Sigorta yaptırmak için haberleri seyretmek yeter!

Geçtiğimiz gün televizyon seyrediyorum, hep bir felaket haberi. Sel, felaketi, don felaketi, yangın, vs. Sonra düşündüm, bu ülkede sigortasız yaşamak gerçekten bir risk. Bu kadar olası risklerin içerisinde sigortasız dolaşmak ve yaşamak bence risklerin en büyüğü. Bizler hala sigorta bilincinin yaygınlaşması için yazılar yazıyoruz. Bizim yazmamıza gerek yok, sigorta yaptırmak için sadece haberleri seyretmek yeter. Haberleri seyrettikten sonra acentelerin önünde kuyruklar oluşması gerekir. Ama biz nedense hiçbir kötülüğü kendimize yakıştırmayız. Karşımızdakine acırız, "aynı şey bana da olabilir"i aklımıza getirmeyiz.

Küçükçekmece de bir kozmetik dükkan yanıyor. Alevler yükseliyor, dükkan zaten gitmiş üstüne bir de çevresine zarar veriyor. İçeride parfüm şişeleri birer küçük bomba gibi patlıyor. İtfaiye'nin yapacak bir şeyi yok, sadece söndürmeye çalışıyor. Kameralar o sırada mağazası yanan küçük işletme sahibini çekiyor. Kadın iki gözü iki çeşme felaketi seyrediyor. Yanan, küçük bir kozmetik dükkanı aslında.  Muhtemelen sigortası yok. Dükkan sahibi perişan. O dükkan yandı gitti, küçük bir işletmeydi, sahibi o dükkanı onarıp o kadar malı tekrar raflara dizmesinin ne kadar zor olacağını da tahmin etmek hiç de zor değil. Sigortasız olduğu için de şayet çevreye bir zarar verdiyse ki, üst katlara da duman is çıkmıştır, dükkan sahibinin vay haline. Kendi zararını karşılamak bir yere, bir de çevresindekilere verdiği zararı ödeyecek. Bütün bunları bu "bize bir şey olmaz" fotoğrafını ortaya koyabilmek içindi. Çünkü gerçekten sigorta yaptırmak çok daha ucuz.

AVM yangınları

Daha sonra, İzmit'te, Denizli'deki AVM yangınları ekrana geldi. Çatı da başlayan ve hemen alışveriş merkezine yayılan yangın. Seyrederken içimden "hadi diyorum, burası büyük alışveriş merkezleri, belki AVM yöneticileri mağaza sahiplerini "Sigorta yaptırın" diye zorlamışlardır. Ama sigortaları gerçek değer üzerinden mi yapılmış yoksa, yine az prim ödemek için değerlerinin yarısını mı sigortalatmışlar bilemedim.

Sonra kar yağan illerimizden trafik kazaları ekrana geldi. Bütün yurdumuzu etkisine alan kar yağışları ve buzlanma sonucu araçlarımız kayarak bir diğer araca vuruyor. Zincirleme kazaların ardı arkası kesilmiyor. Mal kayıplarını bir kenara bıraktım, üstüne bir de can kayıpları ekleniyor. Hele bir kazaya tanık oldum ki sormayın. Bir Şahin ya da Doğan buzlu ve kaygan bir yokuşta tabii ki duramıyor kayarak son model bir BMW'nin üzerine gidip hızla vuruyor. "Bu aracın büyük bir ihtimalle Zorunlu Trafik Sigortası vardır" diye aklımdan geçirdim. Fakat kaskosu yoksa  "hem kendinin hem karşı tarafın zararını tamamını nasıl karşılar" diye de merak etmedim değil.

Salar altında kaldık

Diğer bir haberde ise Ege ve Akdeniz sular altında. Evler, işyerleri, tarım alanları ve seralar sular altında. Yazımın bu kısmında ev ve işyerlerini pas geçip, tarım alanları ve seraların sigortalanmasına da kısaca değinmek isterim. İklim değişiklikleri malum. Her an her yere beklenenin üzerinde yağış olabiliyor. Ve bütün bir yılın emeği mahsul yok olup gidebiliyor. Belki Ali'nin okul masrafları, belki Nazlı'nın düğün masrafları seller altında kalabiliyor. Devlet destekli Tarım sigortalarını yaptıranların sayısı o kadar az ki. Devlet primin yarısını ödüyor, risk bölgeleri, risklerin kapsamı genişletildi yine de yeterli ilgi yok. "Ben sigorta yaptırmam, ama başıma bir şey geldiğinde Devlet Baba çiftçisinin yanında olmalı" söylemi geçmişte kaldı. Ama bunu çiftçimize gel de anlat.

Çabuk unutuyoruz

Geçtiğimiz gün, DASK'ın yönetici şirketi Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri'nin bir beyanatını okudum. Sayın Utkueri Van'da deprem sonrası DASK yani Zorunlu Deprem Sigortası'nı yaptıranların sayısı neredeyse yüzde 50 artmış. Van veya başka bir bölge fark etmez. Yanındaki komşusu sigortalıysa ve olası bir felaket sonrası tazminatını da aldığı görülmüşse gidip hemen sigorta yaptırıyoruz. Ama yenileme vakti geldiğinde yani bir sene sonra olanları unutup sigorta poliçemizi yenilemiyoruz. Bu kadar felaket haberlerini ardarda size neden yazdığımı ise artık bana sormayın! Sigortasızlık çok daha pahalı gerçekten. Sigorta yaptırmak için akşam haberlerini izlemeniz yeter.