Şiddet gören kadınların sesi oldular
"Dünyayı kin mi emzirsin/ Kız Leyla ayağa kalk hemen/ Kalk çabuk topla kırıklarını.."
Sabancı Vakfı tarafından sekizincisi düzenlenen Filantropi Semineri, Sezen Aksu ve Sertap Erener'in vakfa armağan ettikleri bu şarkı ile açıldı. Sezen Aksu'nun çocuk gelinler sorununa dikkat çektiği şarkısı Ünzile'nin ardından; Leyla, şiddete maruz kalan kadınları anlatıyor.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı'nın dediği gibi; "Şiddet en temel insan hakları ihlali. Bu durum en çok kız çocuklarını ve kadınları etkiliyor. Leyla, aslında Ünzile'nin kardeşi."
Kadın hakları ile mücadele edenlerin seslerinin duyurulmasının çok önemli olduğuna dikkat çekiyor Sabancı ve bu konuda herkesi harekete geçmeye çağırıyor.
"Başrolde Ödüllü Kadınlar Var” başlıklı seminerde de baskı ve zulme maruz kaldığı halde tüm zorlukları aşan, değişime öncülük eden, imkansızı gerçekleştirerek ilham ve cesaret veren kadınların hikayelerini, iki ödüllü kadından dinledik: Pulitzer Ödülü sahibi gazeteci-yazar Sheryl WuDunn ve Oscar ödülü sahibi belgesel yönetmeni Sharmeen Obaid Chinoy.
Umut, bir köy yolu gibidir
Gökyüzünün Yarısı (Half The Sky) adlı kitabın yazarı Pulitzer ödüllü Sheryl WuDunn, New York Times’ta 1989 yılında yayınlanan Tiananmen Meydanı haberiyle Pulitzer ödülü kazanan ilk Asya Amerikalı kadın.
Eşiyle birlikte kaleme aldığı Half The Sky adlı kitabı, dünyanın dört bir yanında baskıya maruz kalan kadınların içinde bulundukları zor şartlara rağmen verdikleri savaşı ve değişimi başlatma konusundaki azim ve kararlılık öykülerini anlatıyor. Newsweek dergisi tarafından dünyayı sarsan 150 kadından biri seçilen WuDunn'un kitabı "Gükyüzünün Yarısı" adıyla Türkiye’de de yayımlandı. Kitap, dünya çapında etki uyandıran bir farkındalık ve aktivizm dalgası oluşturdu. “Half the Sky Movement” adı altında gelişen hareket kapsamında 10 ülkede 6 ünlü ismin yer aldığı bir belgesel ve 1 milyon kişiden fazla kullanıcının oynadığı bir Facebook oyunu üretildi. WuDunn, şiddet gören kadınların umutlarını kaybetmemelerini söylüyor ve Çinli bir filozofun şu sözünü hatırlatıyor: "Umut, bir köy yolu gibidir. İlk başta ortada yol yoktur, ancak giderek daha fazla kişi tekrar tekrar yürüdükten sonra yol ortaya çıkar."
Susturulan kadınların sesi
Oscar ve Emmy ödülleri sahibi belgesel yönetmeni ve gazeteci Pakistanlı Sharmeen Obaid Chinoy ise 10 ülkede çektiği bir düzineden fazla belgeselde insan hakları ve kadın konularını işliyor. Chinoy, çektiği belgesellerle susturulan kadınların seslerini yükseltmelerini sağlıyor. Pakistan’da Oscar ödülü alan ilk kişi olan Obaid Chinoy, 2012'de Pakistan’daki kadınların maruz kaldığı asit saldırılarını konu alan “Saving Face” belgeseli ile Oscar ödülüne layık görülmüş. 2010'da ise “Pakistan: Children of Taliban” belgeseli Emmy ödülü almış. Chinoy, 2012 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisinden biri olarak seçilmiş.
Sharmeen Chinoy, babasının şu sözünü hayat dersi olarak kabul ediyor: "Eğer doğruyu anlatırsan, yanında olurum ve tüm dünya da yanında olur." Chinoy aynı sözü, yakında doğacak kızına söylemeye hazırlanıyor. Cesur olması ve doğruları söylemekten hiçbir zaman korkmaması için.
Değişim için herkes destek vermeli
Susan ve susturulan kadınların sesi duyurulmadıkça, şiddet sorunu ortadan kalkmayacak ve Türkiye cinsiyet eşitliği sıralamalarında son sıralarda yer almaya devam edecek. Şiddet gören kadınların sesi olmamız gerekiyor. Güler Sabancı'nın dediği gibi: "Bu konuyu sürekli olarak tekrarlamalıyız. Kadınlar haklarını korumada cesur olmalılar. Sanatçılar, gazeteciler bu konuda daha çok destek vermeli. Çok tekrardan yorulmamalıyız, ancak bu şekilde değişimi sağlayabiliriz."