Sigortacılar sosyal sorumluluk projelerini sever
Sigorta sektörü dışarıdan zengin gösterir. Hatta birçok olay sonrası merkez bankası yerine de konur. Özellikle afet sonralarında hükümet yetkilileri "Sigortacılar, fazla araştırmasınlar, mağdurların paraları hemen ödensin" buyururlar. Halkımızda zanneder ki bu tür ödemeler ya bir fondan yapılıyor, ya da sigortacıların para basan matbaaları var. Bunu gören bazı tüketicilerimiz ise sigorta sektörünü kandırarak zengin olmanın yollarını arar. Artık sigortacılar kendilerini dolandırmaya çalışan sigortalılara karşı savaş açtı. En ufak bir sahtekarlık bile yargı yoluna taşınıyor. Sonuç nitelikli dolandırıcılıktan hapis cezasına kadar bir süreç. Geçenlerde bir sanatçı hanımefendinin otomobili ile ilgili olay basına yansıdı. Hanımefendi televizyonlara çıkıp kendini savunsa da nafile. Çünkü nitelikli dolandırıcılıktan asıl mahkemede kendini savunmalı. Sonucunu hep birlikte göreceğiz. Umarım topluma örnek olması gereken kişiler böyle olaylara karışmamışlardır.
Sektör zengin gösteriyor
Bu zengin gösteren sigortacılar aslında çok küçük karlarla ayakta duruyor. 100 TL prim toplayıp 100 TL'nin üzerinde hasar ödeyen şirketlerimiz bile var. Özellikle Kaza Tespit Tutanağı uygulaması sonrası hasarlar kat be kat arttı, Birlik Başkanı Mustafa Su'nun dediği gibi "Artık halkımız alkollü araç kullanmıyor ve kazalar kavşaklarda değil ara sokaklarda olmaya başladı". Çağdaş bir uygulama olan ve tüketicimizin bunu hak ettiği düşünülerek uygulamaya konulan Kaza Tespit Tutanağı uygulaması sektöre 2010 da 500 milyon TL civarında hasar olarak yansımışken, bu hasarın 2011 yılı için 900 milyon TL civarında olacağı yetkililerce tahmin ediliyor. En yüksek kara imza atan sigorta şirketimizin karı ise 100 milyon TL'ye yakın. Bu şirketlerimizin piyasa değeri ise milyar dolarlarla ifade ediliyor. Olaya bir de bu yönden bakılmalı. O zaman durum çok daha net görünecek.
Şimdi ben bunları neden yazdım. Konuyu sektörün sosyal sorumluluk projelerine getireceğim. Sigorta sektörü yok canı ve bu kadar karsızlığına rağmen birçok sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Şirketlerimizin en duyarlı olduğu konu Deprem gerçeği ve sigorta bilinci. Bu konuda birçok proje yürürlükte. Fakat sigortacılar özellikle çocuklarımıza ilk elden ulaşmaktan ve onlar için projeler yapmakta kararlı. Bazı şirketlerimiz sokaktan okula kampanyaları ile sokak çocuklarına eğitim olanağı sağlarken, bazı şirketlerimiz de sokak çocukları için sivil toplum kuruluşları ile ortak projelere imza attılar.
Groupama'dan eğitime destek
Geçtiğimiz haftalarda Groupama'nın bir basın toplantısına katıldım. Proje özetle iki pilot okul seçilecek bu okullara gerekli destek sağlanarak eğitim seviyesi artırılacak ve her çocuğumuza olanak sağlandığında nasıl başarılı olduğu ortaya çıkmış olacak Toplantıya Groupama CEO'su Yılmaz Yıldız, TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız katıldılar projenin ismi "Başarı her yerde". Kamu otoritesi organize ediyor, TED eğitim desteği veriyor, Groupama ise projeye maddi destek sağlıyor. Yani para vermek sigortacılara düştü yine. Toplantıda Groupama CEO'su Yılmaz Yıldız'a maddi destek tutarının kısıtlı mı ucu açık mı olduğu bile soruldu. Sigorta bilincinin artırılması için özellikle hayat bilgisi derslerine bir ünite sigortacılık ile ilgili ders konması için yıllardır büyük çaba harcanıyor Ankara'da. Bunun ile ilgili en az iki üç yazı da ben yazmışımdır. Toplantıda ben de İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız'dan hiç olmazsa İstanbul genelinde öğrencilere yönelik seçmeli ders, etkinlik konularında destek verilmesini istedim. Kendileri çok sıcak karşıladı, ben buradan terar hatırlatmak istedim kendisine ve her desteğe hazır olduğumu bir kere belirtmiş olayım.