Sigortacılığın adı çıkmış bir kere !
Sigorta dendiğinde herkesin söyleyecek mutlaka bir şeyi oluyor. Genelde de bu şikayet oluyor. Bilgisi olmadan her şey hakkında fikri olan bizler, işler istediğimiz gibi gitmediğinde hep karşımızdakini suçlarız. Hiç özeleştri yapmak aklımıza gelmez. Suçlayacak birini mutlaka buluyoruz sonunda.
TRT'deki hazırladığım program için vatandaşlarla sokakta sohbet ediyorum. Özel sigortalar denince birçok kişi röportaj teklifimizi kabul etmiyor. Hepsinin bir hikayesi var ve o hikayelerinde onlar hep kendilerini haklı görüyorlar. Bana "Benim özel sigortalar konusunda söyleyeceklerim var, ama siz bunu yayınlayamazsınız" dedi bir vatandaş. Ben herkese mikrofon uzatıyorum sigortacılık konusunda insaflı eleştrileri de programımda yayınlanmasını sağlıyorum. Bazı vatandaşlarımız satın aldığı sigorta poliçesinin ismini bilmiyor ve şartlarını bile okumamış oluyorlar. Şikayetini ve sigorta şirketinin ismini unutmuyorlar ama. Trafik sigortasını; kasko, yatarak sağlık sigortası ile gidip muayene olacağını zannediyor vatandaşlarımız. Sonra dönüp "sigortacılar bizi kandırıyorlar" diyorlar ama ne sigortası satın aldığını bile bilmeyenlere rastladım. Bilgilendirme yönetmeliği bu kişiler için çıktı ama, o da işe yaramadı.
Memnun olanlar çoğunlukta
Kulaktan kulağa hep bu şikayetler konuşulunca "Çamur at izi kalsın" misali gerçekten izi kaldı sigorta sektöründe. Sicili bozuk zannediliyor bir kere. Hayat sigortaları ile başlayan bu süreç günümüzde tersine çevrilmeye çalışılıyor sigorta şirketleri tarafından. Hayat sigortaları dedik bir örnek vereyim, ben TRT'deki programıma hayat sigortalarından emekli olmuş ayda 1200 TL emekli maaşı alan bir vatandaşımızı da çıkarttım. Sigortalı ne yapmış etmiş olanakları ölçüsünde birikim yapmış ve enflasyon oranında artırmış primlerini ve şimdi 1200 TL emekli maaşı alıyor. Diğer taraftan ayda 10 TL yatırım yaparak rahat bir emeklilik geçireceğini hatta alacağı toplu para ile çocuklarını evlendireceğini zanneden sigortalılar olmuş. Buradan sorumluluğu her iki tarafada paylaştırmak gerekir.
Sigorta sektöründe her kademe yönetici ile karşı karşıya geliyor ve konuşuyoruz. Sektörde bir üst düzey yönetici bana şunları söyledi, "100 hasardan 20 tanesini geri çeviriyoruz. Bunların içerisinden ben haklıyım diyen ve işin peşini bırakmayan ya 2 ya da bilemediniz 3 kişi oluyor. Ortaya çıkan sonuç 20 kişiden geri kalan 17 kişi sigorta şirketini kazıklar mıyım acaba? diye düşünüp yediremeyince vazgeçiyorlar. Bu 17 kişi oraya buraya şikayet edip olumsuz propaganda yapıyorlar. Sonra sigorta şirketlerinin sicili bozuk deniyor. Bu bize büyük haksızlık."
Sigortacılar gerçek hasarda sorun çıkarmıyor
Sigortacılık sisteminden faydalanan, memnun kalan milyonlar var. Sigorta şirketleri bunları kamuoyu ile paylaşma olanağı yok ne yazık ki. Eskiden gazetelere bülten olarak sigorta şirketlerinin "Şu şirkete, şu hasara şu kadar tazminat ödedik" bültenleri gelirdi. Biz ekonomi gazetecileri bunlardan bıkmıştık. Aslında gerçekten gerekliymiş bu haberler. Eşi kaza yapmış bir emekli ordu mensubu sigortalı otomobilinin çekici ile aldırılmasını ve kiralık otomobil verilmesini garipsemiş. TSK'dan emekli olması nedeniyle kendisine özel bir uygulama olduğunu düşünmüş önce. Sonrasında araştırmış bir de bakmış sigorta şirketini kazıklamak istemeyen her sigortalıya uygulanan rutin bir hizmet. Hemen kağıt kalemi alıp sigorta şirketine teşekkür mektubu yazmış.
Geçenlerde internette şikayet sitesine girdim baktım. Bankacılıktan şikayetçi olan tüketicilerin sayısı 26 264. Sigortacılıktan şikayet bildirenlerin sayısı ise 2176. Bankacılığın 10/1'i yani. Ama adı çıkmış bir kere sigortacılığın. Bu arada 100'de 100 müşterisinin şikayetine çözüm bulmuş 100 şirket arasında 6 tane sigorta şirketi var. Sigorta şirketleri sicillerini kurtarmak için ellerindeki on binlerce teşekkür mektuplarını da kamuoyu ile paylaşmak zorunda kalacaklar sanırım. Üstelik vatandaşlarımız sorun olduğunda şikayet etmeye üşenmiyorlar ama sorun yaşamadıklarında da teşekkür etmeyi de ihmal etmeyelim lütfen, sektöre moral olsun. Bana yazın ben yayınlayayım bari!