Şiddet!
Ekonomi basınında spor olayları, sadece birkaç sütunda kısa/ kısa haber olarak geçer. Dünyada yayınlanmakta olan ekonomi gazetelerinin belli başlıları 1893’den beri bu şekilde çıkarlar. Örneğin; Financial Times, İl Sole gibi gazeteler bu yayın ilkesiyle ilerler. Gazeteniz DÜNYA da bu görüşü benimseyerek, 41 yıldır bu şekilde yayınlanıyor. Bugün şahit olduğum bazı haberlere bakınca aslında ne kadar doğru yerden baktığımıza sevinmedim desem yalan olur.
Kadınlar genel olarak futboldan hoşlanmazlar. Ben ise sporun çok sevildiği bir aile ortamında yetiştim. Dünya kupasının hararetle izlendiği 1974’te Almanya’daki maçları izleyebilmek için evimize gelen televizyonla ilk defa tanıştım. Bu bahane ile hayatımızda yeni bir pencere açılmıştı. Şimdi canlı izlediğimiz birçok programı banttan bile izlemenin güzel olduğu, heyecanlı kılındığı yıllardı... Spor, tüm dünya insanlarını buluşturan bir ortak dildir. İnsanları, müzik gibi, resim gibi aynı güzellikte, aynı başarıda buluşturur.
Hele milli maçlarda kazanmanın hazzı, tek yürek olma sevinci, hepimizi alır götürür. Her şeyi unutur, ülkece seviniriz. Şu günlerde Dünya Kupası heyecanı sürerken, önüme gelen haberlerde Göztepe-Altay maçında taraftarın kaleciye saldırısıyla karşılaştım. Önce algılamakta güçlük çektim. Bu ne öfkedir? Bu nasıl taraftarlıktır? Bu ne şiddettir? Bunun adı vahşettir! Biz spor falan sevmiyoruz; adeta birbirimizden hınç alıyoruz. Her iki takım da aynı ilin değişik kulüpleri... Bir taraf meşale atıyor diğer taraf korner sopasıyla vuruyor. Kaçıncı yüzyıla geri döndük? Gladyötörleri seyredip “vahşet” diyenler, boğa güreşlerinin yasaklanmasını isteyenler, “benim vahşetim” daha kuvvetli diye mi övünüyorlar? Anlamakta güçlük çekmemek mümkün değil! Maalesef bunlar sporla sınırlı kalmıyor. Şiddet her yanımızda. Hastanede hasta olmak da zor, doktor olmak da; öğretmen olmak da zor öğrenci de! Herkesin başına polis mi dikeceğiz? Hayır… Eğitim tabii ki, ailede başlar. Öncelikle çocuklarımıza şiddetin kötülüklerini anlatacağız. Şiddetin, şiddet doğurduğunu öğreteceğiz.
Sözlü şiddet, yazılı şiddet, fiziki şiddet… Arındırmalıyız tüm bunlardan kendimizi. Hele kadınsanız, size reva görülen her türlüsüne karşı durmanın tam da sırasıdır.
2023’e sayılı günler kalmışken yenilenelim ve üzerinde durup düşünelim.
Hepimiz sinirli, çıkmaz içinde olabiliriz ama çaresiz değiliz!.. Sakin güzel günler dilerim.