Sigortacıların çikletçi veya gömlekçi kadar değeri yok mu ?
Geçtiğimiz haftalarda internet sitelerinde gözünüze takılmıştır "Sigorta Basını kapıştı". Bir arkadaşım yazı yazmış diğeri de buna tepki gösteren bir yazı ile cevap vermiş. Olayın tepki boyutu gerçekten sektörde pek hoş karşılanmadı. Daha fazla "kirli çamaşırlar" ortaya dökülmeden tartışmanın bittiğine sevindim. Çünkü burada dolaylı sektör de zarar görecekti. Onlarca telefon aldım, bu konudaki fikrim ve bu konuda yazı yazıp yazmayacağım soruldu. Ben de biraz ortalık durulsun diye bekledim. Bu iki arkadaşımızda sektöre büyük katkıları olmuştur. Ama sektör de hızlıca bir yerlere koşuyor, çağ atlıyor. Bizler de sektörün hızına ayak uydurmamız gerekiyor.
"Doğru iletişim stratejileri gerekiyor"
Medyada 32 yılını geçirmiş ve dokuz sene İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde ders vermiş biri olarak analiz yapmak istiyorum. Ben burada bir taraf değilim. Fakat bir gerçek var ki sigorta şirketleri tanıtım ve iletişim stratejilerini gözden geçirmeli. Sektörün en büyükleri arasında hala gerçek anlamda bir basın ve iletişim uzman kişi ve kuruluşlarıyla çalışmayan şirketler var. Ne yazık ki hala reklama veya bu danışmanlık hizmetlerine verecekleri paraları acentelerine komisyon olarak dağıtan veya "iki sigortalının hasarını öderim" diyen şirketler var. Bunlara da saygı gösteriyorum ama doğru bir stratejimi olup olmadığını hep beraber göreceğiz. Ya da iletişim faaliyetlerini sadece iki ekonomi müdürü ile yemek yemekten ibaret olduğunu zannedenler var. Ben kariyerimin 25 senesini üst düzey yönetici olarak geçirdim. Birçok davetini kıramadığım PR'cı arkadaşım oldu ama rutin işleyişler hep çalıştığım arkadaşlarım yani birlikte muhabirlerim ve sayfa editörlerim kanalıyla yürüdü.
"Biz nerede hata yaptık"
Sektörden bir yönetici ile sohbet ediyordum. Kendisi bana "Can Bey biz medya da neden yeterince yer alamıyoruz ?. Bakıyorum çikletçiler, 10 tane gömlek satacağım diye mağaza açan yatırımcılar yarım sayfa haber yapılıyor. Sigortacıların bir çikletçi ya da gömlekçi kadar değeri yok mu, biz nerede hata yapıyoruz ?" demişti. Şimdi ise kısa bir bülten hatta haber değeri olan bazı bültenlerin bile sayfalara girmekte zorlandığını duyuyoruz.
Sigorta sektörü hak ettiği yeri bulacak
Bu konuyu sene başında bir büyük gazetenin ekonomi müdürü ile konuştum. Kendisine aynı soruyu sordum "Sigortacıların çikletçiler kadar değeri yok mu? dedim. Hazır konu gündeme gelmişken bunu sizlerle paylaşmak zorundayım. Arkadaşım bana "Can hocam, sizin sektörün satılık sayfaları yok mu ? O sayfalar yüzünden bize gelen haberleri değerlendirmeye sokmuyoruz, kendi sayfalarında yayınlansın diyoruz arada hatırlı bir arkadaşımız yoksa. Çünkü parasını bastırıp sayfa satın alıp biz yapmışız gibi sayfalarımıza eklenmesinden biz ekonomi gazetecileri olarak çok rahatsızız. Üstelik manşet sözü verilerek satıldığını duymamız bizi çok daha hırslandırıyor. Gazetede çıkan haberi st cm hesabı yaparak fatura eden PR şirketlerine de tepkiliyiz. Biz de hangi sigorta şirketi bu organizasyonun için hangi şirket değil hiç araştırmaya gerek duymadan gelen haberleri direkt çöpe atıyoruz" Peki, bu uzun bir süredir yapılıyor, belki de senin maaşın bile buradan gelen para ile ödeniyor dediğimde ise "İşte Can hocam işin can alıcı yeri de o, bize reklam servisinden dayatıldığından ve elimiz kolumuz bağlı olduğundan şimdilik gelen bu haberleri çöpe atabiliyoruz. Bu yıllardır yapılan bir şey olabilir ama bizim bundan 15 yıl önce sigortacılık toplantılarını izleyebilecek donanımlı muhabirlerimiz yoktu, sektör de reklam veren bir sektör değildi, günümüzde artık sigorta muhabirimizde var, sektör de iyi kötü reklam veren bir sektör, yani artık bunlara gerek kalmadı. Sigorta sektörünün kendi bileceği bir iş" dedi. Bu arada bu sayfaların yer almadığı gazetelerde neden haberlerin çıkmadığını düşündüm aslında çok da düşünmedim, çünkü onlar da bu paralı sayfalar biz de neden yok diye gıcık olduklarındandır sanırım. Bu sarmalın içerisinden tek çıkışın tarafların özverisinde saklı olduğunu düşünüyorum. Birinin öncü olmasında fayda var. Ekonomi sayfalarının yöneticileri sigortacılıkla ilgili haberleri kullanmaya başlayacak, ya da sigorta şirketleri böyle organizasyonlardan vazgeçecek. Çikletçilerden çok daha değerli olduklarını o zaman görecek sigortacılarımız.
DÜNYA Gazetesi'nin saygın duruşu
DÜNYA Gazetesi'nin farkı da bir kez daha ortaya çıkmış bulunuyor. 20 seneye yakın sigorta sektörüne koşulsuz destek veren DÜNYA Gazetesi sayfasını satmaya yanaşmayan da tek gazetedir. Yıllardır her hafta sayfasını yayınlayarak sektöre büyük destek veren DÜNYA Gazetesi'ne sektör teşekkür etmeli. Ama ne yazık ki sektör şirketlerinin yeterli desteği vermediğini görüyoruz. Bu sayfada yayınlanan haberler para karşılığı yapılmıyor. Haber değeri olan her bültene de sayfalarda yer veriliyor. DÜNYA Gazetesi'nde sigorta tüketicisini ilgilendiren haberler yapılırken diğer taraftan sektör iç dinamiğine yönelik sektörel haberlere de yer veriliyor. Çünkü DÜNYA Gazetesi tüm sektör yöneticilerinin takip ettiği bir mecra olmanın yanında ekonomi dünyası tarafından da yakından izlenilen bir gazetedir. Ayrıca DÜNYA Gazetesi'nin artık Türkiye'nin tek ekonomi gazetesi olduğunu belirtmeliyim.