Sığır ithalatında rekor!
Son yıllarda en çok desteklenen,en çok kredi ve hibe verilen hayvancılık sektörü sığır ithalatında rekor kırdı.Türkiye, Amerika'dan sonra en çok sığır ithal eden ülke oldu.
Dün ayrıntılarını yazdığımız 2017 programında da yer aldığı gibi 12.8 milyar lira öngörülen 2017 tarımsal destekleme bütçesinin yaklaşık üçte biri (%29.5) hayvancılığa verilecek. 2016'ya göre yüzde 25.9 artışla hayvancılık destekleri 3 milyar 13 milyon liradan 3 milyar 793 milyon liraya çıkarılıyor.
Nasıl oluyor da bu kadar çok destek, hibe ve kredi verilirken üretim yerine ithalat artıyor?
Amaç, üretimi artırmak ve ithalatı azaltmak değil mi?
Amaç bu. Fakat uygulanan politikalar ve oluşturulan altyapı üretimi değil, ithalatı destekliyor. Bu nedenle verilen destek, hibe ve kredilerin önemli bölümü hayvan ithalatına gidiyor. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü daha önce hazırladığı "Kırmızı Et Stratejisi"nde hayvancılıkta ithalatın çözüm olmadığı ifade edilmişti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, göreve geldiğinden bu yana;"hayvan varlığımızı artıracağız" diyor.
Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı "Milli Tarım Projesi" nin ana hedeflerinden birisi içerde hayvan varlığını üretimi artırmak.
Fakat, bütün bu açıklamalar, projeler, destekler, krediler, strateji belgeleri dışa bağımlılığı azaltmıyor, artırıyorsa politikalarda, uygulamalarda ciddi yanlışlıklar var.
Resmi Gazete'nin 30 Ekim 2016 tarihli sayısında yayınlanan 2017 programında yer alan bilgiye göre, Türkiye, 2011-2015 döneminde damızlık, besilik ve kasaplık olmak üzere yaklaşık 1.4 milyon büyükbaş hayvan ithalatı yaptı.Programda söz konusu ithalatla hayvancılık üretiminde kalite ve üretim yeterliliğinin sağlanması amaçlandığı ifade ediliyor. Yani ithalat temel politika olarak benimseniyor. Söylemle uygulama çelişiyor.
Sığır ithalatının seyri
Türkiye canlı hayvan ithalatına 2010 yılında başladı. 2008'de çiğ süt fiyatının düşürülmesi sonucunda başlayan kriz nedeniyle 1 milyon baş süt ineği kesildi. Hayvan varlığının azalması nedeniyle 2009'da kırmızı et fiyatının yükselmesi ile sütteki kriz kırmızı ette de yaşanmaya başlandı. Hükümet, krizi önlemek ve et fiyatını düşürmek için ithalata kapıları açtı. Aynı zamanda sıfır faizli kredi vererek yeni işletmelerin kurulmasını teşvik etti. Fakat içerde hayvan olmadığı için verilen kredi ve desteklerle hayvan ithal edildi. 2010'da başlayan ithalat özellikle 2011 ve 2012'de çok yoğun olarak devam etti.
2017 programındaki verilere göre, Türkiye, 2011'de 470 bin796 baş canlı sığır ithalatı yaptı. 2012'de 471 bin 571 baş, 2013'te 193 bin 807 baş sığır ithal edildi. 2014'te ithalatta ciddi bir düşüş oldu. Sığır ithalatı 49 bin 714 başa geriledi. Fakat 2015'te ithalat tekrar arttı ve 202 bin 789 başa ulaştı. Bu yıl ise ithalatın 400 bin baş olarak gerçekleşmesi tahmin ediliyor. ABD Tarım Bakanlığı'nın Nisan 2016'da yayınladığı "Hayvancılık ve Tavukçuluk: Dünya Piyasaları ve Ticaret" başlıklı raporda Türkiye'nin sığır ithalatının 2017'de 490 bin baş olacağı öngörülüyor. Et ve Süt Kurumu'nun ekim ayında yayınladığı "Et Piyasa Bülteni'nde yer verdiği bu rapora göre, Türkiye, Amerika'dan sonra sığır ithalatında dünya ikincisi konumunda. Rapora göre, Türkiye, 2013, 2015 ve 2016'da olduğu gibi 2017'de de sığır ithalatında Amerika'dan sonra ikinci sırada yer alacak. ABD yılda ortalama 2 milyon başa yakın sığır ithal ediyor. Türkiye'nin ise sığır ithalatı 2016'da 400 bin baş, 2017'de 490 bin baş olacak. Türkiye'den sonra en çok sığır ithal eden ülkeler arasında 300 bin baş ile Mısır,150 bin baş ile Çin, yaklaşık 100 bin baş ile Rusya yer alıyor. Et ve Süt Kurumu'ndan 29 Ekim 2016'da yapılan açıklamada piyasanın kırmızı et ihtiyacını karşılamak üzere Bakanlar Kurulu kapsamında canlı hayvan ithalatı yapıldığı belirtilerek: "Et ve Süt Kurumu bugüne kadar yurt dışından 75 bin baş besilik sığır, 22 bin 800 baş kesimlik sığır olmak üzere toplam 97 bin 800 baş canlı hayvan ithalatı gerçekleştirmiş olup, yıl sonuna kadar toplam 424 bin baş canlı hayvan ithalatı planlamaktadır" bilgisine yer verildi.
Bu açıklamada damızlık hayvan ithalatı yok.Damızlık ithalatını Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü(TİGEM) yapıyor.
Süt üretimindeki artış darboğazı artırabilir!
2017 programında süt üretimi ile ilgili de çarpıcı bir değerlendirme yer aldı. Değerlendirme özetle şöyle: "Et ve süt hayvancılığının bağlantılı yapısı dikkate alındığında son yıllarda hızla artan süt üretiminin, et ve süt piyasalarında dönemsel fiyat dalgalanmalarını ve sektördeki darboğazı artırabileceği değerlendirilmektedir. Kırmızı et üretiminin artırılması amacıyla başta etçi tip sığır yetiştiriciliği ile koyunculuk olmak üzere hayvan sayısının artırılması ve besiciliğin yaygınlaştırılması önemini korumaktadır. Bunun yanı sıra, et tüketimindeki çeşitliliğinin artırılması suretiyle beslenme kalitesinin yükseltilmesi açısından toplumun kanatlı hayvan eti ve balık tüketimine de yönlendirilmesi önemli görülmektedir."
Bu değerlendirme önümüzdeki dönemde çiğ süt üretiminin artırılmaması, et ihtiyacının etçi ırklardan sağlanması, beyaz et tüketiminin artırılması yönünde çalışmalara ağırlık verileceğini gösteriyor.
Özetle, hayvancılıkta yaz boz tahtasına dönüşen politikalarla ithalat artıyor. Tarım politikamız "milli" olsa da hayvanlarımız ithal. Cumhuriyetin ilanından sonra,1925'te hayvan ıslahı için çalışma başlatan Mustafa Kemal Atatürk'ün ideallerini yaşama geçiremediğimiz için hayvan ihraç eden değil, sığır ithal eden ülkeyiz.
Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 78. yılında saygı ve özlemle anıyorum.