Sigortalanmayan riskler artık sigortalanabiliyor mu?
Bu başlık biraz tekerleme gibi oldu ama ancak bu kadar kısa ifade edebilirdim. Geçmiş yıllarda sigortalanmayan riskler sorunu iş dünyasını, daha çok da KOBİ’leri zor durumda bırakmıştı. Nedenini çok basit olarak şöyle anlatabilirim. Sigorta sektörünün, karsızlık problemi yaşadığı 2012 yılı sonrası birtakım önlemler alması kaçınılmaz olmuştu. Sektör için bıçak kemiğe dayanmış ve zararlar artık dibi görmüştü. Şirketler, karsızlık baskısıyla zarar eden branşlara hatta sektörlere karşı önlem almaya başlamıştı. Kimya, plastik ve ahşap işi yapan sektörlerin poliçeleri yenilenmemeye başlamıştı. Yıllarca yapılan sigortalar, şirketlerin karsızlık sorunu sonrası kabul edilmemeye başlamıştı. Sonrasında iş dünyası, siyasileri devreye sokup Hazine’ye baskı yapmaya başlamıştı. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü de “Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi”ni devreye sokmuştu. Yönetimi de GRC Howden Reasürans Brokerlik’e verilmişti. İşyerlerinde risklere karşı bir önlem almadan sigorta yaptırmaya devam edileceği düşünüldü. Fakat konunun o kadar basit olmadığı sonrasında anlaşıldı. Çünkü Howden de olası risklere karşı önlem alınması konusunda işyeri sahiplerine sadece bir zaman tanımıştı.
Bahçe hortumu ile bir plastik fabrikasında yangın önlemi alacağını düşünen işyeri sahipleri, yeni yönetim havuzunun da risk önleyici tedbirler alınmasını istemesi karşısında artık bu işe de yatırım yapılması gerektiğine yeni yeni karar vermeye başlamıştı. Çünkü bu işletmelerin bankalardan kredi talepleri hep vardır. Sigorta yaptırmadığında kredi de yok. Anladığım kadarıyla sağlanan bu finansmanın küçük bir bölümünü risk önlemi yatırımlarına harcanmasına soğuk bakılıyordu.
Sonra ne mi oldu?
Çok sürpriz bir şey olmadı. Geçmişte bu riskli sektör fabrikalarını sigorta yapmayan sigorta şirketlerimiz işin başka kanallara gittiğini görünce riskleri kabul eder oldular. 2013 ve 2014 yılında alınan önlemlerle zararlar biraz azalıp kar eden şirket sayısı artınca ne yazık ki 'tekrar nasıl zarar ederim'in yollarını aramaya başladılar. Bu arada kar ve rahatlığın sigorta sektörüne zarar verdiğini düşünüyorum. Sektör şirketleri arasındaki amansız rekabetin sonucu ne yazık ki böyle oluyor.
Sonuçta Hazine’nin kurdurduğu Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi’ne taleplerde azalma yaşandı. Bu işletmelerin eski sigortacıları yine risk önlemlerinin alınıp alınmadığını fazla sorgulamadan tekrar iş kabulüne başladı. Burada ben neyi savunuyorum diye düşündüm. Sigortalılık bilincinin artması, beklenmedik riskler oluştuğunda gelişmiş ülkelerdeki gibi sigortanın devreye girmesi gerektiğini tabii ki…. Tekrar eskiye dönüldü. Birisi eski günlerdeki gibi kaybetmeye zarar etmeye devam edecek. Bu işte kazanan tüketici. Yani riskli sektördeki işletmeler. Sigorta şirketlerinin yöneticilerine sözüm gelecek senelerde “kendi düşen ağlamaz” olacak. Fakat bu işletme sahiplerine her şeye rağmen bahçe hortumu ile yangın söndürülmez, mal önemli değil ama Allah Korusun cana bir şey olmasın diyorum. Siz yine de önlemlerinizi alın...