Shakespeare neden hayatta?

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Londra, yaz olimpiyatlarına hazırlanıyor. Ama ne hazırlık! İnşaat işleri bitti gibi. Ama esas, yaratıcı endüstri işleri hazırlığı sürüyor. Çünkü olimpiyat, artık sadece atlamasıçrama- koşma-yüzme değil. Modern olimpiyat, yaratıcı endüstrinin boy gösterdiği küresel bir arena artık.

Olimpiyatlar nedeniyle Londra'da devasa bir sanat fuarı kurulacak. Başka bir sürü şey olacak. Bütün yaz aylarına yayılacak bunlar. Ve içlerinde en yenilikçi olanı: Shakespeare oyunları 37 değişik dilde sahnelenecek. 26 ve 27 Mayıs'ta Antonius ile Kleopatra'da Haluk Bilginer ve Zerrin Tekindor.

***

Almanca'dan Hintçeye, İngilizceden Gürcüceye kadar 37 dilde Shakespeare.

O, yalnızca ulu bir edebiyatçı değil... Aynı zamanda ruh hekimi... Başarılı bir pazarlamacı... Bir dil uzmanı...

Yaşarken de varlıklı ve ünlüydü. Ölüsü de varlıklı ve ünlü. Bunu; onun 38 eserini sahnelemekle görevli Royal Shakespeare Company (RSC) tiyatrosuna da borçlu.

Eserlerini konu edinen, şimdiye kadar çekilmiş 600 filme de borçlu. Dünyanın bütün dillerine çevrilmiş olmasına da...

Doğduğu, evlendiği, aralıklı yaşadığı ve öldüğü Stratford-upon-Avon kenti 25 bin nüfusuna rağmen yılda 850 bin turisti sırf bu ünlü hemşehrisi sayesinde ağırlıyor. RSC'nin üç tiyatrosu yılda 700 bin bilet satıyor. Yarattığı ciro 50 milyon Dolar!

***

Bunun, bir de Londra ayağı var. Londra'da da RSC ara sıra temsil verir. Ama orada esas Ulusal Tiyatro, kendi repertuarından yılda bir kaç Shakespeare oyunu sahneler. 1600'lerde yaşamış bu edebiyatçının dili eski bir İngilizce olmakla birlikte "anlaşılıyor." Bu sayede, oyunları hâlâ revaçta, şiirleri okunuyor. Üstü açık, bir kaç katlı kocaman bir daire şeklindeki tiyatro binasının modelleri Londra'da, Roma'da, Düsseldorf'un banliyösü Neuss'da yapıldı. O, küresel bir edebiyatçı.

***

Oyunlarının geçtiği coğrafyalar ayrı bir şenlik. Eğer Venedik'in batısındaki Verona'ya giderseniz, bütün yol levhalarının, "Jülyet'in Evi"ne işaret ettiğini görürsünüz. Romeo ve Jülyet'in büyük trajik aşkının "geçtiği" bu adres, turistlerin omuz omuza sıkıştığı dar bir avluya bakan dar bir ev. Burası elbette yazarın imgesinde var olmuştu. "Jülyet"in evi değildi. Ama milyonlar için "orası" onun evi işte!

Avluda, Jülyet'in sağ göğsünü açıkta bırakan bronz heykeline çıkıp, o göğsü tutarak fotoğraf çektirenin "kısmeti açılıyormuş." Japon ve Çinlilerin yığınlar halinde heykele tırmanışları, küresel ikonların gücünün kanıtı.

Daha geçen yıl 80'lik İngiliz Shakespeare oyuncusu (ve film oyuncusu da olan) Vanessa Redgrave, modern bir Romeo&Jülyet filminde, 50 yıl önceki Romeo'sunu bulan bir Jülyet'ti. Shakespeare'in "ölümsüz aşk"ını en pastel İtalyan renkleriyle dünya seyircisine sundu. İtalyan turizmine paha biçilmez bir katkı. Shakespeare "Kurumu"na ayrıca bir katkı daha.

Kıbrıs, Mısır, Suriye ve Danimarka da var oyunların "geçtiği" yerler olarak, ama hiç biri İtalya ve Romeo&Jülyet kadar marka değil. Ölümünden 400 küsur yıl sonra bile Shakespeare yenilişimle güncel.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019