahil olmak üzere festivalin hiçbir buluşmasında yer alamayacağım... Metin ve Adnan, tabii ki Onursal Başkan Doğan Hızlan'dan yorumları dinleyeceğim ve kıskanacağım...
Ben gidemiyorum, ama birkaç satır da olsa bilgi vermek isterim, çünkü sizlerin etkinliklere katılabilme şansı var:
Balkanlardaki şiir geleneğinde kendine özgü bir yeri olan, çeşitli antolojilere giren ve dillere çevrilen Makedon şiiri, Uluslararası İstanbul Şiir Festivali'nin bu seneki temasını oluşturuyor. Aynı coğrafyada yüzyıllara dayanan birliktelik nedeniyle Türk şiiri ile tarihsel bağları olan, ülkemizde özellikle 70'li yıllardan sonra daha geniş olarak tanınmaya başlayan Makedon şiirinin önemli şairleri Igor Isakovski, Jovica Ivanovski ve Bogomil Gjuzel etkinlikte yerlerini aldılar bile...
Peki başka kimler var?
Christian Sinicco (İtalya), Dragan Dragojlovic (Sırbistan), Eric Lindner (Hollanda), Joan Manresa (İspanya), Katarína Kucbelová (Slovakya ), Nahid Kabiri (İran), Pedro Enriquez (İspanya), Sidney Wade (ABD) bu yılın yabancı konukları...
Genç şairler ile her zaman genç kalanlar A. Barış Ağır, Ali Ayçil, Alper Çeker, Cafer Turaç, Didem Gülçin Erdem, Fatma Şengil Süzer, Gökçenur Ç., Gülce Başer, Hüseyin Akın, Mehmet Erte, Metin Cengiz, Oktay Taftalı, Turgay Nar, Yavuz Türk ise okurlarıyla buluşacak ülkemizden isimler...
Peki, bu yılın mekânları hangileri... Şiiri İstanbul'un sembolik mekânlarında gerçekleştirilecek resitaller, röportajlar ve okumalar aracılığıyla halkla buluşturmayı amaçlayan festivalin bu yılki mekânları Yerebatan Sarnıcı, Muammer Karaca Tiyatrosu, Fransız Kültür Merkezi, Kızlarağası Medresesi, Mephisto Kitabevi, İtalyan Kültür Merkezi, Caferağa Medresesi ve Beyoğlu Gençlik Merkezi olarak belirlenmiş...
Bugünkü program gazetelerde veya internette var, bir fırsat yaratıp katılırsanız, emin olun pişman olmazsınız...