SGK'ya fazla prim ödüyor olabilirsiniz!

VERGİ PORTALI
VERGİ PORTALI [email protected]

İşkolunuzun ve tehlike sınıfınızın hatalı belirlenmesinden dolayı SGK'ya fazla prim ödüyor olabilirsiniz!

Celal ÖZCAN / PwC Türkiye İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri Kıdemli Danışmanı

 
Finansman açısından, pek çok ülkede sosyal güvenlik sisteminin başlıca gelir kaynağını işçi (sigortalı) ve işverenlerden alınan ve "prim" olarak adlandırılan paralar oluşturmaktadır.
 
İşçi ve işverenlerin ödeyecekleri primler, işçinin kazancı esas alınarak, belirli oranlar dahilinde hesaplanmaktadır. 
 
Prim oranları ise, sigorta türlerine göre değişkenlik göstermekte ve kural olarak tek bir oran üzerinden prim kesilmemektedir.
 
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda da, güvence sağlanan risklere ve sigorta kollarına bağlı olarak birden çok prim türü öngörülmüştür. Bunlar, kısa vadeli sigorta kolları primi, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları (uzun vadeli sigorta kolları) primi ve genel sağlık sigortası primidir.
 
Bu primlerden, kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sabit bir rakam olmayıp işyerinde yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre %1 ilâ %6.5 arasında olmak üzere, SGK tarafından belirlenmekte ve bu primin tamamı işverenlerce ödemektedir.
 
SGK söz konusu prim oranı ile ilgili belirlemeyi Bakanlar Kurulu'nca yürürlüğe konulmuş Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi'ne göre yapmaktadır.
 
Tarifede de, işkolları, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre oniki tehlike sınıfına ayrılmış ve bu sınıfların normal prim oranları, en düşük haddi % 1, en yüksek haddi % 6,5 olarak belirlenmiştir.
 
vergiportali.jpg
 
Dolayısıyla, işyerinde yapılan işin işkolunun ve tehlike sınıfının doğru belirlenmesi, ödenecek olan kısa vadeli sigorta kolları primi açısından son derece önemlidir. 
 
SGK işyerinin hangi tehlike sınıfına girdiğini ve kısa vadeli sigorta kolları prim oranının ne olduğunu, İşyeri Bildirgesindeki "yapılan işin niteliği" bölümünde yapılan açıklamaları dikkate alarak belirlemekte ve bir yazıyla da işverene tebliğ etmektedir.
 
Bu çerçevede, işyeri bildirgesinde, faaliyet konusunun (yapılan işin niteliğinin) tam olarak ifade edilmemesi ya da hatalı olması veyahut işyeri bildirgesindeki açıklamalar yeterli ve net olmasına rağmen SGK tarafından tehlike sınıfının hatalı belirlenmesi, işyerinin kısa vadeli sigorta kolları primi yönünden daha yüksek veya daha düşük prim ödemesine yol açmaktadır.
 
Bu nedenle, işyeri tescili (açılışı) sonrasında SGK tarafından gönderilen yazıda belirtilen işkolu kodunun, tehlike sınıfının ve kısa vadeli sigorta kolları prim oranının, işyerinde yapılan işin niteliğine uygun olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi ve herhangi bir hata olması durumunda da bir ay içerisinde SGK'ya itiraz edilmesi gerekmektedir.
İşkolu kodu ve tehlike sınıfına bir ay içinde itiraz edilmesi, düzeltme işleminin hangi tarihten itibaren yapılacağı açısından önem taşımaktadır.
 
Buna göre, işverenler tarafından yapılan itiraz; 
 
a)İşyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının alındığı tarihten itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen işkolu ve tehlike sınıfı hatalı uygulandığı tarihten, 
 
b)Bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın SGK kayıtlarına intikal tarihini izleyen yılbaşından, geçerli olarak uygulanmaktadır.
 
Başka bir ifadeyle, tehlike sınıfının hatalı belirlenmesinden dolayı geçmişten bugüne kadar fazla prim ödenmiş olsa dahi, bir aylık itiraz süresi geçirilmiş ise, bu primler SGK tarafından geri iade edilmemektedir.
 
SGK tarafından belirlenmiş olan işkolu ve tehlike sınıfının doğru olması, ödenecek olan kısa vadeli sigorta kolları priminin yanısıra, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin doğru belirlenmesi açısından da önem taşımaktadır.
 
Zira, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda yer alan iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükler işyerinin "az tehlikeli", "tehlikeli" ve "çok tehlikeli" sınıfta olmasına göre farklılaşmaktadır.
 
İş sağlığı ve güvenliği yönünden işyerlerinin hangi tehlike sınıfına girdiği ise, yine SGK Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi de dikkate alınarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak tebliğe göre belirlenecektir.
 
Dolayısıyla, SGK tarafından işkolu ve tehlike sınıfının hatalı belirlenmiş olması, işyerinin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin de hatalı olmasına yol açacaktır.
 
Sonuç olarak, hem gereksiz yere fazla prim ödenmemesi, hem de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülüklerinin doğru belirlenmesi açısından, SGK tarafından tespit edilmiş işkolu ve tehlike sınıfının işyerinde yapılan işin niteliğine (faaliyet konusuna) uygun olup olmadığının kontrol edilmesinde ve herhangi bir hata olması durumunda da SGK'ya itirazda bulunulmasında fayda vardır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar