Sıfır atık sıfır batık!
İhracat dünyasında inovasyon rüzgarları esti! 11. kez düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası - Türkiye Innovation Week 2024 (TIW24), ‘Ezber Bozan: İnsan Odaklı Kültür Modeli’ temasıyla geçen haftanın en dikkat çekici etkinliklerinden biri oldu.
TWI24, adeta 2030’a kadar Döngüsel Ekonomi’ye geçiş için tamamlanması gereken 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH) uyum yolunda, vites yükseltmemiz gerektiğini hatırlatan bir eylem çağrısı niteliğindeydi.
İnovasyonla gelen dönüşüm ve sürdürülebilirlik
Etkinlik, cesur yenilikler yapmanın önemini ve gerekliliğini vurgularken, özellikle de ihracat kabiliyetlerini geliştirmeyi hedefleyen ekosistemin paydaşlarını (iş dünyası, gençler, sivil toplum kuruluşları, akademi ve kamu temsilcileri) bir araya getirdi. İnovasyonun iş dünyasında yarattığı dönüştürücü ve sürdürülebilir gücü vurgulayan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin Küresel İnovasyon Endeksi’nde 37. sıraya yükseldiğini ve inovasyonun katma değerli ihracatın anahtarı olduğunu belirtti. Özellikle 1 Ekim tarihli ‘Geleceğin Ticareti, Ticaretin Geleceği başlıklı yazımda belirttiğim gibi, tüm dünyada hızla yükselen e-ihracat trendini yakalamamız gerektiğinin altını çizdi.
Bu bağlamda, okuyucularıma ve tüm iş dünyasına, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya tarafından tanıtılan, yapay zeka ve derin öğrenme ile oluşturulmuş yeni ihracat destek portalına mutlaka göz atmalarını öneriyorum. https://www.kolayihracat.gov.tr, tüm ihracatçıların, start-up’ların, genç girişimcilerin ve KOBİ’lerin e-ihracat için yararlanabilecekleri, zengin içerik ve araçlara sahip. Son derece kolay ve rahat kullanılabilen teknolojik altyapısı ile portal, ülke ve sektörlere dair pazar analizleri, ürün önerileri ve eğitim gibi temel ihtiyaç alanlarında hizmet sunuyor.
İlham patlaması yaşandı
Etkinlik üç gün sürdü (https://www.turkiyeinnovationweek.com/). Benim de aralarında olduğum 100’den fazla yerli-yabancı konuşmacı/panelist ve binlerce katılımcı kafalarda şimşekler çakmasına neden oldu. Hem konferanslarda hem oturumlarda hem zengin içerik ve deneyim alanlarında hem de ödül programlarındaki tatlı rekabetle adeta bir ‘ilham patlaması’ yaşandı.
Ortam o kadar hareketli ve dinamikti ki, eminim TIW24, genç girişimciler, KOBİ’ler ve büyük firmalar arasında yepyeni köprülerin kurulmasına ve pek çok yeni projenin filizlenmesine sürdürülebilir bir zemin hazırladı. Genç girişimcilerin buluştuğu InnovaZone, bu yılın en dikkat çekici alanlarından biriydi. İnovasyonun kalbinde gençlerin yer aldığını gösteren ‘Anadolu Buluşmaları’, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen genç beyinlerin, geleceğin projelerini şekillendirdiği ve hepimize umut veren en verimli alanlardan biriydi.
Fikirlerden milyar dolarlık işlere
Formula 1 pilotu Mika Häkkinen ve Lego’nun eski yöneticisi Christian Majgaard gibi dünya çapında isimler, yenilikçi düşüncenin iş dünyasına nasıl yön verebileceğini somut örneklerle aktardı . Majgaard’ın “Ezber bozan şirketler başarılı olur” mesajı, inovasyonun sınırları aşan etkisini doğrulayan en önemli ve ilgi çeken paylaşımlardan biriydi. Benim katıldığım oturumda ise ‘Dijital/Yapay Zekâ ile İnovasyonun Sınırlarını Zorlamak’ konusuna odaklandık.
Konuyu, sürdürülebilir kalkınma için YZ entegrasyonu ile enerji verimliliği ve kaynak yönetiminde inovasyon yapılması zorunluluğu ekseninde ele aldım. Japonların milli vizyonu olan 3R’yi (Reduce, Reuse, Recycle – Azalt, Yeniden Kullan, Geri Dönüştür) örnek gösterdim. Bizim de planlarımızı vizyonumuza göre yapıp uygulamamız gerektiğine dikkat çekerek, döngüsel ekonomi hedefine ulaşmak için ‘Sıfır Atık, Sıfır Batık’ gibi bir milli vizyona kitlenebileceğimize değindim. Çünkü 2030 sonrasında, sıfır atık prensibine göre organize olmayan şirketlerin batışa gideceği çok aşikâr.
Sonuç: Türkiye Innovation Week, sadece Türkiye için değil, uluslararası inovasyon ekosistemi için de önemli bir platform haline gelmiş gibi görünüyor. Bir kez daha şunu anladım ki, buluşçu veya icatçı bir ulus değiliz; ancak yapay zekânın olanaklarını iyi kullanırsak, inovasyonla kalkınan bir ülke olmamız için hâlâ büyük bir şansımız var...