Sıçrama için nereden başlasak? Ar-Ge hocaları (2)
Türk ekonomisi yıllardır reformları bekliyor…
Ama…
3 bin tane reform kalemi sıralanınca ‘odaklanma’ sorunu yaşanıyor…
Ve o yapılması elzem reformlar, her zamanki gibi, düşüncede kalıyor…
* * *
Türk ekonomisinde sıçrama yaratacağına inandığımız katma değeri yüksek ürün üretimini, Ar-Ge’yi, verimliliği, teknoloji geliştirmeyi, inovasyonu yıllarca ağzımıza pelesenk ettik…
Sistemdeki sıkıntılar nedeniyle atılan adımların cılız kaldığını, bu nedenle yıllık yüzde 8’lerin üstünde büyümesi gereken bir ekonominin, yüzde 3 bandında sıkıştığını, bunun yetmeyeceğini, söylemekle / düşünmekle bu işin olmayacağını yazılarımızda anlatmaya çalıştık…
Örnek mi?
Binlerce ah işittiğimiz bir konuyu, daha iki hafta önce “TÜBİTAK’ın Ar-Ge Hocaları” başlığıyla yazdık…
O yazıda, verilen Ar-Ge desteklerinde son 10 yılda yaşanan sorunları özetlemiştik…
Bin ah daha işittik…
* * *
Türk ekonomisine sıçrama yaptıracak milyonlarca çalışmadan birinin sahibi Numan Saydam, o yazının ardından uzun uzun anlatmış…
“Merhaba Ferit Bey,
23 Ekim 2015 tarihinde DÜNYA Gazetesi'nde okuduğum yazınıza istinaden bu e-maili yazmaya karar verdim.
Köşe yazınızda bir okurunuzun gönderisini paylaştınız; benim de yaşadığım durum tamamen aynı, hatta biraz daha vahimi...
Lütfen heyecanımı bağışlayın, konu ile ilgili oldukça doluyum ve yazınızı görünce kendimi tutamadım ve genel müdürümüzün de iznini alarak size yazmaya karar verdim.
Firmamızın faaliyet alanı medikal cihaz tasarımı ve üretimi, yapmış olduğumuz özgün tasarımlarla sektöre 1977 yılından bugüne hizmet vermekteyiz.
Elektronik devre tasarımından yazılım geliştirilmesine, dış kutu tasarımından cihazın tabi olduğu uluslararası standartların gerektirdiği testlerin yapılmasına ve CE belgelendirme için teknik dosyanın hazırlanmasına kadar tüm süreçleri Ar-Ge birimimiz tarafından yürütmekteyiz.
Cihazların üretimi de yapmaktayız.
Türkiye’de bu denli yoğun elektronik devre tasarımı ve yazılım geliştirmesi yapan medikal cihaz üreticileri bir elin parmaklarının sayısını geçmez, işte biz de bunlardan biriyiz.
Hasta başı monitörü, 12 kanallı elektrokardiyograf, yüksek frekanslı elektro cerrahi cihazı ve merkezi konsol sistemi başlıca ürünlerimiz ve ne yazık ki rakiplerimizin tamamı yabancı menşeli cihazlar, bu alanlarda firmamızdan başka yerli üretici bulunmamaktadır.
'TÜBİTAK 1511 Öncelikli Alanlar Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Projeleri Destek Programı' kapsamında daha önce iki adet proje ile başvuruda bulunduk.
Bildiğiniz üzere 1511 programı özel bir program, çağrı konusu ile ilgili proje sunulması gerekiyor. Biz de öyle yaptık, ancak değerli hocalarımız sektörden uzak ve sunduğumuz projenin çağrı konusu ile ilgisini dahi kuramadıkları için sunduğumuz ilk proje hakem dahi gönderilmeden ret edildi.
Bir sonraki dönemde, yine 1511 kapsamında sunduğumuz proje incelenmeye değer bulundu ve üniversitelerimizin değerli hocalarından 3 hocamız firmamızı ziyarete geldiler.
Benim ve mesai arkadaşımın yaklaşık 1,5 ay emek sarf ederek hazırladığımız proje dosyasını 2 hocamız okumuş ve hazırlıklı olarak gelirken 1 hocamız proje dosyasını hiç ama hiç okumadan firmamızı ziyarete gelmişti.
Sunduğum proje dosyasında, geliştireceğim yeni cihazın mevcut yabancı cihazlara olacak olan teknik üstünlükleri, cihaz kullanıcılarının gerçek ihtiyaçlarının analizi, son teknolojik gelişmeler ışığı altında kullanıcı alışkanlıkları da dikkate alınarak kullanıcı ara yüz tasarımları da dahil detaylı bilgiler bulunmaktaydı.
Tahmin edebileceğiniz gibi projemiz yine ret edildi.
Ret gerekçesi de 'proje çıktısı sadece firma için yeni bir ürün yeniliği taşımaktadır' ve 'proje çıktısının benzerlerine göre karşılaştırmalı farklılığı / avantajı / üstünlüğü yoktur.'
Sunduğum proje dosyasında bu ürünün rakiplerinin yabancı menşeli oldukları, bu alanda tek yerli üreticinin firmamız olduğu, bu konuda dünya lideri firmanın ürününe ek olarak eklenecek teknik özellikler detaylı bir şekilde belirtilmesine rağmen böyle bir ret kararını doğrusu hazmedemiyorum.”
* * *
Ve eklemiş:
“Bu gözle bakıldığına günümüzün popüler konusu olan yerli otomobilin geliştirilmesi dahi ret almalıdır…
Çünkü, benzerleri mevcut!
Hatta TÜBİTAK tarafından yapılıp uzaya gönderilen uydu dahi desteklenemez!
Çünkü onlarca uydu zaten daha önce atılmış.”
* * *
Numan Saydam’ın maili, konu ile ilgili aldığım ve bundan sonraki yazılarımda da değerlendirmeyi planladığım 173 mailden sadece biri…
Sıçrama için odaklanmamız gereken öncelikli reform arıyoruz ya!
Hocaları dahi eğitemeyen eğitim sistemimizden başlarsak, her şeyi yoluna koyacağız galiba!