Sigorta “yağmur, kar” yağdırır mı?
Kuraklık endişesi, günümüzün en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Medyanın ilgi odağı haline gelen meteoroloji uzmanlarının genel görüşü, şubat-mart aylarında yağışın olacağı şeklinde. Fakat bu yağışların yeterli olup olmayacağı tam olarak tahmin edilemiyor. Çünkü barajlardaki su oranı ortalamanın çok altında. Bu da gösteriyor ki, yağışların özellikle kar olarak ve normallerin üzerinde olması gerekiyor.
İklim değişiklikleri ve küresel ısınma, son 10 yıldır sigorta sektöründe de çokça tartışılıyor. Bu konuda konferanslar düzenleniyor. Dünyada da sigorta şirketleri bunu sıkça gündeme getiriyorlar. Kuraklık endişesi birçok riski de beraberinde getiriyor. Özellikle tarım kesiminde çiftçiler bu riskle direkt olarak karşı karşıya.
Her 10 yılda bir yaşanıyor
Bir gazeteci olarak sigorta sektörünü yakından takip etmeye başladığımdan bu yana 10 yıl geride kaldı. İlk senelerimde, sigorta sektöründe iklim değişikliklerinin sigorta sektörünü ne kadar yakından etkileyebileceği bir toplantıda tartışılmıştı. Bu toplantıda riskler masaya yatırılmış ve bu risklerin sigorta sektörü üzerindeki etkileri konuşulmuştu. Tam bu sırada, yaşayan aktif en eski sigortacı David Kohen söz istemişti. Salon doluydu ve herkes Sayın Kohen’den sihirli bir formül bekliyordu. Ancak Kohen, “Bu toplantıda tartıştıklarınıza saygı duyuyorum, mutlaka sigortacılar bu riski önümüzdeki yıllarda göz önünde bulundurmalılar. Fakat bu yağış azlığı ve kuraklık endişesi geçtiğimiz yıllarda, hatta her 10 yılda bir karşılaşılan bir sorun. Bunun gibi toplantılar hep yapıldı. Fakat sonrasında yağışlar başlar, sorun da rafa kaldırılırdı. Bu nedenle gerçeğini söylemem gerekirse boşuna tartışıyoruz” demişti. Ve gerçekten öyle oldu. O yıllarda yağışlar arttı, bu yıla kadar bu sorun konuşulmadı bile. 2014 yılında konu tekrar gündeme oturdu.
Risk varsa sigortanı yaptıracaksın
Yazımdan, ‘bütün riskleri dikkate almayalım’ gibi bir sonuç çıkmasın. Çünkü Avustralya’da nasıl bir yaz mevsimi yaşandığına haberlerde tanık oluyoruz. Ülkemizde de benzer bir yaz mevsimi yaşanırsa ve gerçekten barajlar dolu değilse büyük bir problem yaşanacağı kesin. Biz aslında barajlar falan deyip evdeki suyumuz ile ilgilenirken kuraklığın asıl tarım kesiminde büyük sıkıntılar yaratacağı önemli bir gerçek… Özellikle tarım kesimindeki çiftçilerimizin önlem olarak Tarım Sigortalarını yaptırmalarında fayda var derim. Yaptırdıklarını biliyorum, ama en azından önümüzdeki yıllarda ihmal etmemeliler.TARSİM’in bu konuda bilgilendirmelerinin de sürdüğünü biliyorum. Fakat çiftçilerimize, bu konunun ciddiyetinin çok daha fazla farkında olmalarını tavsiye ederim.
Sözün özü, yağmur, kar yağdıramıyorsak hiç olmazsa sigorta yaptırarak riskleri sigorta sistemine devredebiliriz. Sigortacılıkta olmuş, bitmişe çare yok. Ama ‘görünen köy kılavuz istemez’ diye de bir atasözümüz var değil mi? Dünyanın gelişmiş ülkelerinde zaten bu riskler görülmeden sigorta yaptırıldığı için, biz de bu gibi riskli durumlar sadece vesile olabiliyor. Nasıl bir yerde deprem olduğunda gidip Zorunlu Deprem Sigortası yaptırıyorsak… Burada da benzer bir durum söz konusu.