Sigortalanabilir tatil riskleri

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Tatil mevsimi, İstanbul boşaldı. Kriz falan vız geldi bize, herkes güney sahillerine göç etti. Otellerde yer bulunamıyor. Kalabalığı gören esnaf ise fiyatları tavan yapmış, geçmiş senelerin acısını çıkarıyor sanki. Bir tabak makarnaya 18 TL isteniyor, hem de vasat yerlerde. 10 TL'ye tost yedik desem size... Ben önce Bodrum'a sonra da Fethiye Ölüdeniz'e geçtim. İki şejlong bir şemsiye 20 TL. Her şey dahil sistemine karşı çıkıp işlerinin azaldığını söyleyen esnaf neredeyse intikam alır gibiydi.

Bu işin genel bakışı. Biz gazeteciler gittiğimiz yerlerde farklı gözlemlerde bulunmaya çalışırız. Yıllarca benim için de böyle olmuştu. Bu sene tatilim sırasında işin sigorta yönüne de bakmaya çalıştım. Otomobilim ile gittim tatile. Böylece kendimi daha özgür hissediyorum nedense. Tatile çıktığımdan dönene kadar riskler içinde bir zaman geçirdiğimi düşündüm. Yollarda farklı riskler var. Şehirlerarası yük taşıyan bir kamyonun bozulduğunda kamyonunun arkasına koyacağı bir reflektörü olmaz mı? Kamyon bozulmuş diğer araçları uyarmak için beyaz atletini meyve kasasına sarmış yola koymuş kamyon gördüm. Evet dikkat çekmiş, ama ya gece olsa ne olacak. Şimdi birisi bana böyle bir kamyonun şoförünün lastik aşınma derinliğini ölçtüğünü, ya da frenlerinin periyodik bakımının yaptırıldığını söylesin. Güler geçerim. Yollarda çevirmeler var. Şoföre ehliyet sorulacağına reflektörü sorulsa bence daha doğru.

"Her yerde risk var"

Yollardaki riskleri en aza indirgemek için trafik polislerinin çevirmeleri ve radar ile hız kontrolü gerçekten önemli. Uzunca bir yol gittim. Kontrollerde trafik polislerinin şamar oğlanı haline gelen kangoo gibi ticari araçların sık çevrildiğine tanık oldum. Hadi İstanbul'da Boğaziçi Köprüsü'nü kullanmaları yasak ya (nedenini hâlâ bilmiyorum) güneyde de sürekli bu araç tiplerinin çevrildiğini gördüm. Nedenini bilemedim tahminime göre adı üstünde "şamar oğlanı". Kötü araç kullananların çokluğunu itiraf edeyim. Önünü görmediği viraja gelirken otomobil sollamanın mantığını kim açıklayabilir. Oradan araç gelmeyeceğinin garantisi nedir? Bir şey değil, karşıdan gelen araçların ve içindeki hiçbir suçu olmayan masum insanlara da zarar verilecek olduğunu düşünmek bile insanı üzmeye yeter...

Sigortalı yamaç paraşütü

Fethiye Ölüdeniz deyince akla ilk gelenler arasında yamaç paraşütü geliyor. Gökyüzüne baktığında onlarcasını kuş gibi havada süzülürken görmeniz mümkün. İzlemesi çok keyifli, oğlum tutturdu "Ben yamaç paraşütü yapmak istiyorum" diye. Görüyorum risk çok az ama insanın içi elvermiyor. Akşamları bu atlayışları yaptıran firmaların ofislerini dolaşıyoruz, fiyat alma bahanesiyle. Ben de oradaki yetkililerle sohbet ediyorum işi sulandırıyorum ki, oğlum bu sevdadan vazgeçsin diye. Anlamsız sorular soruyorum. İşin çok tehlikeli olduğunu gündeme getirdiğim her argümanım ofis görevlilerince çürütülüyor. Satıcı arkadaş beni rahatlatmak için "Abi ne korkuyorsunuz biz sigorta da yapıyoruz" deyince "Hah işte benim alana girdiler dedim" hani kaleciye rahat bir top gelirde kaleci önce göğsü ile yumuşatıp ayağına indirir ya. Topu, ben de aynen öyle yaptım. "Peki ne sigortası yapıyorsunuz?" dedim. Önce hayat sigortası dedi, sonra kaza sigortası dedi baktım sıkıştı, ben de daha da sıkıştırıyorum, sıkıştırıyorum. Hani abandone olmuş boksörlerin üzerine üzerine gidilip öldürücü yumruk için fırsat kollanır ya aynen öyle bastırıyorum.

Tehlikeli spor yapanlar da  sigortalanabiliyor

Sonunda arkadaş "Buradan araca bindikten sonra paraşütle ayağınız yere basana kadar sigortalısınız" dedi. "Teminat nedir?" dedim Aldığım cevap "1 milyon Euro" oldu... Böyle bir teminat verilmesi için primin ne kadar olması gerektiğini düşündüm. Risk yüksek primde aynı oranda yüksek. Zaten uçuş 150 TL. Topluca sigorta yapılıyor olsa. Atlayış sayısının sigorta şirketince tespit edilmesi olanaksız. "Poliçemi görecek miyim?" falan dediğimde görevli arkadaşın benimle değil, yandaki diğer müşteriye yöneldiğini görünce rahatladım, oğluma döndüm "Bak daha ne sattıklarını bilmiyorlar, bunlara nasıl güvenilir" deyip oradan ayrıldık. Ama aramızda kalsın, oğlum duymasın, pilotlar hepsi çok tecrübeli, stantlarda gökyüzündeki çekimleri izledim, süper zevkli bir şey, bebekler bile binmiş, havada doğum günü kutlanmış şampanyalar patlatılmış. İlk fırsatta gidip Babadağ'dan kendimi Ölüdeniz'in eşsiz manzarasına bırakacağım. Bu arada deniz motoru ile çekilen paraşüte oğlumu bindirerek, hevesini törpüledim. Presiding de en az yamaç paraşütü kadar zevkli, onda hiç olmazsa aşağıdaki motora iple bağlısın. Bu arada bu tür spor yapanlara uygun poliçeler var. Ferdi kaza sigortasının genel şartları burada geçerli. Ek şartlarla da alan genişleten poliçeler de var. Fiyatlar da oldukça uygun.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar